Cuma, 10 Şevval 1445 | 2024/04/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

İngiltere Hükümetinin Müslüman Gençliği Laikleştirmek İçin Radikalizmle Mücadele Gündemi

İngiltere Hükümetinin Müslüman Gençliği Laikleştirmek İçin Radikalizmle Mücadele Gündemi

بسم الله الرحمن الرحيم

Son on yıl içinde İngiltereli Müslümanlar, mevcut terör yasalarında yapılan değişiklik ve Müslümanların hayatının neredeyse tamamını hedef alan kapsamlı sosyal politika nedeniyle aşırı düzeyde propaganda ve incelemeye maruz kaldılar. YASAK kavramı, radikalizmle mücadelenin bir aracı olarak görüldü. “Aşırılıkla” yaftalanmak, birey ve kuruluşların da ötesine geçerek, İslam’ın birçok temel ilkeleri hoşgörüsüz, antidemokratik, baskıcı ve bu nedenle İngiliz değerleri ile uyuşmaz olarak nitelendi. Böylece ilk kez Müslümanlar, İslam’ın temel ilkelerinin aşırılıkla damgalandığına tanık olmuş oldular.

2015 yılında çıkartılan Terörle Mücadele Kanunu [TMK], YASAK stratejisini izledi. Terörle Mücadele Kanunu, polis, sosyal hizmet uzmanları ve tüm sivil sektör çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletildi. Okullar, kolejler, üniversiteler hatta sağlık çalışanları için bile sözde radikalizm hakkında bilgi vermek yasal bir zorunluluk haline geldi. Bu iğrenç politikalar kapsamında kreş öğrencilerinden üniversitelilere kadar, hastalardan hasta bakıcılara kadar her düzeydeki insan takip altına alındı. Böylece bu politikalar, öğrenciler ile öğretmenler arasında, profesyonel sağlık çalışanları ile işverenler arasında gizlilik veya özel hayat diye bir şey bırakmadı. Dolayısıyla karşılıklı güvensizlik ve şüphe atmosferinin oluşmasına neden oldu.

Terörle Mücadele Kanunu, türünün ilkidir, çocukların bile doğrudan suçlanmasına olanak sağlıyor. TMK’nın içerdiği programlar, gençlik derneklerinin polisle işbirliği yapmasını zorunlu hale getiriyor. Bu nedenle yüzeysel açıklamalar ve Müslüman çocukların internette oynadıkları oyunları bile radikalleşmegöstergeleri olarak görüldü ve bu yüzden incelemeye tabi tutuldu. Bu programa dâhil edilen çocuklar, Radikalleşme ile Mücadele Birimine yollandılar. Aileler, çocuklarının bu programa dâhil edilmesini kabul etmediklerinde ise, çocuklar ailelerinden zorla alınarak devlet gözetimine verilmesine olanak sağlandı.

Hatta çocukları koruma bahanesiyle ilköğretim okullarında sözde aşırılıkla mücadele anketleri yapıldı. Anketlerde çocuklara garip garip sorular soruldu. Çocukların dini, ahlaki, hatta vatansever inanç ve duygularını öğrenmek, aşırılık temayüllerini zamanında fark etmek için anketin kaçınılmaz olduğu söylendi ve bu bağlamda ankete övgüler yağdırıldı. Ankette sorulan soruların, cihat, eşcinsellik, cinsiyet ayrımı ve alkol gibi İslam’ın temel ilkeleri ile ilgili olduğu göz önüne alındığında, anketin hedefinin Müslüman çocuklar olduğu açıkça görülür. Hükümet, radikalolarak tanımladığı çocuklar ve sergilenen belirli davranışlar hakkında kararı Terörle Mücadele Kanunu’na bırakıyor. Bu anket, tüm Müslüman çocukları olası “aşırılık yanlısı”olarak kategorize etmekle eşdeğerdir.

Terörle Mücadele Kanunu, sözde “aşırılık”yanlısı göstergelerin çocuklar arasında tezahür edip etmediğine bakıyor. Bu konuda da dini semboller veya artan dindarlığı temel baz alıyor. Başörtüsü takmak, cilbab giymek, okulda namaz vakitlerini gözetlemek, kız ve erkeklerin birlikte oynayıp oynamadıklarına ya da oturup oturmadıklarına bakmak bu sembollerden sadece bir kaçıdır. Çocuk ya da gençlerin kişisel görüş veya davranışlarını bu şekilde değerlendirmek, sığ bir değerlendirmedir. Kaldı ki bu, hükümetin dezenformasyonunun bir parçasıdır. Zira hükümet bilerek aşırılıkla dindarlığı aynı kefeye koyuyor ve böylece bir terör algısı oluşturuyor.

