Perşembe, 23 Şevval 1445 | 2024/05/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Amerika; Devrildi Devrilecek Olan Eski Ajanı Yerine Yeni Bir Ajan Tertip Etmek İçin Süreci Hızlandırıyor. Öyleyse Ey Müslümanlar Her İki Ajanı Silip Süpürün, Memleketi ve İnsanları İhya Eden İslam Hükmünü İkame Edin.

16/11/2011 Çarşamba akşamı Rabat'ta Arap dışişleri bakanları düzeyinde acil bir toplantı düzenlendi. Bundan bir kaç saat öncede Arap-Türk forumu düzenlendi. Her iki toplantıda en belirgin husus ise Suriye meselesi idi. Rabat toplantısından önce de 12/11/2011'de Kahire'de Arap dışişleri bakanları düzeyinde başka bir toplantı düzenlenmişti...

Yukarıda adı geçen Kahire toplantısı uyarınca; Suriye rejimine tanınan iki haftalık süreyi ve 2/11/2011'de alınan Arap önerisini uygulamayan Suriye rejiminin Arap Birliğinin toplantılarına katılımı askıya alındığı gibi Rabat toplantısı da bu konuyu takip ederek Suriye'de olup bitenleri yakından izlemek için gözlemciler göndermeyi ön gören bir ‘Protokol' hazırlamayı kararlaştırıp ve bu ‘Protokol' hakkında kendi görüşünü bildirmek için Suriye rejimine üç gün daha zaman verildi!

Son zamanlarda Arap Birliğinin peşi sıra düzenlediği bütün toplantılarında dikkat çeken husus her fırsatta Suriye rejimine yeni bir süre vermesidir. Bunun sebebi Amerika'nın şimdiki ajanın uyguladığı laik sivil devletini uygulamaya devam edecek yeni bir ajan hazırlaması içindir. Bu yeni ajanın ayrıcalığı da üzerine biraz parfümün sıkılıyor olmasıdır!

Ey Müslümanlar!

Bu kararların alınmasının sebebi, uluslararası olarak Beşşar yönetiminin bittiğini ilan etmektir. Ardından başka bir ajan ve alternatif yönetici aranacaktır. Gerisi ise detay ile alakalıdır. Suriye rejimi ta Esad'ın baba ve oğul başlangıçlarından beri Amerikan sanayisinin ürünü olduğuna göre, Amerika tıpkı daha önce Esad rejiminde  yaptığı gibi şimdi de kendi çıkarlarını gerçekleştirecek yeni alternatifi seçenin kendisi olduğu hususunda azami hırs göstermektedir. İşte bundan dolayıdır ki Suriye krizinde artık yeni bir alternatif bulmak için süreç hızlandırılıyor. Arap dışişleri bakanları, onların arkalarında olan devlet başkanları, bu devlet başkanlarının arkasında kendi efendileri olan ve eski uşak yerine yeni uşak için harekete geçen Amerikalılar, sonra Amerika etrafında dolaşan Avrupa ki Suriye'deki şansının düşük olduğunu bildiği için Amerika'yı destekleyerek harekete geçmeye çalışmaktadır ki yeni değişim dairesinin dahilinde olabilmek için daha fazlasını elde etmek suretiyle her türlü fırsatı değerlendiriyor. İşte bütün bunların duygularına İslam korkusu hakimdir. Çünkü bunlar ihlaslı Müslümanların Şam'daki duruma çepeçevre hakim olmalarından endişileniyorlar. Zaten böylesi bir durumda ister eski uşak, ister yeni uşak ve isterse onları getirenler olsun bu ihlaslı Müslümanların önünde asla duramazlar. O müslümanlarki ancak Şam halkına ve etrafındakilere emanı ve güveni geri sağlayacak olan İslam yönetimini ikame ederler, sömürgeci kafirlerin ve onların uşaklarının ardını keserek kökünü kuruturlar.

Ey Müslümanlar!

