Salı, 28 Şevval 1445 | 2024/05/07
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Eymen El Safadi: “Gazze’de Yaşananlar Bir Felakettir ve “İsrail’den” Hesap Sorulması Gerekir”

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Eymen El Safadi: “Gazze’de Yaşananlar Bir Felakettir ve “İsrail’den” Hesap Sorulması Gerekir”

Haber:

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen El Safadi 27/11/2023 Pazartesi günü, Gazze’de yaşananların “insani bir felaket” olduğunu söyleyerek “İsrail’in” silahlandırılmasının durdurulması ve Batı Şeria’ya yönelik saldırganlığından dolayı ondan hesap sorulması” çağrısında bulundu.Safadi’nin konuşması, 26 ve 27 Kasım tarihlerinde İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen “Akdeniz için Birlik” ülkelerinin dışişleri bakanlarının sekizinci bölgesel forumunda yaptığı konuşma sırasında geldi. Safadi şunları söyledi: “Durum trajik, katliamlar var, Gazze Şeridi’nde çok sayıda aile ölüyor ve altyapı tamamen yok oluyor, bu şerir güç ve şiddetin dünya tarafından kabul etmesi mümkün değildir.” Ve şöyle ekledi: “Gazze’de sivillerin öldürülmesi hoş görülemez ve “İsrail’den” hesap sorulması çağrısında bulunuyorum.” (Kuds Press Web Sitesi)

Yorum:

İzzetli Gazze’deki durumun bir felaket olduğu doğrudur ve bugün oradaki yıkım, İkinci Dünya Savaşı’nın geride bıraktığı yıkımın tamamen aynısıdır; zira işgal devleti burayı eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yıktı, binaları sakinlerinin başlarına geçirdi, artık orada elektrik ve su kalmadı, hastaneler görevlerini yapmayı bıraktı, insanların tuzlu deniz suyu dışında yiyecek ve içecek hiçbir şeyi kalmadığı gibi uyumak için sığınabilecekleri bir sığınak da kalmadı. Nitekim Yahudilerin barbarlıkları ve suçları, Moğolların Irak ve Şam beldesini işgal ettiklerinde yaptıklarının ötesine geçti. Allah Subhanehu onlar hakkında şöyle buyururken ne kadar da doğru söylemiştir: لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذِينَ آمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُواİman edenlere karşı düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisi olarak Yahudileri ve Allah’a ortak koşanları bulursun.” [Maide 82] Ve şöyle buyururken: ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُم مِّن بَعْدِ ذَٰلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ أَوْ أَشَدُّ قَسْوَةً(Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katılaştı. Artık kalpleriniz taş gibi yahut daha da katıdır.” [Bakara 74]

Ancak Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi, kendi hükümetinin ve Müslüman ülkelerdeki diğer hükümetlerin bu yıkımın tüm sorumluluğunu taşıdığını unutuyor; zira şayet onların Gazze halkına yönelik suç ortaklıkları, aşağılık tutumları, alçaklıkları ve Yahudilerle komplo kurmaları olmasaydı, kendilerine zillet ve meskenet damgası vurulmuş olan bu korkaklar, örneğin Gazze ve halkına yardım etmek ve Filistin’in tamamını göz açıp kapayıncaya kadar kurtarmak için yanıp tutuşan Ürdün ordusu gibi Filistin’i ve Mescid-i Aksa’yı kurtarmak için yanıp tutuşan on milyonlarca askerden oluşan Müslüman ordularının gözleri ve kulakları önünde Gazze’yi işgal edip tamamen yok etmeye, çocukları, kadınları, yaşlıları ve gençleri öldürmeye cesaret edemezlerdi.

Safadi “İsrail’den” hesap sorulması çağrısında bulunuyor; ona kim hesap soracak ey Safadi?Ona silah, para ve asker temin eden ve başkanı suç ve soykırım operasyonlarında onu açıkça destekleyen Amerika mı?! Yoksa bir bütün olarak onun yanında yer alan Avrupa Birliği mi?! Ya da onun suçlarını görmezden gelen ve hatta daha fazla Filistinlinin öldürülmesine yeşil ışık yakan Güvenlik Konseyi mi?! veya henüz şu ana kadar Yahudilerle ilişkisini kesmemiş olan Ürdün hükümeti mi ona hesap soracak?!

Müslüman halklar, Filistin’in kurtuluşunun önündeki engelin, ordularını zincire vuran ve onları kurtuluş görevini yapmaktan alıkoyan bu itaatkar rejimler olduğunun bilincine varmışlardır. Ancak soru şudur; bu ümmet ve orduları, Yahudilerin koruyucuları olan bu tiranlara daha ne zamana kadar göz yumacaklar?! Oysa ümmet, Tanca’dan Cakarta’ya kadar Filistin’i kurtarmak için yanıp tutuşmakta olup bu kurtuluşu engelleyen ise bu tiranlardır. Bu yüzden bu kurtuluşun gerçekleşebilmesi için onların devrilmesi gerekiyor; aksi takdirde Filistin halkının acısı devam edecek ve son savaş, savaşların sonuncusu olmayacaktır. La havle vela kuvvete illa billah.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Ebu Hişam

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER