Salı, 13 Zilkâde 1445 | 2024/05/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Dikkat edin! Kitap (Kur’an) İle Sultan (Devlet) Birbirinden Ayrılacaktır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Dikkat edin! Kitap (Kur’an) İle Sultan (Devlet) Birbirinden Ayrılacaktır!

Haber:

1 Nisan 2022’de Nahdatul Ulema Yürütme Konseyi Genel Başkanı Yahya Halil Stakov, kafir statüsünün terk edilmesi ve günümüzde kullanılmaması gerektiğini belirtti. Yahya şöyle dedi: “Bu zamanda gayrimüslimler veya kafirler kategorisinin aslında modern ulus-devlet bağlamında alakasız olduğu sonucuna vardık.” 3 Nisan 2022’de Endonezya, Yogyakarta’daki Gadjah Mada Üniversitesi Camii’ndeki Teravih dersi sırasında, Hukuk ve İnsan Hakları Koordinasyon Bakanı Muhammed Mahfuz Mahmudin şöyle dedi: “Rasulün kurduğu gibi bir devlet kurulmasını engellememiz caiz değildir. Caiz değildir. Bu haramdır.” Önemli olan İslam Devleti değil, bilakis önemli olan İslami Devlet yani İslami değerleri uygulayan bir devlettir. Ayrıca İslami Eğitim Genel Müdürü’nün D-881/DJ/PP.03/04/2022 sayılı yazısıyla Dinler Bakanlığı, erken çocukluk ve Kuran hafızlığı okullarına Kuran öğretmek için yeni izin başvurularını geçici olarak askıya aldı. Bu, 11 Nisan 2022’de yürürlüğe girecek. Endonezya Milletvekili Buhari Yusuf, “neden askıya alındı? diye sorguladı. Halkımızın birçoğu kararın arkasındaki gerçek nedenleri sorguluyor. Ayrıca askıya alma Ramazan ayı ile birlikte uygulandı. Bu nedenle uygun görülmedi.” (15/4/2022).

Yorum:

1- Yukarıda belirtilen tüm olaylar, İslam düşüncesinden kurtulma çabalarının nasıl devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca küfür terimlerinin ortadan kaldırılmaya başlanması, Kur’an hafızlık merkezlerinin kurulmasının zorlaşmasına, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in devletine benzer bir devletin kurulmasının engellenmesine, dahası yasaklanmasına neden olmaktadır. Bu da bu ülkenin hükümetinin Kur’an’dan ayrıldığını teyit etmektedir. Nitekim Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «أَلَا إِنَّ رَحَى الْإِسْلَامِ دَائِرَةٌ، فَدُورُوا مَعَ الْكِتَابِ حَيْثُ دَارَ، أَلَا إِنَّ الْكِتَابَ وَالسُّلْطَانَ سَيَفْتَرِقَانِ، فَلَا تُفَارِقُوا الْكِتَابَ، أَلَا إِنَّهُ سَيَكُونُ عَلَيْكُمْ أُمَرَاءُ يَقْضُونَ لِأَنْفُسِهِمْ مَا لَا يَقْضُونَ لَكُمْ، إِنْ عَصَيْتُمُوهُمْ قَتَلُوكُمْ، وَإِنْ أَطَعْتُمُوهُمْ أَضَلُّوكُمْ» قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ، كَيْفَ نَصْنَعُ؟ قَالَ: «كَمَا صَنَعَ أَصْحَابُ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ ، نُشِرُوا بِالْمَنَاشِيرَ، وَحُمِلُوا عَلَى الْخَشَبِ، مَوْتٌ فِي طَاعَةِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنْ حَيَاةٍ فِي مَعْصِيَةِ اللَّهِ» “Dikkat edin! İslam’ın taşı dönmektedir. Nereye dönerse dönsün Kitapla birlikte dönün. Dikkat edin! Kitap ve sulta birbirinden ayrılacaktır. Siz Kitap’tan ayrılmayın. Dikkat edin! Üzerinizde emirler olacaktır, sizin lehinize hükmetmediklerini kendileri için hükmedecekler. Eğer onlara karşı gelirseniz, sizi öldürürler. Eğer onlara itaat ederseniz, sizleri saptırırlar.” Dediler ki: “Ey Allah’ın Rasulü! Ne yapacağız?” Dedi ki: “İsa İbn-u Meryem’in ashabının yaptığı gibi yapın. Onlar testerelerle biçildiler, idam sehpasına çıkarıldılar. Allah’a itaatte ölüm, Allah’a masiyetteki hayattan daha hayırlıdır.” [Taberani rivayet etti.]

2- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in devletine benzer bir devletin kurulmasının yasaklanması, Allah’a ve Rasulü’ne karşı cüretkâr olmak ve İslam’ın hükümlerine darbe indirmektir. Nitekim Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmadı mı: لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآَخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيراً “Andolsun ki, Allah’ın Rasulü’nde, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için güzel bir örnektir.” [Ahzab 21] Dolayısıyla Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, devlet de dahil her şey için örnektir demektir. Peygamber’i, namazda, zekâtta ve hacda örnek almak gerekiyor da ancak nasıl oluyor da yönetim ve devlet sisteminde yasaklanıyor?! Dolayısıyla bakanın açıklaması delile dayalı değildir, bilakis hevasına göre yapılmış bir açıklamadır. Bu hususta İmam Şafii, el-Risale adlı kitabının 39. sayfasında şöyle diyor: “Bir kimse, delil yönü olmadıkça kesinlikle herhangi bir şey hakkında helal veya haram diyemez. Delil yönü ise Kitap, sünnet, icma ve kıyastaki haberdir.”

3- Aslında Peygamber’in yönetimine benzer tek İslami yönetim nizamının Hilafet olduğu gayet açıktır. Zira İslami Devlet demiştir. Bundan kastedilen ise Hilafettir. Tıpkı Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in: تَكُوْنُ النُّبُوَّةُ فِيْكُمْ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُوْنَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا اللهُ إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا “Nübüvvet aranızda Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Sonra Allah onu kaldırmayı dilediği zaman kaldıracaktır.” Kısmından şu kısma kadar buyurması gibi: ثُمَّ تَكُوْنُ خِلاَفَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olacaktır.” [Ahmed rivayet etti.] Endonezya alimlerinden biri olan Şeyh Süleyman Raşid, 1968 yılında “Fıkhu’l İslam” adlı kitabında, “Hilafet” hakkında bir bölüm ayırmış ve orada Hilafetin farzı kifaye olduğunu söylemiştir. Alimler onun farz olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir. Ayrıca H. 1360 yılında vefat eden Şeyh Abdurrahman el-Ceziri, “Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı” kitabının 5. cildinin 416. sayfasında şöyle demiştir: “İmamlar (Rahimehumullahu Teala), imametin farz olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Rahmet Kurnia – Endonezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER