Salı, 28 Şevval 1445 | 2024/05/07
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türk Güvenlik Güçleri Dava Taşıyıcısı Yılmaz Çelik’i Tutukladı

بسم الله الرحمن الرحيم

Türk Güvenlik Güçleri Dava Taşıyıcısı Yılmaz Çelik’i Tutukladı

Haber:

Türk güvenlik güçleri, mübarek Ramazan ayının Yirmi Dokuzuncu gecesi, 23.06.2017 tarihinde bazı arkadaşlarıyla birlikte iftar yemeği yerken Üstad Yılmaz Çelik’i tutukladı.

Yorum:

Erdoğan’ın sözlerinin diğer zorba kardeşlerinin sözlerinden farklı olmadığını söylemeye bile gerek yok. Zira o da diğerleri gibi sadece ümmeti tiranlarına karşı kalkındırmak için İslam davetini taşıyarak ciddi şekilde çalışanlardan korkup onları tehlike olarak görmektedir. Bu nedenle bu zorbalar, güvenlik güçlerini, istihbaratlarını ve casuslarını bu muhlisleri kovuşturmaları için seferber ediyorlar. Hem de bu muhlislerin tek silahlarının Kavi ve Cebbar olan Allah’a derin imanları olmasına, tüm bu paniklemeyi gerektirecek hiçbir maddi eylemde bulunmamalarına ve sadece derin ve aydın bir fikir taşımalarına rağmen. Ancak bu iman ve bu fikir onları mermi ve silahlardan daha çok korkutmaktadır.   Bu yüzden dava taşıyıcılarının yollarına devam ettiklerini, davetlerine katılanları, onun için fedakarlık yapanları, insanların dava taşıyıcılarının etrafında birleştiklerini, onları dinleyip onlarla birlikte çalıştıklarını işitip gördüklerinde tahtları sarsılmakta ve yürekleri ağızlarına gelmektedir. Dolayısıyla bu zorbaların hali, kesinlikle Firavun’un (Allah ona lanet etsin) hali gibidir. Zira o, Allah’ın nebisi Musa (Aleyhi-s Selam) ve onunla birlikte olan iman edenlere karşı şöyle demişti:

إنَّ هؤلاءِ لَشِرذِمَةٌ قَليلونَ وَإنّهُم لنا لَغائِظون وَإنّا لَجَميعٌ حَاذِرونEsasen bunlar, sayıları az, bölük pörçük bir cemaattir. (Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir. Biz ise, elbette uyanık (ve yekvücut) bir cemaatiz. (diyor ve dedirtiyordu).[Şuara-54-55-56]

Şimdi zorba Erdoğan’a soruyoruz: Yılmaz Çelik, tutuklanıncaya kadar Kur’an ayı olan Mübarek Ramazan ayında kardeşleriyle iftar yemeği yemekten başka ne yaptı?! Onun suçu neydi ki 15 yıl hapse mahkum ediliyor?! Mesela uyuşturucu ticareti mi yapıyor? Adam mı öldürdü? Hırsızlık mı yaptı? Hayır vallahi, ne o ne de bu. Bilakis size göre onun tek suçu, Hizb-ut Tahrir saflarında Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafeti ikame ederek İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmasıdır!! 

Ey zorbalar, yıllardır Yahudiler, Hıristiyanlar ve laikler gibi İslam’a düşmanlık besleyen ve İslam’ın fikirleriyle savaşanlardan başkasının güven duymadığı zayıf kararlarınız sizin için bir utançtır. Oysa onlar, özgürce çalışıyorlar ve sözde ifade özgürlüğünden kaynaklı kısıtlamalar korkusuyla onları hiç kimse takip etmiyor, onlara hiç kimse meydan okumuyor ve onları hiç kimse sorumlu tutmuyor.  Eşcinsellere ve doğuştan anomalilere gelince; aynı şekilde onlar da çok rahat bir şekilde hareket ediyorlar ve anormallikleriyle topluma meydan okuyorlar. Ahlaksız insanların ve şehvete davetiye çıkaranların uğradığı çıplaklar plajları, işte tüm bunlar Erdoğan’ı hiç endişelendirmiyor!  Bu yüzden sözde bireysel özgürlük korkusuyla hiç kimse onlara karşı çıkmıyor. Muhlis dava taşıyıcılarına gelince; Erdoğan onları ve onlar gibi olanları bıktırmak için sıkıştırıyor. Allah sizi kahretsin, nasıl da döndürülüyorsunuz.

Ey zorbalar, sizin davet taşıyıcılarına karşı haliniz, Nemrut’un Allah Subhanehu’nun Kitabında zikretmiş olduğu müminlere karşı olan hali gibidir. Zira O, şöyle buyurmuştur:

وَما نَقَمُوا مِنهُم إلّا أن يُؤمِنُوا باللهِ العَزيزِ الحِميد  الذي لَهُ مُلكُ السّمواتِ وَالأرضِ واللهُ عَلى كُلِّ شيءٍ شهيدٍ  إنّ الذينَ فَتَنوا المُؤمنينَ والمُؤمنات ثُمَّ لَم يَتوبوا فَلَهُم عَذابُ جَهَنَّمَ وَلَهُم عَذابُ الْحَرِيقِOnlardan, sırf, aziz ve hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisine aittir ve Allah her şeye şahittir. Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tövbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.[Buruc-8-9-10] 

Ey zorbalar, sizin savaşınız, İslam’a yönelik bir savaştır. Sizler de efendileriniz gibi İslam’ı ve onun için çalışanları tahtlarınız için bir tehlike olarak görüyorsunuz. Şunu iyi bilin ki güzel akibet daima muttakilerindir. O halde haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.

Muhammed Ebu Haşim

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER