Cumartesi, 10 Zilkâde 1445 | 2024/05/18
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Eğer Pusula Saparsa Silahlar Yanlış Hedefe Doğrultulur!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Eğer Pusula Saparsa Silahlar Yanlış Hedefe Doğrultulur!

Haber:

Aradan bir buçuk ay geçti ve Heyet Tahrir eş-Şam hala muhlis davet taşıyıcılarını barbarca ve utanç verici bir şekilde evlerinden, camilerden ve yollardan kaçırarak tutukladığı tutukluların serbest bırakılması ve onlara ve devrimcilere zarar vermeyi bırakması talebiyle birçok yerde gece gündüz ona karşı gösteriler ve yürüyüşler de devam ediyor.

Yorum:

Müslüman ülkelerdeki devrimler önce gurur duyulan Tunus’ta başlamış ve ardından kıvılcımları birçok ülkeye yayılmıştır ki bu devrimlerden biri de Mart 2011’de Suriye’de başlamıştır; zira o vakit Şam halkı, kendilerini her türlü zarara, tutuklamaya ve baskıya maruz bırakan mücrim Beşar Esad rejiminden kurtuluş çağrısı yapmışlardır. Böylece devrim sürekli alev alev yanmaya devam etmiş ve güçlü ve sebatkar bir şekilde devam etmiştir. Nitekim devrimcilerin arasından Suriye ordusundan kaçanlar olmuş, ailesini ve malını korumak için Suriye halkı arasında silaha sarılanlarla birleşmişler, o vakit eşi benzeri görülmemiş kahramanlık göstermişler, öyle ki kurtuluşun çok yakın olduğunu ve kesinlikle hedefe ulaşılacağını düşünmüştük.

Özellikle Amerika’nın ve Rusya gibi bağımsız ülkeler veya Türkiye, İran ve benzerleri gibi Amerika’nın yörüngesinde hareket edip Amerika birlikte ihanet yoluna girenlerin devrime yönelik birbirini izleyen ihanetlerin ayrıntılarına girmeyeceğiz; zira o vakit Amerika askeri grup liderlerini sarmalamış, onları kirli ve zehirli siyasi paralarla ayartmış, bu yüzden onların siyasi bağlılıkları bu ülkelere kaymış, kendilerini destekleyenlerin çıkarlarını savunur hale gelmiş, böylece devrimin kuluçka merkezi hedefi ve düşmanı olmuş ve ona karşı her türlü sistematik taciz ve siyasi tutuklama uygulamıştır.

İşte Suriye’nin kuzeyindeki birçok kurtarılmış bölgeyi kontrol eden ve Türkiye’nin tuzağına düşen askeri grup ve sözde Heyet Tahrir eş-Şam, devrimin sabitelerini saptırmakta, işte onun istihbaratı bağlantılı olduğu liderlerinin yönlendirmesiyle hiç Allah’tan ve kullarından korkmadan Hizb-ut Tahrir gençlerinden ve çoğu silahsız sivillerin olduğu rakiplerinden onunla birlikte hareket edenlerden oluşan davet taşıyıcılarının evlerine baskınlar düzenlemekte, evlerinin kapılarını kırmakta, kadınları ve çocukları korkutmakta, Kureyş kâfirlerinin ilk Müslümanlara karşı yapmadığı -ki onlar kadınların ve evlerin mahremiyetlerine saygı gösteriyorlardı- utanç verici bir şekilde ve barbarca içeridekileri çalmaktadır.

Peki o, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Veda Haccı’nda söylediği şu hadisi işitmedi mi: لَا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّاراً يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍBakınız, Benden sonra birbirinizin boynunu vuran kâfirler olarak (dinden) dönmeyin.” Ve Aleyhissalatu ve’s Selam’ın şu kavlini: مَنْ أَشَارَ إِلَى أَخِيهِ بِحَدِيدَةٍ فَإِنَّ الْمَلَائِكَةَ تَلْعَنُهُ حَتَّى يَدَعَهُ، وَإِنْ كَانَ أَخَاهُ لِأَبِيهِ وَأُمِّهِKim kardeşine (tehdit için) bir demir parçası ile işaret ederse bunu bırakıncaya kadar melekler ona lanet ederler. Ana baba bir kardeşine olsa bile.

Hakeza bu grubun, pusulasının hedefinin saptığını görüyoruz; zira silahını, Suriye halkının gerçek düşmanı olan mücrim Suriye rejimine doğrultmak yerine, ehline asla yalan söyleyemeyen ve çevresindeki birçok kişi onun, devrimin ilkesi ve sabiteleri üzerinde doğruluk ve kararlılığın simgesi olduğu hakikatini söylediği bir lider olan siyasi ve fikri bir Hizbe doğrultmaktadır.

Pusuladan sapan bu gruba diyoruz ki: Bugün Batı, gerçekleştirmek istediği hedef için sizin yanınızdadır ve yarın sizi bir çekirdek gibi çitleyip atacaktır. O zaman şu sözü hatırlayacaksınız: “Çömlekçi kırık tastan su içer.”

Peki bu grup, eylemlerini ihanetten, ajanlıktan ve devrimin düşmanlarıyla iş birliğinden arındırsa, paralarını pislikten temizlese, hain ve yıpranmış Batı ile tüm bağlarını koparsa ve yeniden sadece Nâsır ve Muin olan Allah’ın ipine sımsıkı sarılması daha iyi olmaz mı?

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَEy iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Raziye Abdullah

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER