Haber-Yorum

Amerika, Avrupa’da Yeni Bir Denge Sağlamaya Çalışıyor!

Haber:

Amerika, Rusya ile barış görüşmelerine başlamaması halinde Ukrayna'yı destekleyen ülkelerin sabrının tükeneceğini söylerken Biden yönetiminin tavrındaki değişiklik, Amerika’nın Rusya’yı daha zayıf görmek istemeyebileceğini gösteriyor.(Washington Post)

Yorum:

Başlangıçta Biden yönetiminin, özellikle Ukrayna önemli kazanımlar elde ettikten ve Rusya’yı birçok önemli bölgeden çekilmeye zorladıktan sonra, Başkan Zelenski’yi barış görüşmelerine katılmaya teşvik etmesi garip görünüyor. Ayrıca Rusya’nın hava üstünlüğünü elde etmede başarısız olması ve Putin’in -İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük- seferberlik projesi, savaşın Rusya için ne kadar kasvetli olduğunu açıkça gösteriyor. Rusya’nın çıkmazı göz önüne alındığında Biden’ın herhangi bir barış anlaşması için müzakere edilmeden önce Ukrayna’ya daha fazla savaş alanı kazanımları elde etmesi için baskı yapması bekleniyordu.

Amerika’nın Ukrayna’yı Rusya ile müzakere etmeye sevk etme çabalarının arkasındaki gizli koşulların dakik bir şekilde takip edilmesi, Rus-Ukrayna savaşı ile ilgili karmaşık bir faktörler ağını ortaya koyuyor. Bunlardan biri de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden ve Batı yaptırımlarından kaynaklanan yüksek enerji fiyatlarıdır. Bu da Amerikan halkının, artan yaşam maliyetiyle başa çıkmasının zorlaşmasına neden olmaktadır. Ayrıca ABD Merkez Bankası’nın, faiz oranlarını yeni seviyelere yükseltmek yoluyla enflasyonu dizginlemek için art arda yaptığı girişimler başarısız olmakla kalmadı, aksine insanların daha fazla sefaletine yol açtı. Benzer bir yaşam maliyeti krizi de tüm Avrupa’da kaosun meydana gelmesine neden olduğu gibi Amerika’nın en yakın müttefikinin kararlılığını da teste tabi tutuyor. Sonra Cumhuriyetçi partiden, Ukrayna’ya yardım yasa tasarısını bloke etmek için sürekli bir tehdit de söz konusu. Bu ise Cumhuriyetçilerin ABD Kongresi’nde büyük kazanımlar elde etmesinin beklendiği ara seçimlerden kısa bir süre sonra olabilir.

Bunların hepsi, Amerika'nın Ukrayna’ya yönelik politikasının sürekliliğini şekillendirmeye yardımcı olan önemli faktörlerdir.Ancak Amerika’nın son pozisyonunun arkasındaki en önemli neden, dengenin sağlanmış ve üstünlüğünü yeniden kazanmış olmasıdır. Zira Amerika’nın dış politikası, dünyanın farklı bölgelerindeki güç dengesini kendi himayesi ve egemenliği altında sürdürmek üzerine kuruludur. Amerika’nın Ukrayna’ya desteği, Rusya’nın çöküşüyle değil de zayıflamasıyla bağlantılıdır. Zira geçen Nisan ayında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin şunları söyledi: “Rusya’yı Ukrayna işgalinde yaptıkları şeyleri yapamayacak kadar zayıf görmek istiyoruz.” Bu stratejik yönden mantıklıdır. Çünkü Rusya’nın çöküşü durumunda,Orta Asya’da bir güvenlik boşluğu oluşacak, Çin’in Avrasya’daki etkisinin genişlemesine imkân tanıyacak ve Amerika’nın da bunu kontrol altına alma stratejisini tehdit edecektir.

Rusya’nın mevcut vakıası göz önüne alındığında Amerikan politika yapıcıları, Rusya’nın çok zayıf olduğunu, silahlı kuvvetlerinin yenildiğini ve Avrupa’nın, özellikle de Almanya’nın Amerika’nın korumasına her zamankinden daha fazla bağımlı olduğunu değerlendirdiler. Sonra Avrupa’da yeni bir dengenin desteklendiği daha önceki nedenler ışığında Biden, Ukrayna ve Rusya arasında barış sağlamaya çalışıyor. Nitekim herhangi bir barış müzakeresi sırasında Amerika bunun, işgal edilmemiş Ukrayna ile Rusya sınırlarının dışında olmasını sağlamak için elinden geleni yapacak ve bu da onu Avrupa’ya güvenlik zorluklarını dayatma gücü olmayan bir Asya gücü haline getirecektir.

Bilinçli Müslümanların görevlerinden biri de, büyük güçler arasındaki çatışma politikasının farkında olmaları ve ümmeti yabancı güçlerin prangalarından kurtarmak için fırsatları değerlendirmeleridir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdulmecid Bahati – Pakistan