Müslüman veliler, çoğu zaman okul kapılarında, oyuncak silah veya tanklarla oynamak, eşcinsellik hakkında bilgi sahibi olmamak, namaz kılmak ya da oruç tutmak için izin istemek, kızların elinden tutmamak gibi çocuklarıyla ilgili öğretmenlerin şikâyetleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Hatta rüyasında havai fişek gördüğünü söyleyen iki yaşındaki çocuk bile şüpheli olarak görülmektedir. Nitekim cooker bomb[ocak bombası] gibi aynı telaffuza sahip “cucumber” [salatalık] sözcüğünü kullanan dört yaşındaki çocuk, personel tarafından anti radikalizm programına dâhil edilmesi önerildi. Benzer şekilde yanlışlıkla “teras”sözcüğünü “terörist”olarak yazan on yaşındaki bir çocuk ve İslam’ın altın çağını sınıf projesi olarak seçen çocuk da sudan bahanelerle polis bakım evine gönderildi.

Ulusal Polis Şefi Konseyi tarafından yayınlanan resmi rakamlara göre Mart 2016’da 4000 çocuk bu programa dâhil edilmiştir. Bu sayı önceki yıla oranla neredeyse üç katıdır. Yani ortalama her gün 11 çocuk bu programa dâhil ediliyor.

Hâlbuki İngiltere’nin en büyük Öğretmenler Birliği olan Ulusal Öğretmenler Birliği, bu girişimi meşru siyasi görüşün ifade edilmesini öldürmekolarak niteledi ve girişime adeta kin kustu. Ve öğretmenleri terör tuzağına düşebilecek çocukları rapor etme zorunluluğundan vazgeçmeyeçağırdı.

Aynı şekilde Müslüman öğrencilerin okuldaki online etkinliği de inceleme altındadır. Hükümet yanlısı reformist Müslümanların aşırılıkla mücadele organizasyonu olan Quilliam Vakfı’nın yardım ve işbirliğiyle Radikalleşme anahtar sözcüklerikütüphanesi geliştirildi. Kütüphane, MürtetCihatve İslamcılıkgibi sözcükler dâhil olmak üzere tanımlarıyla birlikte 1.000’den fazla uyarıcı terimler içermektedir. Okul bilgisayarlarında Hilafetve Müslüman siyasi eylemcilerin adları gibi sözcükleri aramak, olası terör destekçileri olarak yaftalanma riskini beraberinde getirmektedir. Özellikle cihadi gelinler, IŞİD ve YODO [you only die once] “yalnızca bir kez ölürsün”gibi online propaganda ile ilgili ifadeler, ekran görüntüsü almak ve kanıt olarak sunmak için öğretmenlerin akıllı cep telefonlarına “uyarıcı ihlaller”olarak gönderiliyor.

İslami kıyafet giymek veya Filistin davasını andıran bileklikler, eşarplar ve rozetler takmak, çocukları hemen aşırılıkla mücadele programına dâhil etmek için yeterlidir. Aynı şekilde İslam dünyasına bağış toplamak, çocukları programa dâhil etmek için kâfidir.

Ancak en sinsi olanı ise, yetişkin öğrencilerden, her terör eylemini defaatla kınamaları isteniyor. Terörün gerçek nedenleri hakkında herhangi bir rasyonel tartışmadan ya da faillerin kimliğini sorgulamaktan uzak durmaları talep ediliyor. Bu ayın başlarında Londra Konseyi Camden tarafından dağıtılan bir broşürde, “hükümet politikalarına, özellikle dış politikaya nefret kusmak”veya “ana akım medyaya karşı güvensizlik göstermek” radikalleşme göstergelerinin olası uyarıları”olduğu önerisinde bulunuldu.

İşte TMK ve yasak girişiminin nihai hedefi budur. İngiltere’deki Müslümanlar, terörizmin temel nedeninin bizzat İslam’ın kendisi olduğuna dair hükümetin ninnilerini alçak gönüllülükle kabul ediyorlar. Bu nedenle İslam’ın revizyon ve kapsamlı reform ihtiyacına içtenlikle rıza gösteriyorlar. Aşırılık ve İngiliz değerleri gibi kapalı ve belirsiz terimler, kara cahil insanlar tarafından fena şekilde yanlış uygulandı. Hükümet de İslam hakkında yanlış yönlendirildi. Asılsız raporlara dayalı paranoya ve korku, gözaltıların artmasına, tüm Müslüman topluluğun suçlanmasına neden oldu, karşılıklı güvensizlik ve korkuya yol açtı.

TMK’nın amacını ve Müslüman gençlik üzerinde yaratacağı sonuçları anlamak için onu, Batılıların İslam dünyasına yönelik küresel stratejileri bağlamında değerlendirmek gerekir.

1980’li yıllar, İslami uyanış yıllarıdır. Bu yıllarda global bir ümmet oluşturmak için Müslümanların cihat çağrısı yenilendi. Monarşi ve diktatör devletler sorgulanmaya başlandı. İslam’ın temel prensipleri, 19. yüzyılda sömürgeci işgallerin yaygınlaşmasıyla yeniden canlandı. Sömürgecilerin işgaliyle birlikte İslam ümmetinin İslam özlemi yeniden dirildi. Yıkılan devletler için yegâne ve gerçek çözümün İslam olduğu kanaati baskın geldi.

