Perşembe, 01 Zilkâde 1445 | 2024/05/09
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fıkhî” Sorularına Verilen Cevaplar Silsilesi)

Soru-Cevap

İslam’a Davet Etmek İle İslam İçin Çalışmak Arasındaki Fark

Fehmi Burhan’a

Soru:

Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.

Affedersiniz, size davet etmek ile çalışmanın anlamını sormak istiyorum.

Hizbi Kitleleşme Kitabı’nın yazarı şöyle diyor: Biz kalkınmanın gerçek temelinin, fikir ve metodu içeren bir ideoloji olduğuna inanıyoruz ki bu ideoloji İslam’dır. Zira İslam, devletin ve ümmetin bütün işlerine, hayatın tüm problemlerine çare bulan ve kendisinden nizamın çıktığı bir akidedir. Evrensel bir nizam olmakla birlikte başlangıçta evrensel bir şekilde çalışılması onun metodundan değildir. Ona evrensel bir şekilde davet edilmekle birlikte, bir veya birkaç bölgenin çalışma sahası yapılması mutlaka gereklidir. Ta ki o bölgelerde İslam iyice yerleşsin ve İslam Devleti kurulsun…

Ben bu metinden, davet etmek ile çalışmak arasında bir fark olduğunu ve sanki Hizb nezdinde bu ikisi için özel bir ıstılah varmış gibi anladım. Zira İslam’ın metodunun, evrensel bir şekilde çalışmak olmadığını, aksine başlangıçta evrensel olarak davet etmenin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Nitekim Hizbi Kitleleşme Kitabı’nın yazarı yine başka bir yerde şöyle demiştir: Bundan sonra kitle bazen soğuk, bazen de sıcak havalarla karşılaşacak, üzerine sert ve yumuşak rüzgârlar esecektir. Hava bazen ağır bazen de açık olacaktır. Kitle eğer bütün bu durumlara karşı sebat gösterir ise fikri billurlaşmış, metodu açıklık kazanmış, şahıslarını hazırlayarak aralarındaki bağları kuvvetlendirmiş bir şekilde davet ve çalışmada amelî ilk adıma ve diğer adımlara güç yetirecek. Böylece Hizbî bir kitleden ideolojik mütekâmil bir Hizb haline gelecektir…

Yine Hizbin, Başlangıç Noktası Kitabı’nda şu metin geçmektedir: Bu nedenle davetin, Hizb yoluyla ve Hizb adına olması gerekir, yani davet İslam için, çalışmak da İslami hayatı yeniden başlatmak için olması gerekir; ancak İslam davetini taşıyan ve İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışan Hizb-ut Tahrir’dir.   

Sorum şudur:

1- Hizb-ut Tahrir’in, davet etmek ve çalışmak hakkında özel bir mefhumu mu vardır?

2- Davet ile çalışma arasında bir fark var mıdır?

Allah, İslami Hilafetin kurulmasıyla sizi birçok hayırla mükafatlandırsın. Şayet metinleri yanlış anladıysam lütfen beni bağışlayın ve sizden, şayet anlamakta hata ettiysem düzeltmenizi rica ediyorum. Umulur ki Allah tez zamanda nusretini nasip eder; işte o gün müminler sevineceklerdir.

Cevap:

Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.

Evet, Hizbi Kitleleşme Kitabı’nda sorduğunuz bağlamda İslam’a davet etmek ile İslam için çalışmak arasında bir fark vardır; zira İslam’a davet etmek, onun fikirlerini taşımak ve onları tebliğ edip açıklamaktır. İslam için çalışmaya gelince; İslam’ı, hayat, devlet ve toplum vakıasında ikame etmek için çalışmaktır. Bunun metodu ise İslam’ı taşıyan siyasi bir kitlenin, bir veya birkaç bölgede toplumu değiştirmek, devleti kurmak ve yönetimi almak için çalışmasıdır… Sonra davet, Müslümanların ülkelerini birleştirmek, İslam’ı ve onun tatbikini tüm dünyaya yaymak için devlet yoluyla taşınır… Bu fark, senin sorunda aktarmış olduğun satırlarda ve onları takip eden satırlarda gayet açıktır; zira Kitleleşme Kitabı’nda şöyle geçmektedir:

[Biz kalkınmanın gerçek temelinin, fikir ve metodu içeren bir ideoloji olduğuna inanıyoruz ki bu ideoloji İslam’dır. Zira İslam, devletin ve ümmetin bütün işlerine, hayatın tüm problemlerine çare bulan ve kendisinden nizamın çıktığı bir akidedir. Evrensel bir nizam olmakla birlikte başlangıçta evrensel bir şekilde çalışılması onun metodundan değildir. Ona evrensel bir şekilde davet edilmekle birlikte, bir veya birkaç bölgenin çalışma sahası yapılması mutlaka gereklidir. Ta ki o bölgelerde İslam iyice yerleşsin ve İslam Devleti kurulsun. Böylece bu devlet tabii bir gelişmeyle önce İslam beldelerini kapsamına alsın. Ondan sonra da ebedî ve evrensel bir mesaj olması itibariyle İslam’ı tüm dünyaya yaysın.] Bitti.

Aynı şekilde Hizb-ut Tahrir Mefhumları Kitabı’nda, bu konuya daha fazla açıklık getirilmiştir:

[Amelin başarılı olabilmesi için, çalışmaya başlanacak mekanın ve cemaatin belirlenmesi kaçınılmazdır. Evet, muhakkak ki İslam evrenseldir, tüm insanlığa bakar ve bütün insanoğlunu eşit sayar. Yine davette bölgelerin, atmosferlerin, toprakların ve benzerlerinin farklılığını bir ağırlık olarak değerlendirmez. Bilakis tüm insanoğlunu davete girmeye elverişli olarak görür. Müslümanları da bu daveti bütün beşeriyete tebliğ etmekle sorumlu tutar. Lakin bununla birlikte ona dünya çapında başlanmaz. Çünkü böyle bir başlangıca, hiçbir neticeye götürmeyen ve fiyaskoya uğramış bir amel olarak itibar edilir. Aksine başlangıcın fertte ve bitişin dünyada olması kaçınılmazdır. Bundan dolayı davet, içerisinde yerleşeceği bir mekânda başlamalıdır ki, bu mekân Başlangıç Noktası haline gelsin. Sonra burası ya da davetin içerisinde yerleştiği mekânlardan birisi Hareket Noktası olarak benimsenir. Davet o noktadan yoluna devam eder. Sonra orası ya da bir başka mekan Tutunma Noktası olarak alınıp, orada devlet kurulur ki, davet tabii yolu olan cihad yolu ile yürüsün.] Hizb-ut Tahrir Mefhumları Kitabı’ndan aktarılan bitti.

Böylece taşımaya, ona davet etmeye ve dünyanın her yerindeki insanlara tebliğ etmeye elverişli evrensel bir nizam olmasından dolayı İslam’a davet etmek ile içindeki toplumu değiştirmek ve İslam ile hükmedecek ve onu davet ve cihad yoluyla dünyaya taşıyacak bir devleti kurmak için alanı bir veya daha fazla bölgeyle sınırlandırarak İslam için çalışmak arasındaki fark ortaya çıkmış oldu.

Umarım mesele açıklığa kavuşmuştur.

Kardeşiniz

Ata İbn Halil Ebu Raşta

H. 21 Recebu’l Hayr 1442

M. 05/03/2021

Cevaba, Emir’in (Allah onu korusun) web sitesinden bağlanabilirsiniz:

http://archive.hizb-ut-tahrir.info/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/4103/

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER