Avustralya hükümeti, terörle mücadele yasasında değişiklik yapılmasını (Yasaklı Nefret Sembolleri ve Diğer Tedbirler) öngören yasa tasarısını meclise sundu. Yasa tasarısı, Haziran 2023'te Temsilciler Meclisi'nde onaylandıktan sonra meclise sunuldu.

Yasa tasarısı, halka açık yerlerde Nazi sembollerini veya Nazi selamını suç sayıyor. Tasarıda ayrıca yasaklı örgütlerin sembollerinin veya bunlara benzeyen herhangi bir şeyin sergilenmesi, yabancı bir ülkeyi “tehdit eden” materyaller de dahil olmak üzere şiddet içeren aşırılıkçı materyallerin bulundurulması da suç sayılıyor. Terörizmi savunma suçu, terör eyleminin övülmesini de içerecek şekilde genişletiliyor.

Bu yasa, Batılı hükümetlerin desteğiyle Siyonist işgalin benzeri görülmemiş savaş suçları işlediği, hastaneleri, okulları, camileri, mülteci kamplarını, gazetecileri ve ambulansları hedef aldığı, Gazze halkını aç bıraktığı, buna karşı halk muhalefetinin arttığı bir dönemde yürürlüğe girmiştir.

Hizb-ut Tahrir / Avustralya şunu belirtmek istiyor:

1- Siyonist işgalin suçlarına yönelik eleştiri ve muhalefeti antisemitizmle ilişkilendirmek, miadı dolmuş eski bir taktiktir. Dünyadaki adil insanlar, gerçeği açık ve net bir şekilde anlamışlardır ve hiçbir yasa işgalci varlığın barbarlığını örtemez.

2- Bu yasa Nazi sembolleri ve selamları yasağının arkasına saklanıyor. Hiçbir elitist sanal jestler, antisemitizmin Avrupa’daki kökenlerini gizleyemez. Batı sadece kendi korku ve güvensizliklerini, Batı sömürgeciliği ve türevlerine karşı çıkan dünyaya yansıtıyor.

3- Tasarı, nefret sembolü olarak tanımlayıp IŞİD’in kullandığı bayrağı yasaklasa da hükümetin yasaklı örgütlerin sembollerini nasıl yasaklamayı planladığı muamma. Söz konusu İslami semboller, geniş çapta hükümetin yasaklı listesine aldığı kişiler tarafından kullanılıyor. Görünen o ki hükümet, hâlâ halka açık yerlerde İslami sembollerin yasaklanması için kendisine bir bahane arıyor. Başsavcı, görüşlerini belirttikleri için Müslümanlara teşekkür etti, ancak değişen pek bir şey olmadı, saygısızlığına devam etti.

4- Yabancı bir ülkeye karşı “korkutucu eylem” içeren materyallerin bulundurulmasının yasaklanması, hükümetin kimi korumaya çalıştığına dair soruları gündeme getiriyor; zorbaları ve işgalcileri mi, yoksa halkı mı? Orwellianizm hayatta ve devam ediyor.

5- Bu yasa tasarısı antisemitizmi önlemekten ziyade Doğu ve Batı’da yükselen ezici muhalefet dalgası karşısında Siyonist işgalin ve arkasında duran Batılı ülkelerin barbarlığını savunmakla alakalıdır.