Bu söz hak ile batılı ayıran bir sözdür ve o asla bir şaka değildir. Zira Şam şuanda iki yol ayrımındadır; Ya siz Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'ya karşı samimi, sözde ve fiilde ihlaslı, işin yullarını tutar ve Şam topraklarında islam yönetimi olan Raşidi Hilafet'i ikame dersiniz, ki Resülüllah (صلى الله عليه وسلم) onu müjdeleyerek Şamiyyin müsnedinde Tabarani'nin ihraç ettiği hadisinde şöyle buyurmuştur: (أَلاَ إِنَّ عُقْرَ دَارِ الإسلامِ الشَّامُ) (Dar-ul İslam'ın kalbi ve merkezi Şam'dır). Böylece izzet bulur, mutlu olur, hem Şam topraklarını hem de İslam beldelerini hatta bütün dünyayı İslam'ın adaleti, emanı ve güveniyle aydınlatmış olurusunuz.

Veya Amerika bir uşağı bir başkasıyla değiştirmeyi başaracak, eski uşağın kurduğu sivil laik devlet anlayışını gelecek uşakla devam ettirecek, yenisine biraz parfüm sıkacak fakat hak konusunda faydası olmayacaktır.

Hakkı ikame eden, insanlar muhalefet etse de kendilerine hiç bir zarar dokunmayan İslam'ın aslanları olduğu sürece Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın izniyle bu olmayacaktır. Öyleyse kollarınızı sıvayın, zira zafer iki yay arası kadar, hatta daha da yakındır. Nitekim Beşşar yönetimi yıkılacaktır. O tıpkı yere yıkılmak üzere bir itekleme bekleyen Süleyman (عليه السلام)'ın değneği gibidir. Yere yıkılınca ne Amerika ne de Avrupa onu yerden değil geri kaldırmak iki ayak üzere bile asla durduramazlar.

Ey Suriye'deki ayaklanan Müslümanlar!

Kuşkusuz Hizb-ut Tahrir sizin için nasihat edici, o hem sizden hem de sizinle beraberdir. Öyleyse üzerinde olduğunuz hak üzere sebat edin, sivil laik devleti hususundaki İslam düşmanlarının söylemlerine ve Allah [Subhânehu ve Te'alâ] dışında helal-haram hükümlerini kılan demokrasilerine asla aldanmayın. Onlardan korkmayın, Allah [Subhânehu ve Te'alâ] kendisinden korkmanıza daha layıktır ve biliniz ki İslam ve Müslümanların bütün beldelerindeki en büyük düşman İslam'ı hayat ortamından ve yönetimden uzaklaştırmada ısrar etmekte olan sömürgeci kafir Batı'dır. Suriye'nin geleceği hakkında sizinle pazarlık yapmak isteyen bu kıytırık yöneticiler ise onun gölgesidir.

Biz Hizb-ut Tahrir olarak size hiç bir nasihatı esirgemeyeceğiz. Çünkü biz dinimizle beraber Resülü ekrem (صلى الله عليه وسلم)'in metodu üzereyiz. Öyleyse bizimle beraber olun ve kesin biliniz ki Allah [Subhânehu ve Te'alâ] için halis ve Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın razı olduğu şer'i metod üzere bir amel olmadan bizim dünyada ve ahirette kurtuluşumuz olmayacaktır. Zira ümmet; yardım istemek üzere elini kendi düşmanlarına uzatmayacak kadar büyük imkanlara sahiptir.

Ayrıca biz; istemeyerek hala rejimin emri altında bulunup Suriye'nin ordu şereflileri ve subaylarını bu cani rejimi devirmek üzere bir araya gelmeye, Batı ve onun uşakları olan arap yöneticilerinden önce davranmaya davet ediyoruz. Öyleyse amellerinizi sadece Allah [Subhânehu ve Te'alâ] için yapın, ellerinizi hizbin eline uzatıp ona yardımı ve nusreti verin. Böylece ikinci Raşidi Hilafeti olan Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın indirdiğiyle yönetimi ikame edilmiş olur. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: (وَنُرِيدُ أَنْ نَمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ وَنُمَكِّنَ لَهُمْ فِي الْأَرْضِ وَنُرِيَ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا مِنْهُمْ مَا كَانُوا يَحْذَرُونَ) (Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) varis kılmak istiyorduk. Ve o yerde onları hakim kılmak, Firavun ile Hamana ve ordularına, onlardan  (İsrailoğullarından gelecek diye) korktukları şeyi göstermek (istiyorduk.) Kasas 5-6

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 21 Zilhicce 1432
M.  Perşembe, 17 Kasım 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER