Şuan ki laik demokratik yöneticilerin sorumsuzluğu nedeniyle geçen yıl baş gösteren korkunç Chikungunya salgınının ardından bu yılda Bangladeşliler “hapis ve para cezası” gibi yeni bir tehditle karşı karşıyalar. 19 Mart 2018’de Güney Dakka Belediye Başkanı Said Khokon, Nagar Bhaban binasında fikir teatisi için düzenlenen bir toplantıda 8 Nisan’dan itibaren ev ev gezen mobil mahkemeler kurulacağını söyledi. Ve herhangi bir evde Aedes sivrisineği üremesine, yumurtasına veya larvasına rastlandığı takdirde ev sahibine ya para ya da hapis cezası verileceğini veya her iki işleme de maruz kalabileceğini belirtti.

Bu açıklamalar, laik rejim kafalı liderlerin gaddar, anlayışsız ve vatandaşlara karşı ne kadar saygısız olduklarını gösterir. Halkın konforunu sağlama yükümlülükleri umurlarında değil. Genel kanaate göre sivrisineğin birincil üreme yeri, drenaj sistemi, kanalizasyon giderleri ve nadiren korunan bataklık alanlardır. İnsanlar, hükümetin bu kamusal alanları temiz tutmak için hiçbir önlem almadığı konusunda on binlerce şikâyette bulundular. Ayrıca hükümet, sivrisinekleri yok etmek için yeterli ve standart ilaçlama yapmıyor. Yanı sıra kapitalist sistemin besleyip büyüttüğü arazi hırsızları, yağmur suyu toplama havuzları ve dışa akışı olan gölleri işgal edip doldurmakta, hükümet de buralara yapılan dev inşaat projelerine izin vermektedir. Bunun sonucunda pis su giderleri sivrisineğin üreme yerleri haline gelmektedir. Dolayısıyla bu kapitalist laik yöneticiler, gölleri korumak için sağlıklı hiçbir girişimde bulunmuyor. Tersine insanlara hizmet için toplanan vergileri ceplerine indirmekle meşguller.

Bu haydut hükümet, gelişmekte olduklarını iddia ediyor, oysa daha başkenti bile sivrisinekten koruyamıyor ve sivrisinek üreme suçunu halka yüklüyor. Halka sıkıntıdan başka bir şey vermeyen bu sorumsuz laik yönetim sistemini ortadan kaldırarak bu liderleri yargılayıp “cezalarını” kesmenin zamanı gelmiştir. İslam, ümmetin işlerinin güdülmesi için liderlere büyük sorumluluklar yükledi. Gösterilen herhangi bir ihmalkârlığın ahirette korkunç cezası vardır. Bu nedenle tarihi gerçekler göstermektedir ki Raşidi Halifeler, Allah korkusu nedeniyle son derece samimiyetle ümmete olan görev ve sorumluluklarını yerine getirmişlerdir. Davud b. Ali, Ömer ibn el-Hattab’ın şöyle dediğini rivayet eder: “Allah’a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur!”^{(Hilyetu’l Evliya 137)}

Bu ümmet, samimiyetle Hilafeti arzuluyor. Bu, Allah’ın insanlara farz kıldığı bir yönetim sistemidir ki Allah’ın izniyle yakında yeniden kurulacaktır. Hilafet Devleti, böyle laik zorbaların ipini kesecek, ümmete onur ve gerekli hizmeti sağlayacaktır. Bu yüzden fikir sahibi her insan bu gerçeğin azami derecede farkına varmalı ve Hilafetin dönüşü için içtenlikle çalışmalıdır.