Irak'ın İşgâlci Kâfire Teslîm Antlaşması Büyük Bir Hıyânettir
- Kategori Irak
- |
Geçen senenin sonunda [26 Kasım 2006'da] Amerikan Başkanı Bush ile Irak Başbakanı el-Mâlikî arasında "İlkeler Deklarasyonu" adında bir belgenin imzalanmasından beri, işgâl hükümetinin kuyrukları Allah'ın her günü insanların karşısına çıkarak, işinin sahibi olmayan Irak ile Amerika arasında imzalanan "uzun vadeli" bu antlaşma hakkında kulisler arkasında dönen olayların hakîkatini açığa çıkarmayan muğlak ve imâlı açıklamalarda bulunmaktadırlar. Amerika ise el-Râfideyn [Mezopotamya] beldesinin siyâsî, iktisâdî ve kültürel sahalarına dek uzanan kollara sahip olmak için yoğun uğraş vermektedir. Tâ ki Irak, ne toprakları, ne hava sahası, ne de karasuları üzerinde egemenliği ve bağımsızlığı olan Amerika'ya bağlı bir vesâyet haline gelsin!
Ey Müslümanlar! Güneş balçıkla sıvanmaz ve hakikatler ilelebet silinmez. Irak yöneticilerinin, "olmayan" egemenlik için çırpınmaları, ülkenin "yağmalanmış" servetleri için ağlayıp sızlamaları ve kırmızı çizgilerinin olduğunu iddia etmeleri; işte tüm bunlar ve benzerleri, işgâlciye, Allah'a, Rasulü'ne, mü'minlere hıyânet eden, az bir geçimlik dünya metaı karşılığında, hatta karşılıksız olarak ülkeyi ve halkını satan kuyruklarına karşı insanların kabaran öfkesini dindirmeye yönelik birer saptırmadan ve manevradan öte bir şey değildir! Halbuki antlaşma taslağına yönelik medya yasağına rağmen kokusu burunların direklerini kırmıştır. Basına sızan antlaşma maddelerinden bazıları, işgâlciden başka hiç kimseye hizmet etmemektedir ki bunlardan bazıları şunlardır: 1) Çok sayıda askerî üs ve kışla kurulması, 2) İşgâl askerlerine ve güvenlik şirketleri çalışanlarına dokunulmazlık zırhı verilmesi ve Irak mahkemelerinde yargılanamamaları, 3) Irak Hükümeti'nin izni olmaksızın askerî kuvvetlerin serbest giriş-çıkış imkânına kavuşması, Irak içindeki ve dışındaki operasyonlarda kullanılması, 4) 30,000 fit altındaki hava sahasının kontrolünün teslim edilmesi, 5) Yeniden imâr kampanyasında Amerikan şirketlerine öncelik tanınması, 6) Yeni petrol kaynaklarında Amerikan şirketleri lehine tasarruf hakkı verilmesi, 7) Demokratik nizâmın her tür iç ve dış tehdide karşı korunması. Daha bunların haricinde, [لا إله إلا الله محمد رسول الله] şehâdet kelimesi getiren Müslüman Irak halkını aşağılayan pek çok madde vardır.
Ey Müslümanlar! İşgâlcinin, Allahu Te'alâ'nın şu kavlini unutmuş yada unutmuş görünen ajanlarının ve müttefiklerinin cafcaflı sözleri sakın ha sakın sizleri aldatmasın! يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاء بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ "Ey îman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin! Zîra onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden hem kim onları dost edinirse o da onlardandır. Muhakkak ki Allah zâlimler topluluğunu hidâyete erdirmez." [el-Mâide 51-52] Zîra Ümmetin başını belâlara sokan ve milletler arasındaki konumunu kaybettiren unsur, Kâfirlerin metoduna sarılmak, hayata ilişkin fikirlerini benimsemek, onları dost ve yardımcı edinmek, onlarla anlaşmalar ve deklarasyonlar imzalamaktır.
Binâenaleyh; Hizb-ut Tahrîr / Irak Vilâyeti, Iraklı Müslümanları, işgâl şartları ile Irak'ın elini kolunu bağlayacak, topraklarını işgâlcinin fikirlerine ve dîni hayattan ayırmaya dayanan Küfür akîdesine çiğnettirecek, ülkenin maslahatlarını işgâlci Amerika'nın çıkarlarına raptedecek, topraklarını, karasularını ve hava sahasını diğer beldelerdeki Müslümanlara karşı kullandıracak bu antlaşmayı reddetmeye davet etmektedir. Şer'î hüküm ise sizleri, İşgâlci Kâfirin tüm projelerini reddetmeye, planlarını boşa çıkarmak için Şeriat'ın gösterdiği tüm meşru vesîleleri kullanmaya ve yandaşları ile birlikte onları kovmaya dâvet etmektedir. Bu ise; Kâfirleri ve âvânelerini hüsrana uğratacak, yalnızca Müslümanlar arasında değil, tüm dünya sathında adâleti ve hayrı yayacak Nübüvvet Minhâcı üzere Râşidî Hilâfet Devleti'ni kurarak İslâmî hayatı yeniden başlatmak için samîmi bir şekilde çalışmakla olur. O gün hiç de uzak değildir, bi-İznillah.
وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ "Şüphesiz ki Allah, emrine ğâlibdir, muktedirdir. Velâkin insanların çoğu bunu bilmezler!" [Yûsuf 21]