Haber-Yorum

Yahudi Varlığı, Günahkâr Küresel Sessizliğin Ortasında Refah'ı Yok Etmeye Hazırlanıyor
Müslüman Orduları da Hareketsiz Bir Şekilde Kışlalarında Oturuyorlar!

Haber:

Yahudi varlığının medyasının, varlığın Gazze Şeridi’ndeki Refah şehrine kuvvet göndermeye hazırlandığına dair bildirdiği haberlerle bağlantılı olarak, Yahudi Ordusu sözcüsü yüzbaşı Ella Wawiyeh, el-Hurra internet sitesine, ABD’de ve diğer ülkelerde “terörist” olarak sınıflandırılan Hamas hareketinin tüm kalelerine baskın yapmak için "siyasi yeşil ışık" beklediklerini açıkladı. El-Hurra internet sitesine konuşan yüzbaşı Ella, “İsrail” güçlerinin şu anda Hamas tugaylarının bulunduğu tüm bölgelere girmeye ve onları dağıtmaya tamamen hazır olduğunu” vurguladı; Ella, Yahudi varlığı medyasının Refah’ta askeri operasyonun “yaklaşmasıyla” ilgili aktardığı haberlere ilişkin bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Hamas’ı dağıtmak için “İsrail” ordusu her yere ulaşacak ama biz siyasi kararı ve yeşil ışığı bekliyoruz ve işte o zaman tüm gücümüzle hareket edeceğiz.” “İsrail” ordusunun tüm durum ve senaryolara hazır olduğunu, herhangi bir bölgeye girme kararının derhal uygulanacağını ve buna hazır olduklarını” belirtti.

Geniş tirajlı İsrail Hayom Gazetesi, Hamas’la ateşkes görüşmelerinin sekteye uğramasının ardından Yahudi varlığının, Washington ile yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle birkaç hafta ertelenen Refah’ı işgal etme operasyonunun “çok yakında” gerçekleşeceği yönündeki kararını aktardı.

Netanyahu hükümeti, Refah’ta dört adet tam teşekküllü Hamas savaş taburunun bulunduğunu söylüyor ve “bu taburların, hareketin diğer bölgelerden çekilen binlerce militanından takviye aldığını” vurguluyor.

Yorum:

Suçlu Yahudi varlığının Refah şehrini işgal edeceği yönündeki küresel beklentinin ortasında Mısır sınırında yer alan güney şehri, Gazze Şeridi’nde 200 günü aşkın süredir devam eden savaş sırasında çoğunluğu diğer bölgelerden yerinden edilen yaklaşık 1,5 milyon Müslüman’ın son sığınağı haline geldi ve şehir, Yahudi varlığının Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ve merkezinde öncekilerden daha vahşi ve korkunç katliamlar gerçekleştireceğini öngörmeye başladı; uluslararası toplumun daha fazla suçu kabullenmeye hazır hale gelmesinin ardından Amerika’nın başını çektiği kafir Batı tarafından desteklenen Yahudi varlığı, gerek Refah’taki yüksek nüfus yoğunluğu, gerekse silahsız sivillerle ve basit ekipmanlarla donatılmış direniş unsurlarına karşı korkak Yahudi ordusunun uçaklardan, roketatarlardan, tanklardan ve ölümcül güdümlü füzelerden yayılan lavları kullanarak yakıp yıkma politikasına başvurması nedeniyle en korkunç olduğuna inandığı bir katliamla şehri işgal etmeye hazırlanıyor.

Müslümanların beklentisi de dahil olmak üzere küresel çaptaki bu beklenti, Müslüman ülkelerdeki mevcut ajan rejimlerin, ezilen İslami halklar tarafından yayınlanan her türlü kınama ve uyanışı susturmak için seferber olmalarının ve Müslüman ordularının Gazze Şeridi’ndeki halkını desteklemek ve mübarek Mescid-i Aksa'yı kurtarmak için harekete geçmesini engellemelerinin ortasında sanki insanların beklediği şey kendilerini ilgilendirmeyen ve uzak galaksilerden birinde gerçekleşen (!) bir olaymış gibi futbol maçının taraftarlarının beklentisine benzemektedir.

Gayrimüslimler de dahil olmak üzere tüm dikkatli gözlemciler için, Gazze’de yaşanan katliamları, Gazze Şeridi’ne yakın ve uzak Müslüman ordularının gücü olmadan durdurmanın bir yolu olmadığı bilinir bir hale gelmiştir; Arap ve Müslümanların başındaki yöneticiler ise, Yahudilere yaşam nedenleri ve Müslümanlara üstün gelmelerini sağlayan Yahudilerin ipleridirler; hatta Gazze halkının ve genel olarak Müslümanların gerçek düşmanının Batı’yı temsil eden ajan rejimler ve Müslüman ülkelerdeki Yahudiler olduğunu söylemek nafile bir hale geldi. Bu yüzden başta Müslüman orduların içindeki muhlisler olmak üzere ümmetin içindeki muhlislerin, bu rejimleri kaldırıp atmaları, bu ajan yöneticilerin ümüklerini sıkmaları ve Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmaları gerekir; bu yön dışındaki herhangi bir hareket bir zaman kaybı olup Yahudilerin daha fazla katliam yapmasına ve bölgede genişlemesine imkân sağlayacaktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ * إِلَّا تَنفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

“Ey iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır. Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.” [Tevbe:38-39]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Muhacir – Pakistan