Erdoğan sevdalılarına; Erdoğan'ın En Çok Sevgi Beslediği Şey,

Şahsı mı Yoksa İslam mı?

Haber:

Bir Türk mahkemesi, muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan mahkum etmesinin ardından 75 bin dolar para cezasına çarptırdı. Ayrıca Türk savcılığı, Türkiye Cumhurbaşkanı’na “saldırgan” bir karikatür yayınlama suçlamasıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı hakkında bir soruşturma yürütmekte olup Türk hukukunda Cumhurbaşkanına hakaret etmenin cezası dört yıl hapse kadar ulaştı. Nitekim Erdoğan’ın avukatları, bu şekilde suçlamalarda bulunan kişilere karşı 1800’den fazla dava açtılar. Ayrıca Türk otoriteleri, bu yılın başından bu yana iki yıl önce gerçekleşen başarısız darbe girişiminde parmağı olduğunu tamamen reddeden Gülen hareketinin mensubu olmaları suçlamasıyla yaklaşık 77 bin kişiyi tutukladı. Yine bu ayın başlarında, “ulusal güvenliğe zarar veren terör örgütleri” dedikleri yerlere dahil oldukları şüphesiyle aralarında subayların, polis memurlarının ve üniversite hocalarının da bulunduğu 18.632 devlet çalışanının görevden alınmasına karar verildi. (BBC Arapça)

Yorum:

Erdoğan’ın, siyasi, askeri, medya ve düşünürlerden oluşan muhaliflerine karşı yürüttüğü çalışma hakkındaki tutuklamaların, kovuşturmaların ve işten çıkarmaların boyutuna muttali olan bir kimse, onun ülkedeki iktidarını ve yetkilerini pekiştirmek için harcadığı muazzam çabaların boyutunu da hissedebilir. Zira buna, son seçimlerin ve anayasal değişikliklerin ardından kendisi için çıkarabileceği yetkiler de eklenince, ülkede elde ettiği ve sahip olduğu gücün boyutunu da fark edebilir.  

Erdoğan’ın sahip olduğu bu güç ve yetkiler karşısında, İslam’a ve Müslümanlara yönelik başarısızlık sahnesi gerçekleşiyor. Zira Türkiye’deki yönetim sistemi hala Laiklik olup onun rejimi İslam davetçilerine savaş açıyor ve onları uzun yıllar cezaevlerinde tutuyor. Nitekim İslam’ı sevdiği halde Erdoğan’ın tuzağına düşünlerden biriyle, Erdoğan’ın İslamcılar üzerinden hesap yaptığı halde İslam ile yönetmemesinin nedeni hakkında tartıştığında sana şunu söylüyor: “Erdoğan, bir defada değişim gerçekleştiremez. Zira onun çok fazla düşmanları var!!”    

Bu, şu önemli soru ortaya çıkıyor. Erdoğan, on binlerce askeri ve siyasi rakiplerini ezebiliyor, diğer on binlercesini takibe alabiliyor, dahası en büyük muhalefet partisinin liderine kendisine yönelik hakaretin bedelini ödetebiliyor ve ona daha fazlasını vaat edebiliyor, generalleri ve ordu içerisindeki üst düzey komutanları alaşağı edebiliyor, eşi benzeri görülmemiş bir gaddarlıkla rakiplerinin tüm şato ve kalelerini takip edebiliyor ve tüm bunları da kendisi ve partisi için yapabiliyor da kendisi ve partisi için yaptıklarının bir kısmını aziz olan İslam hak etmiyor mu? Kendisi ve itibarı için tüm bunları yapabiliyor da insanların kendisini seçme nedeni olan İslam için yapamıyor mu?   

Şüphesiz hakikati görmek isteyen kimse için bu sorunun cevabı çok basit ki o da şudur; Erdoğan, İslam’ı tatbik etmek istemiyor ve onun için çalışmıyor. Kendisinden önce Humeyni’nin yaptığı gibi İslam’ı bir kılıf olarak kullanıyor. Müslümanları aldatıyor ve kitlelerin sevdiği ve hoşlandığı İslam bayrağı ve şemsiyesi altında İslam ülkelerindeki sömürgecilerin komplolarını uyguluyor.   

Mühendis Bahir Salih - Filistin

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazdı