Pazartesi, 12 Zilkâde 1445 | 2024/05/20
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Müslümanlar! Rohingya Müslümanlarını Savunmanın Tek Yolu, Arakan’ı Kurtarmak İçin Cihat Etmek Üzere Hilafet Önderliğinde Orduları Seferber Etmektir

Myanmar rejimi, katlediyor, yaralıyor, yakıyor ve Rohingyalı Müslüman kadınlara tecavüz ediyor. Bangladeş’teki Hasina rejimi de soykırım ortağı gibi hareket ediyor. Müslümanlara sığınak ve barınak sağlamayı reddediyor. Onları geri katillerin ellerine itiyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözünü göz ardı ediyor.

وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” [Enfal 72]

Rejim, amacının savunmasız bu insanlardan ülkenin ulusal güvenliğini korumak olduğunu iddia ediyor! Hangi ulus? Hangi güvenlik? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

المسلمون أمة واحدة من دون الناس “Müslümanlar, diğer insanlara nazaran tek bir ümmettir.”

Ulus devlet fikri, küfür kavramıdır. İslam, milliyetçiliği yasaklar. İslam’da Müslümanları ulusal/etnik sınırların ayırdığı bir düşünceye yer yoktur. Bangladeşlilerin, Pakistanlıların, Suriyelilerin ya da Ürdünlülerin kendilerine özgü bir devleti olamaz. Müslümanlar tek bir ümmettir. Devletleri tek, ülkeleri tek, savaşları tek ve barışları da tektir... Dolayısıyla örneğin Afganistan Müslümanları düşman saldırısına uğradığında, Pakistan Müslümanları onları savunmak zorundadır. Aynı şekilde Arakan Müslümanları da saldırıya maruz kaldığında, Bangladeş Müslümanları onları savunmak zorundadır...

“Ulusal güvenliği korumak” iddiası, sadece bir aldatmadır. Uzun zamandır Şeyh Hasina, Keşmir konusunda Pakistan’a karşı Hindistan’a destek vermektedir Peki, bu durumda ulusal güvenlik zorunluluğu nerede? Gerçek şu ki yapısı gereği Hasina rejimi, İslam ve Müslümanlar düşmanıdır. Şeyh Hasina ve rejimi, ülke içinde İslam ve Müslümanlar ile mücadele etmektedir. Dolayısıyla ondan Rohingya Müslümanlarına düşmanlıktan başka bir şey beklenmez.

Ey Müslümanlar!

Rohingyalı kardeşlerimizi korumak ve kurtarmak için yapılması gereken şey şudur; Arakan’ı düşman Myanmar rejimi ve haydut Budist rahiplerden kurtarmak için Hilafet liderliğinde cihat etmek üzere Bangladeş ordularını seferber etmektir. Gösteriler yapmak ve bu rejimden yardım talep etmek faydasızdır.

Bu rejimden (veya BM ve uluslararası toplumdan) yardım dilenmek yerine bu rejimi ortadan kaldırmak ve Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek üzere subaylardan yardım talep etmelisiniz. Mitingler ve gösterilerde bu çağrıyı dile getirmelisiniz. Hükümete değil, kışlalara çağrı yapmalısınız. Bu çağrıyı tanıdığınız subaylara, aile üyesi, akraba ve arkadaşınız olan subaylara iletmelisiniz... Onlarla bir araya gelin, harekete geçmek için onlara baskı yapın, olmadı baskıları artırın. Bilin ki Hilafetin kurulması sorunu kökten çözecektir. Hilafet, etkili ve dayanıklı bir çözümdür. Aksi halde saldırganlar, istedikleri her zaman saldırılarına devam edecek, ülkedeki sağır-dilsiz-kör rejim de Rohingya Müslümanlarını geri saldırganların eline itmeye devam edecektir. Biz bugünkü gördüklerimizi daha önce de görmüştük. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ  “Gerçekten de, İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim]

Nerede olursa olsun bir Müslümanı ancak Hilafet Devleti koruyabilir. Bölgemizin engin tarihi bunun en iyi örneğidir. Hatırlayın, 711 yılında bir grup Müslüman tüccar, Seylan yakınındaki Sind sahilinden Hint Okyanusuna doğru yol alırken gemileri yağmalanır, yakalanıp esir alınırlar. Haber, Hilafetin başkenti ve Halife Velid b. Abdülmelik’e ulaştığında, Sind hükümdarından tazminat istemek ve Müslümanları kurtarmak için Vali Haccac bin Yusuf’u emir gönderir. Ümmetin en parlak evlatlarından gencecik komutan olan Muhammed b. Kasım liderliğinde ordular gönderilir. Hilafet orduları Debal (bugünkü adıyla Karaçi) yakınlarına ulaştığında, komutan Muhammed b. Kasım Raja Dahir’e taleplerini bir bir sıralar. Raja bu talepleri reddedince, Müslümanlar onun ordusunu yok ederler ve krallığını ele geçirirler. Daha sonra bu olay Hindistan fatihi için bir katalizör görevi görür. Hâlbuki Müslümanları geri denize iten Hasina rejimi ise bunun tam tersini yapıyor!

Ey ordu içindeki samimi subaylar!

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Kâbe’yi tavaf ederken şöyle diyordu:

مرحبا بك من بيت ما أعظمك، وأعظم حرمتك، وللمؤمن أعظم عند الله حرمة منك “...Biliyorum, sen kutsalsın, kutsallığın da büyük. Ancak Allah’a yemin olsun ki Allah katında müminin hürmeti senin hürmetinden çok daha büyüktür.” [Terğip ve Terhib İmam Münzir 3/276]

Müslümanların kan ve malının kutsallığını korumak sizin görevinizdir. Bu rejimi devirin ve iktidarı bize devredin. Hizbin güzide Emiri, Hilafet görevini üstlendiğinde, kardeşlerimizi kurtarmak üzere cihatta size komutanlık edecektir. Kardeşlerinizin çığlıklarını duymuyor musunuz? Kanlarının akıtıldığını ve mallarının yakıldığını görmüyor musunuz? Onlara hiç acımıyor musunuz? Onlara karşı hiç sevgi ve muhabbet beslemiyor musunuz? Biz sizi çok iyi tanıyoruz, siz kardeşlerinize acıyorsunuz, durumlarını görüyor ve ağıtlarını işitiyorsunuz. Bu yüzden sakın kendinizi aldatmayın.

Biz anayasaya bağlıyız ve sadece hükümetin verdiği görevi yerine getiririz gibi yalancı bahanelerle kendinizi kandırmayın. Bu anayasanın, yazılı olduğu kâğıt parçası kadar bile değeri yoktur. Bu anayasayı yapan rejim bile ona uymuyor. Sizi barışı koruma adına BM misyonları için uzak ülkelere gönderen, ama kardeşlerinizi korumak için emir vermeyen bu rejimin prangalarından kurtulun artık. Bunun ne gibi sonuçlar doğuracağından sakın korkmayın. Allah’a güvenin ve Allah’ın izniyle muvaffak olacaksınız.

وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا  “Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” [Talak 3]

Allahım, bizim bu çağrımızı bu ülkenin cesur subaylarına ulaştır ki çağrımıza yanıt versinler, kardeşlerimizi düşmandan ve bizi de tiran Hasina’nın zorbalığından kurtarsınlar, Âmin

www.ht-bangladesh.info

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilâyeti


H. 29 Safer 1438
M.  Salı, 29 Kasım 2016

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER