Perşembe, 23 Şevval 1445 | 2024/05/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Vahşi Canavarlar Zirvesi

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

Vahşi Canavarlar Zirvesi

HABER:

G-7 ülkeleri: Kanada, Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Almanya “serbest ve adil ticaret” ihtiyacının yanı sıra korumacı politikalarla mücadele etmenin önemi konusunda anlaştılar.

YORUM:

Kapitalizmin açgözlülüğü sınır tanımamaktadır. 2008 yılında finans piyasalarını vuran fırtınanın akabinde Amerika'nın geliştirdiği çözümler:

*Amerika tarafından bankalara trilyonlarca dolar pompalanması

*Fakirliğin artması pahasına zenginlerin kurtarılması

*Bu çözümü dünyaya empoze etmesi ve doların hakimiyetini sağlaması adına ekonomisini uluslararası para sistemi üzerindeki tasarrufuna göre hareket etmesi.

Amerika, bu çözümü o dönemde liderleri, düşünürleri aracılığıyla pazarladı ve “korumacılığı reddetti.” Daha sonra küreselleşmeye bağlılığı ve küreselleşme sorununu da dünya sorunu kıldı.

Bugün ise, “Önce Amerika" sloganıyla ve Avrupa Birliği ve Kanada'ya demir-çelik vergilerinin uygulanması ile birlikte dünyada ticaret savaşı tutuşmuş oldu. Amerika 2008 yılında reddettiği ekonomik korumacılığa doğru adımlar atıyor. G-7 müdavimlerinin en son ifadesi ise korumacı politikaları reddetmek oldu. ABD mallarına gümrük vergisi uygulayarak ABD mallarına misilleme vermeyi taahhüt eden Kanada Başbakanı'nın yorumları nedeniyle Trump ona desteğini geri çekti.

Olayların net etkileri şudur:

Birincisi: ABD ekonomisi 2008'deki krizden beri toparlanabilmiş değil.

İkincisi: Avrupalı müttefiklerinin malları üzerindeki gümrük vergilerini yükseltmesi, Çin'e ekstra vergi ve mali yaptırımlar uygulaması ve Suudi Arabistan gibi kendisine bağımlı ülkelere de “mali dolandırıcılık" yoluyla Amerika kendi nakit ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır.

Üçüncüsü: Uluslararası sistemin kırılganlığı ve büyük güçler arasındaki ilişki, son toplantıda fırtına ve uyumsuzluk olarak tarif edildi. Böylece Amerika'nın “Küresel İklim Anlaşması'ndan” çekilmesinden bu yana başlayan müttefikler arasındaki mesafe iyice açılmış oldu. Ardından İran ile olan nükleer anlaşmadan çekildi ve şimdi de Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı (NAFTA) kaldırmak suretiyle Avrupa ve Japon araçlarına vergi uygulamakla tehdit etmektedir.

Dördüncüsü: Beşeriyet kapitalizmin krizlerinden muzdarip olup, acı çekmektedir. Bu ıstırap, Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet devletinin tekrar kurulmasına kadar devam edecektir. Hilafet adil bir devlet olma vasfıyla antlaşmalarını diğer devletlerle koruyan bir devlettir. Hilafet, Dünyaya adalet ve doğrulukla liderlik ederek, küresel istikrarı sağlayacak tek devlettir. Hilafet devletlerarası utanç verici tüm ilişkilerden uzak durur ve Dünya üzerindeki zenginliklere sahip olmak için, sömürgecilik üzerine bir politika benimsemez.

Kapitalist sistem, insanlık için bir beladır ve herkesin acı çektiği kanser haline geldi. Büyük güçlerin menfaat politikası, bu hastalığın durumunu azaltmamakta, bilakis artırmaktadır. Bütün bu yaşanan olumsuz gelişmeler, insanlığı mevcut durumu yeniden düşünmeye ve yeni bir dünya düzenini benimsemeye zorluyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Abdul Latif Davud

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER