Son zamanlarda hükümet, mevcut düzmece anti-terör yasalarını güçlendirici tedbirlerden söz etti. Ulusal Terörle Mücadele Koordinatörü ve Bakanlık pozisyonu atamak, okul çocuklarını hedef almak ve vatandaşlığı iptal eden yasalar çıkarmak önerilen ve sunulan değişikliklerden sadece bir kaçıdır.

Hizb-ut Tahrir / Avustralya der ki:

1- Bu tür tedbirler, Müslümanların meşru şikâyetlerinin temel nedeni olan Batının belirgin dış politikasını örtbas etmektir. Anti-terör yasalarını güçlendirmek, inkârcı kibirli tavra hizmet etmekte ve soruna neden olmaktadır. Sonra da kolektif sorumluluğu öneren Müslümanların kınanmasına yol açmaktadır.

2- Anti-terör yasaları Müslümanlara özgüdür. Açıkça bu yasalar, toplumun bir bölümünü hedefleyen ve onları ulusal güvenlik sorunu olarak gören iki katmanlı bir hukuk sistemidir. Ayrımcılık yasaya derç edildi. Hükümet, marjinalleştirmeye dayalı rejimlerin izinden giderek Müslümanları tehdit ediyor. Böylece büsbütün devlet zulmü uyguluyor.

3- Hükümetin Müslümanların vatandaşlığının iptal edilebileceğini dile getirmesi, hakkını arayan ve siyasi bir çare olarak yöneticileri muhasebe eden herhangi muhalif bir sesten özgürce kurtulma olanağı veriyor. Hükümet nihai olarak “bedava yurt dışı etmek” kartı ile kendisini ödüllendirdi.

4- İçler acısı bir hareketle hükümet, şimdi Müslüman toplulukların en savunmasız öğeleri olan çocuklara saldırmak istiyor. Müslüman çocukları terör objesi olarak görmek, şüpheli ve radikal olarak yaftalamak eğitim sistemine bile girebilir.

5- Hükümetin kendi İslam’ını yaratmak ve Müslüman toplulukları boyunduruk altına almak istediği her zamankinden daha nettir “Ilımlı “ ve “radikal” söylemleri, sadece hükümetin gerçek şeytani niyetini örtbas etmek içindir. Anti-terör yasaları tokmağı ile Müslüman topluluklara gözdağı vermeye çalışmaktadır.

6- Müslümanların hedef alınmasının tek nedeni, İslam’ın yüceliği ve onun değerlerine olan bağlılıktır. Değerlere sadakat, adaletsizliği muhasebeye yol açıyor. Hükümet, devletin zulmüne karşı çıkan sadık Müslüman toplulukları susturmayı amaçlıyor. Bu sindirme girişimi karşısında Müslüman toplulukların ilkeli sesi daha gür çıkmalıdır.