Cuma, 09 Zilkâde 1445 | 2024/05/17
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

09 Aralık 2010 Perşembe 09:39 Medya73 "Hukukun Hakimi de Savcısı da Polis"

بسم الله الرحمن الرحيم

Gaziantep'te düzenlenen son Hizbut-Tahrir operasyonunda tutuklanan zanlıların İslam devleti benimsiyoruz dedikleri için tutuklandığını belirten zanlı avukatları, Türkiye'de hukukun hakiminin de savcısının da polis olduğunu söyledi.

 

GAZİANTEP - Gecen hafta içerisinde Hizbut-Tahrir üyesi oldukları iddiası İle Gaziantep'te 6 kişi çalıştıkları işyerlerinde ve bindikleri toplu taşıma araçlarında çok sayıda TEM polisinin katıldığı eş zamanlı bir operasyonla gözaltına alındı.

Zanlılardan dördü çıkarıldıkları Mahkemece tutuklanırken ikisi serbest bırakıldı. Gözaltına alınan ve tutuklanan zanlıların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda hiçbir suç delili bulunmazken, tutuklanmalarının nedeninin zanlıların; polisin, ‘İslam Devletini benimsiyor musun?' şeklindeki sorusuna, inanç ve düşüncelerini saklamayarak, ‘Evet' demeleri, olduğu belirtildi.

Gözaltı ve tutuklama alenen hukuksuzluktur

Hizbut-Tahrir'in, Emniyet veritabanında bile ‘terör örgütü' olarak geçmediğini ifade eden sanıkların Avukatı, tutuklanan kişilerin yalnızca evlerinde yasak olmayan İslami içerikli dergi, kitap ve yayınların bulunmasının yanı sıra İslam devleti fikrini benimsedikleri için tutuklandığını söyledi.

Mazlum-Der Gaziantep şube başkan yardımcısı Av. Hüseyin Kurşun ise şahısların gözaltına alınmasının yanı sıra tutuklanmalarının da yasal olmadığının altını çizdi.

Anayasada bile Hiç kimsenin inanç ve düşüncesinden dolayı yadırganamayacağı gibi suçlu olarak görülemeyeceğine dair yasaların var olduğunu belirten Kurşun; "sanıkların tek suçu hilafete dayalı bir İslam devletini fikrini benimsemeleri. Şimdi siz buna terör suçu derseniz o zaman hilafeti öven her kes suçlu olur, bunun yanında Osmanlı tarihçileri, İslam tarihini okuyan ve benimseyen her kes suçludur. Oysa anayasa hiç kimsenin inancından ve fikrinden dolayı kınanamayacağı fikir ve düşüncenin rahatça ifade etmenin temel hak ve hürriyetlerden olduğunu beyan ediyor. Yani kişilerin görüşü ne olursa olsun; sisteme karşı olabilir. Görüşünden dolayı suçlanamaz. Sisteme karşıt görüşleri cezalandırmak hukuk devleti ile bağdaşmaz" dedi.

Sistemin İslam'ın siyasal düşüncesine bile tahammül etmediğini belirten Kurşun; "sanıkların hiçbiri Hizbut-Tahrir veya başka legal veya illegal bir örgüt üyeliğini kabul etmediği halde sadece ‘İslam hilafetine dayalı bir devlet istiyor musunuz?' sorusuna samimiyetle ‘evet biz İslami bir devlet istiyoruz' demeleri nedeni ile tutuklandı. Bundan şunu anlıyoruz; Türkiye Cumhuriyetinin İslam devleti fikrine dahi tahammülü yoktur" şeklinde konuştu.

Bu tür davaların hakimi de savcısı da Polis

Av. Kurşun, bu tür operasyonlar sırasında, savcılık ve mahkeme sürecinde yaşananların Türkiye'deki hukukun, hakiminin ve savcısının da polis olduğunu gösterdiğini belirterek; "Türkiye'de bu tür davaların hâkimi de savcısı da polis. Bu davaların savcıları polisin hazırladığı Fezlekeyi olduğu gibi alıp iddianame ye geçiyor. Buna karşı sanık ve sanığın vekilinin lehi olan delileri reddediyor. Normalde Basit bir hırsızlık suçunda bile mahkeme bütün delilleri toplar ona göre karar verir. Ama maalesef bu tür dosyalarda öyle değil inceleme araştırma yok direk terörle mücadele polisinin hazırladığı fezlekeyi suç olarak mahkemeye sunuyor. Bu yetmiyor gibi polisler savcıya dosya hakkında yol gösteriyor. mahkemelerde bile zanlıların adeta tepesinde duruyor" diye konuştu.  (Şefik Mert - İLKHA)

 

Kaynak:

http://www.medya73.com/hukukun-hakimi-de-savcisi-da-polis-haberi-432784.html

http://www.medya73.com/kpds-sorulari-ve-cevaplari-ayrinti-haber-kpds-2010-sorulari-osym-bilgi-sayfasi_MRYN-haberi-427589.html

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER