Salı, 13 Zilkâde 1445 | 2024/05/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2015–MB–TR–53 H. 22 Şevvâl 1436
M. Cuma, 07 Ağustos 2015

Rakhine Eyaletini Vuran Komen Kasırgası Nedeniyle Sular Altında Kalan Mülteci Kamplarındaki Rohingyalı Kadın ve Çocukları Kim Barındıracak?

Basında yer alan haberlere göre, kadın ve çocuklar da dâhil olmak üzere Rohingyalı Müslümanlar, tropikal Komen kasırgası ve ağır muson yağmurlarından terk edilmiş okul ve toplum merkezlerine sığınmak zorunda kaldılar. Muson yağmurları, devletin polis ve ordusu tarafından kuşatılan Myanmar’ın Kyauktaw ilçesine bağlı köy ve mülteci kamplarını sular altında bıraktı. Myanmar güvenlik birimleri, bu binaların “bu ülke vatandaşlarına” tabii Rohingyalı Budistlere ait barınaklar olduğunu iddia ederek Rohingyalı aileleri sığındıkları barınaktan zorla dışarı attılar. Zorla dışarı atılan Rohingyalı Müslümanlar, barınmak amacıyla yüksek tepelere ve tehlikeli bölgelere sığındılar.

Böylece kadın ve çocuklar, korunmasız bir şekilde muson yağmurlarına ve son derece tehlikeli kasırga koşullarına duçar bırakıldılar. Bu yüksek tepelere kaçan Rohingyalı Müslümanlar, bu defa sular altında kalan evlerine geri dönmeleri için etnik Budistler tarafından tehdit edildiler. Aksi takdirde çok kötü sonuçlar ile karşı karşıya kalacaklarını söylediler. 4 Ağustos tarihli Burma Times gazetesinin bildirdiğine göre, kasırga ve sel nedeniyle hasta düşen Rohingyalı çocuklar, ülkedeki yerel hastaneler tarafından tedavi edilmediler. Bundan dolayı ölen çocuklar bile oldu. Gazeteye göre yerel hastane yetkilileri, yabancı statüsünde oldukları için mağdur Müslümanlara tıbbı tedavi olanağı sağlamadıklarını ve bu kurumların sadece Rakhine Budist sakinlere hizmet verdiğini belirttiler. Yine gazetenin aktardığına göre, 7 yaşındaki Abdül Malik, 5 yaşındaki Abdülkerim, 5 yaşındaki Muhammet Anis ve 5 yaşındaki Elam Bahor tıbbi tedavi sunulmadığı için öldüler. Rohingyalı hamiler kadınlar ise sağlık hizmeti verilmediği için dayanılmaz acılara maruz kaldılar.

Rakhine eyaletindeki Myanmar güvenlik güçleri ve hükümet yetkilileri, Rohingyalı Müslüman kadın ve çocuklara karşı barbarca davranmaya devam ediyorlar. Onların bu savunmasız insanlara karşı barbarca davranışları, Rohingyalı Müslümanların Arakan bölgesinden varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan soykırımcı politikalarını yansıtmaktadır. Myanmar’ın vicdansız rejimi, meteorolojik tahminlerden ve Komen kasırgasının ne zaman ve nereyi vuracağı ile ilgili raporlardan önceden haberdardı. Bununla birlikte felaketten Arakanlı Müslümanları uyarmadılar. Aksine Rohingyalı Müslümanların, sel felaketinin çaresiz mağdur ve kurbanları olmasını yeğlediler. Onları ya tehlikeli koşullara ya da çevredeki etnik Budistlerin şiddetine terk ettiler.

Rohingyalı kadın ve çocukların dayanılmaz acıları, akla hayale gelmeyecek şekilde devam ediyor. Henüz uluslararası kuruluşlar ve Batılı hükümetler, içi boş sözlerle Myanmar’ın acımasız rejimini kınamış değiller. Diğer yandan Bangladeş, Malezya, Endonezya gibi Myanmar’a komşu ülkeler dâhil İslam dünyasının rejimleri, Rohingyalı kadın ve çocukların çektikleri acıları görmezden geliyorlar. Kendi bencil ulusal çıkarlarını korumak adına onlara karşı İslami ve insani görevlerini eda etmiyorlar. Müslümanların hain hükümdarları ve onların milliyetçi ve kapitalist sistemleri, bu ümmetin boynuna vurulmuş demir bir halka gibidir. Bu yüzden acilen bu zincirler kırılmalıdır. Ve yerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti kurulmalıdır. Kuşkusuz Hilafet, milliyetlerine bakmaksızın Müslümanların can, mal ve namusunu korumak için çalışacaktır. Hilafet öyle bir sistemdir ki Halife Velid b. Abdülmelik, Hindistan’ın güneyinde bir Hindu Raja Dahir tarafından esir edilen Müslüman kadın ve çocukları kurtarmak için komutan Muhammed b. Kasım önderliğinde Müslüman orduları oraya göndermiştir. Bu sefer sonucunda tüm Sind bölgesi Hindistan’ın despot yönetiminden kurtarılmıştır. Rohingyalı yoksul Müslümanları Budistlerin zulmünden kurtarmak için tekrar böyle bir Hilâfete acilen ihtiyaç vardır.

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا“Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz! [Nisa 75]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER