Son zamanlarda Dari ve Peştun dillerinde Kabil ve diğer illerde "Hizb-ut Tahrir'in Faaliyetleri İslam'ın Temel İlkelerine Zıttır " başlığı altında broşür, afiş ve el ilanları dağıtıldı. Bu yayınların içeriği bariz yalanlar ve iftiralar ile doludur. Hizb-ut Tahrir'i kötülemek için yürütülen bir kampanyadır. Hizb-ut Tahrir ve faaliyetleri hakkında en ufak bir bilgisi olan aklı başında bir Müslüman, bu tür ucuz iftiraları, asla İslami hareket ile ilişkilendirmeyecek ve kesinlikle reddedecektir. Dolayısıyla bunlar, okuma yazma bilmeyen yazarlar tarafından yazılan ve bazı sözde "İslami örgütler" içindeki kuklalarını kullanarak Hizb-ut Tahrir'i karalamak ve ümmet arasında faaliyetlerimiz hakkında kafa karışıklığı yaratmak için istihbarat servislerinin emriyle dağıtılan bildirilerdir.

Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, bu yayınların içinde ne olursa olsun onları şiddetle reddeder ve bunu "Terörle mücadele" kisvesi altında İslam'ın ve Müslümanların düşmanları tarafından desteklenen ve finanse edilen Afganistan'ın kukla istihbarat ajanslarının saçma bir girişimi olarak kabul eder.

Bütün bunlar, Hilafet çağrılarının hızla çığ gibi büyüdüğü, Afganistan'da her yaş grubundaki insanların Hilafet ve onun ikamesi için çalışma isteğinin yükselişte olduğu bir anda oluyor. Afganistan halkının Hilafet ve Hizb-ut Tahrir'in fikrine yönelik verdikleri bu ezici destekten dolayı istihbarat servisleri, bir yaşam biçimi olarak İslam'a davetin önünü kesmek için bu umutsuz girişimlerine başladılar. Ancak istihbarat servislerinin bu girişim ve kampanyası, faciayla sonuçlandı ve geri tepti. Çünkü insanlar, Hizb-ut Tahrir ve onun davetini bildikleri için bu broşürler, afişler ve el ilanlarında yazılı olanlara inanmadılar.

Burada sorulması gereken temel soru şudur; Amerika ile güvenlik anlaşması imzalamak, ABD'nin insansız hava araçları tarafından masum Müslümanların öldürülmesine izin vermek, ABD ve NATO güçleri tarafından Paktialı masum insanların katledilmesi, Afganistan Express Gazetesi tarafından İslam'a yapılan hakaret, Fransa'daki başörtüsü yasağı ile ilgili Rola Gani'nin utanç verici açıklamaları, istihbarat servisleri ve güvenlik kurumlarının mücadele etmeleri gereken suçlar olmuyor da Hilâfet Devletini fikri ve siyasi yolla kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak isteyen Hizb-ut Tahrir'in faaliyetleri mi suç oluyor?

وَلَا يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ إِلَّا بِأَهْلِهِ
"Hâlbuki kötü plan sahibine geri teper."

^{[Fatır 43]}