Francis Fukoyama tarafından hazırlanan Büyük Orta Doğu Girişimi, İslam’ı yıkmak ve onun tertemiz düşüncesine misilleme yapmak için 11 Eylül’den önce bile Amerikan dış politikasında kendini gösterdi. O zamandan beri de ABD, kademeli olarak tüm İslam dünyasını istikrarsızlaştırmak için Batılı ülkelere önderlik etti. Irak savaşı ve Afganistan saldırısı, Pakistan ve Ortadoğu’da kalıcı Amerikan varlığı için ortam hazırladı. Ulus devletleri bölmek ve diktatörleri yıkmak için barış yanlıları kisvesi altında demokrasi ve planlar devreye sokuldu.

Boru hatları, büyükelçilikler, hava üsleri ve yeraltı istihbarat teşkilatlarına gerekçe oluşturmak için de sürekli savaşlar çıkarıldı, katliamlar işlendi, milyonlarca masum Müslüman yerinden yurdundan edildi. Bunun sonucunda işkence, tehcir, hapis ve aşağılama sesleri ayyuka çıktı, birçok kesim bunları başarısızlık olarak tanımladı.

Bu olaylar sonunda Amerika’nın Tunus ve Mısır devrimlerini başarıyla yoldan saptırmasının ardından demokrasiye doğru evirildi. Günümüzün en büyük felaketi ise Suriye’dir. Düzenlenen korkunç hava operasyonları ve küresel aktörlerin kana susamış hali ve zulmü yoluyla Suriye’deki kutsal İslam devrimi yok edilmeye çalışılıyor. Dahası dünyadaki tüm ülkeler, ne pahasına olursa olsun İslami dirilişi diri diri mezara gömmek için her türlü araçlarla Amerika/Rus ajandasını destekliyorlar.

Şu iyi bilinmelidir ki TMK, ülke içinde ve dışında saf İslami düşünce ve uyanışın nurunu söndürmek için devrededir. Batı, İslam’ın tartışmasız ve yadsınamaz ilkelerini suç saymak ve yaftalamak için elinden geleni yapıyor. Bunun içindir ki İslam dünyasındaki laik sistemlerinin tesisine ve gelişmesine yardımcı oluyor. Laik liberal değerlere dayalı toplumlar oluşturmak için her türlü ekonomik girişim ve kapitalist serbest piyasa yoluyla Orta Doğu, Af-Pak ve MENA bölgelerindeki laik hükümetleri destekliyor.

Özgürlük, demokrasi ve insan hakları, kapitalist Hadâratın zirvesi olarak görülüyor. Batılı yaşam tarzı, popüler kültür ve Müslümanlar arasında faize dayalı ekonomi teşvik edilerek, o düşünceler hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bir yandan savaş ve saldırı yürütülürken, devlet destekli terörizm ve diktatörler desteklenirken, yeni bir ulus inşa edilmeye çalışılırken, öte yandan Batı çıkarlarını gerçekleştirmek için kurulan ajan hükümetler, desteklenip geliştiriliyor. Bir kez daha İslam ümmeti, fiziksel ve psikolojik olarak kolonize ediliyor.

Bu önemli ve vazgeçilmez küresel gündem için şu an tanık olduğumuz gibi Müslüman gençlik suçlanıyor. Ayrıca İngiliz hükümetinin İngiltere’deki Müslümanları topluca cezalandırması da bu küresel ajandanın bir parçasıdır. Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. Maddesi, Müslümanların hava yoluyla seyahat etmelerine kısıtlama getiriyor. Sebepsiz yere veya kanıt ve avukat olmadan sanığın dokuz saate kadar sorgulanmasına izin veriyor. TMK, sanığın yargılanma nedeni ve kanıtını öğrenmeden yargılamayı meşrulaştırdığı için İngiliz adaleti ile resmen alay etmiştir. Son on yıl içinde 150’den fazla Müslüman, İngiliz adaletinin adaletsizliğine maruz kalmıştır. TMK’ya göre sanık, suçsuz olduğu kanıtlanana kadar suçludur.

Biz kendimizi küresel bir ümmet olarak görmek zorundayız. Zaten biz, Batının sistematik politika ve gündemine tabiyiz. Bu politika gereğince düzenli olarak yabancılaştırılıp şeytanlaştırılıyoruz ya da en kötüsü gözaltına alınıyoruz. İşkence, savaş, mezhepçilik çatışması, sürgün ve en kötü ihtimalle de toplu mülteciler haline gelerek en feci akıbete maruz kalıyoruz.

Müslüman gençlik, değişimin küresel gücü olabilir. Açıkçası bu durum bile sömürgeci işgalcilerin yeryüzünü cehenneme çevirmeleri için yeterlidir. Nitekim sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in haber verdiği gibi biz, Bir Hadâratın imhasıyla bir Hadâratın yıkımınatanıklık ediyoruz. Eski ideolojik gücümüze ancak Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulmasıyla kavuşabiliriz. Bizi çevreleyen ve gençlerimizin yeteneğini tehdit eden şer güçlere meydan okuyabiliriz.

بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ  Bilakis biz, hakkı batılın tepesine bindiririz de o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, batıl yok olup gitmiştir. (Allaha) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!” [Enbiya 18]

 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu

Meliha Hasan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER