Cuma, 09 Zilkâde 1445 | 2024/05/17
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
MEŞRU PROTESTOLARA KARŞI ŞİDDET VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

بسم الله الرحمن الرحيم

MEŞRU PROTESTOLARA KARŞI ŞİDDET VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

PAKİSTAN VE KÜRESEL GÜÇLER TARAFINDAN HALA GÖZ ARDI EDİLİYOR!

HABER:

Hint devleti Keşmir’de Müslümanlara karşı baskılarına yeni seviyelere çıkarmayı başardı. Temmuz 2016 Cuma günü Burhan Vani’nin şehid edilmesinden sonra işgal altındaki Keşmir’de protestolar patlak verdi. 80’den fazla şehit verildi ve 13 bin kişi yaralandı. Yaralamalarda hedef av tüfekleriyle insanların gözlerinin hedef alınarak protestocuların kör edilmesiydi.

YORUM:

Temmuz 2016 yılında genç aktivist Burhan Vani’nin ölümünden bu yana, Hint güvenlik güçleri tarafından Keşmir'deki Müslümanlara yönelik öldürme ve kasıtlı kör ederek yaralamalar uygulanmaktadır.

Hindistan’ın Keşmir'de uyguladığı saldırganlık devlet destekli terörizmi ortaya çıkardı. Aslında bu model Yahudilerin işgal ettiği belde olan Filistin'deki modelinin aynısıdır. Bunun nedeni ise aşırı güç kullanımı ve meşru olmayan yöntemlerle silahların kullanımı ve her 10 Keşmirliye bir Hint askerinin düştüğü büyük askeri kalabalıklardır.

Acımasız kuşatma, tüfeklerden ateşlenen küçük granül toplarla gözlerinden vurulan yaralı genç protestocuların hastanelere ulaşmasını Hint askerleri son üç ay boyunca engelledi. Bunun neticesinde onlarca protestocu kör oldu. Göze isabet eden küçük parçaların çıkarılmasıyla bazı gözlerin tekrar gördüğü olmuştur. Keşmir’li bir doktor yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Hiçbir ülke Hindistan gibi onlarca genci kör yapmak amacıyla yaralamamıştır" Temmuz ayından bu yana iki bin yaralıdan orta ve ciddi durumda olanlar var. Bu da Hint güçlerin son iki gün içinde yaptığı gaddarlığı göz önüne sermektedir.

Adet edindikleri gibi, tüm dünyada insan haklarının kibirli savunucularından bu olaya karşı bir protesto duymadık. Hatta dünyanın en büyük demokratik devleti dedikleri Hindistan'ı kınıyoruz bile demediler. Müslüman liderler ise her zamanki sağırlıklarını sürdürüp sessizliklerini bozmadılar.

Bu kirli siyasetin ortasında, insan hakları, egemen devlet ve adalet gibi içi boş sözler sunan Birleşmiş Milletler gibi batılı kurumlardan yardım talep etmek İslam'ın hakiki mesajından ümmeti uzaklaştırmaktır. Ayrıca bunlar, onların ideallerinden olan; milliyetçilik ve batı kimliğine bağlılığı yüksek idealler kılarlar. Bunların hepsi; İslami aktivistlerin laikleşmesi ve İslam’ı yeniden şekillendirmek ve bu azim ümmetle bizim aramızdaki bağı kesmek içindir. ﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاء تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءكُم مِّنَ الْحَقِّ﴾Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler. (Mümtehine 1)

Pakistan hükümeti kolaylıkla sadık Keşmir halkına kendi kardeşlerini savunmak için Pakistan ordusundan istekli ve ehil subayları gönderebilir. Böyle bir görevi üstlenmesi, dünyanın yedinci büyük ordusu olan Pakistan ordusuna hiç de zor olmayacaktır. Fakat, genelde iktidarda olanlar Müslümanların çığlıklarına ve yardımına koşmaları gerekirken sömürgeci efendilerinin sözlerine sımsıkı sarılmaktadırlar. Allahu Teala şöyle buyurdu: ﴿وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا﴾Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? (Nisa 75)

Bu nedenle, gaflette olmalarına bakmaksızın sevgili Peygamberimizin (sav) emrettiği gibi ümmete yardım etmeleri için ordularını hazırlamalarını ve göndermeleri üzere Pakistan hükümetine çağrı yapıyoruz. Keşmir'i ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti kurtarır ve Hint saldırganlığına son verir. Rasulullah (sav) şöyle dedi: «عِصَابَتَانِ مِنْ أُمَّتِي أَحْرَزَهُمَا اللَّهُ مِنْ النَّارِ عِصَابَةٌ تَغْزُو الْهِنْدَ وَعِصَابَةٌ تَكُونُ مَعَ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ عَلَيْهِمَا السَّلَام» Allah ümmetimden iki grubu ateşten koruyacak; grubun biri Hindistanı fetih edecek,bir grup İsa ibnu Meryemle beraber olacak (Ahmed ve Nesai rivayet etti)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Meliha Fehmeddin

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER