Pazartesi, 27 Şevval 1445 | 2024/05/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ramazan Zafer Ayıdır!

İşte bu mübarek Ramazan ayı, oruç ve namaz ayı olduğu gibi Kur’an ayı ve zafer ayıdır.

Her yıl Ramazan ayı yaklaştıkça İslam ümmetinin ona karşı heyecanı da artıyor. Bu ayın rahmetini, hayrını, bereketini, Allah Subhanehu ve Teala ile olan güçlü ruhi alakayı, Ramazan ayı gelmeden aylar öncesinden hissediyoruz ve onu bir hazırlık ve umut atmosferiyle karşılıyoruz. Nitekim Ebu Hureyra’dan Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: مَنْ صَامَ رَمَضَانَ وَقَامَهُ إِيمَاناً وَاحْتِسَاباً غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ، وَمَنْ قَامَ لَيْلَةَ الْقَدْرِ إِيمَاناً وَاحْتِسَاباً غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِİnanarak ve sevabını Allah'tan umarak Ramazan orucunu tutan kimsenin geçmiş günahları bağışlanır. İnanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir gecesini ihya eden kimsenin de geçmiş günahları bağışlanır.” [Buhari ve Müslim rivayet etti]

Ancak İslam ümmetinin durumu her geçen yıl daha da zorlaşıyor ve doğrusu bunu Ramazan ayında da hissediyoruz. Dünyanın dört bir yanında Müslümanlara karşı işlenen suçları ve zulümleri hiç kimsenin görmezden gelemeyeceği gibi dünyanın gözleri önünde Filistinlilere yönelik açık soykırımı da hiç kimse görmezden gelemez.

Ancak fırtına ne kadar şiddetli olursa olsun müminlerin ümitsizliğe düşmemeleri gerekir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmaktadır: وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنتُمُ الأَعْلَوْنَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَO halde gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” [Al-i İmran 139]

Allah Subhanehu ve Teala, daha önceki ümmetlerin çok şiddetli bir şekilde sarsıldıklarını ve sonunda insanların, peygamberlerinden Allah’tan yardım talebinde bulunmasını istediklerini bildirmektedir. Dolayısıyla insanlar, durumun zor ve sıkıntılı olduğu durumlarda düşmanlarına karşı zafer arayışına girerler ve kurtuluşun yaklaşması ve bir çıkış yolu için dua ederler.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: أَلا إِنَّ نَصْرَ اللهِ قَرِيبٌBilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” [Bakara 214] Ayrıca şöyle buyurmuştur: فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراً إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًDemek ki, zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” [İnşirah 5-6] Ayrıca zorluk, onun gibi olan zaferden dolayı iner. (İbn Kesir tefsiri)

Dolayısıyla bu dine tabi olmak, kesinlikle kolay olmamıştır; zira bu, kişinin sadece imanını ilan etmesi, ardından da rahat ve huzur içinde oturması meselesi değildir. Bunun aksine imanın ikrar edilmesi, kişinin sürekli olarak akide olarak inandığı dini, yaşayan bir hakikat olarak pekiştirmek için ciddi bir şekilde çalışmasını ve Şeytanın gücünü baltalamak için hiçbir çabadan kaçınmamasını gerektirir. (İmam Mevdudi tefsiri)

Salih ecdadımızın imkânsız gibi görünen zorluklarla yüzleşmesini sağlayan Ramazan ruhuyla harmanlanan bu inanç olmuştur. Yani amansız çabaların olduğu bir zaman olmuştur. Dolayısıyla insanlar, gündüzlerini Allah’ın farz kıldığı dünyevi sorumluluklarını yerine getirerek ve gecelerini de namaz kılarak, Allah’tan kabul, merhamet ve bağışlanma dileyerek geçirmektedirler. Aslında geçmişte Müslümanlar içinde bulundukları şartların zorluğundan rahatsız olmamışlardır; çünkü Allah, başlarına her zorluk geldiğinde zaferi vaat etmiş ve Ramazan ayı da bu imkânsız durumların birçoğunun İslam ve İslam ümmeti için zaferlere dönüşmesine tanıklık etmiştir...

Aslında atalarımız bize, kendisinden güç almamız için birçok benzer örnekler bırakmışlardır.

  • اللَّهُمَّ إِنْ تُهْلِكْ هَذِهِ الْعِصَابَةَ مِنْ أَهْلِ الْإِسْلَامِ لَا تُعْبَدْ فِي الْأَرْضِAllah'ım! Eğer Sen İslam ehlinden bu topluluğu helâk edecek olursan, yeryüzünde Sana ibadet edecek kimse kalmayacaktır.” Bunun üzerine Allah Subhanehu ve Teala şu kavlini indirmiştir:إِذْ تَسْتَغِيثُونَ رَبَّكُمْ فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُم بِأَلْفٍ مِّنَ الْمَلآئِكَةِ مُرْدِفِينَHatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peş peşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu.” [Enfal 9]

Ve Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:فَأَلْقَى مُوسَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَSonra Musa da asasını yere attı; bir de ne görsünler, onların düzmece nesnelerini yutuverdi!” [Şuara 45]

  • Altı yıl sonra, H.8. Ramazan’da Mekke’nin fethedilmesiyle İslam’ın kapısı genişlemiştir.

Tamamı imkânsız gibi görünen bütün bu zaferler, sadece İslam tarihinde değil, aksine dünya tarihinde de önemli anlar olmuştur. Dolayısıyla tarih, Ramazan ayının durumları değiştirebildiğine ve beklenmedik zamanlarda bir nur ve kalkınma getirebildiğine tanıklık etmiştir.

Büyük atalarımız, Ramazan ayının sadece bayram ayı değil, aynı zamanda amel etme ayı olduğunu da biliyorlardı. Ayrıca bu mübarek ayın bereketine kavuşmak için Allah’ın emrine göre amel ederek oruç tutar, ibadet eder ve salih amellerimizi artırırız ve aynı şekilde Allah’ın izniyle aynı bereketi elde edeceğimiz Allah Subhanehu ve Teala’nın diğer emirlerine göre de amel etmemiz gerekmektedir.

Sevgili kardeşlerim, bu ayı iyi değerlendirin; zira bir Ramazan daha göremeyebilirsiniz. Bu Ramazan’ın, Allah’ın kulları olarak size yenilemesine sağlayın. Dolayısıyla Ramazan’ın ruhu bizi daha çok teşvik etmeli ve Allah’ın bize gerçekten yardım edeceğine inanmamızı sağlamalıdır. Gelin oruç tutmaya ve ibadet etmeye gayret göstermek yoluyla sadece kendi nefsimizin zaferi için çalışmayalım, aksine aynı zamanda Allah Subhanehu ve Teala’nın bütün hükümlerini uygulayabilmek için ümmetin prangalarına ortadan kaldırmaya yardımcı olacak gücümüz dahilinde ameller de yapalım. O halde haydi ayağa kalkın ve yeniden İslam’ın bayrağını taşıyın; zira büyük kurtuluş işte budur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Havva İsmail

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER