Hain Hasina işbirliğiyle şimdi Hindistan, ajanlar devşirip Bangladeş ordusunu kontrol altına alarak başka bir engeli daha aşmaya çalışıyor. 26 Kasım’da Hindistan Hava Kuvvetleri’ne ait iki uçağın 25 Bangladeş askeri ve eşleriyle birlikte Yeni Delhi’ye gitmek üzere Dakka’dan havalandığı kaydedildi! İki ülke tarihinde bu bir ilk. Hindistan, bu yolla pervasızca ajanlar devşirmeye çalışıyor. 2009 yılında Hindistan ilk engeli aştı. Hasina rejiminin yardımıyla güzide samimi Müslüman askerlerimiz, ABD-Hindistan stratejik çıkarları uğrunda büyük bir engeli ortadan kaldırmak için Pilkhana’da öldürüldü. Daha sonra Hindistan, ortak askeri tatbikat ve savunma işbirliği adıyla ordumuzu kontrol altına almak için başka bir engeli daha aşmaya çalıştı. Şimdi de bu azılı düşman, dostluk gezisi adıyla subaylar devşirerek başka bir engeli aşmak istiyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِن يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُواْ لَكُمْ أَعْدَآءً وَيَبْسُطُواْ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُمْ بِالسُّوءِ وَوَدُّواْ لَوْ تَكْفُرُون“Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.” ^{[Mümtehine 2]}

Ey Müslümanlar! Hain Hasina rejiminin yardımıyla Hindistan, size elini ve dilini uzattı. Ordumuzu etkisizleştirme ve Hindistan’a tabi bir güç haline getirme arzusu ve hayali yolunda ilerliyor. Çünkü Hindistan, bölgesel egemenliği önünde duran birinci engelin ve müdafaa hattının bu Müslüman ordusu olduğunu çok iyi biliyor. Aynı zamanda Bangladeş ordusu, yakında kurulacak Râşidi Hilafet için önemli bir dayanaktır. Hilafetin doğuşu Hindistan’ın bölgesel egemenlik umudunu ilelebet mezara gömecektir. Mevcut Genelkurmay Başkanı Orgeneral Aziz Ahmed, göreve geldikten hemen sonra subayların gezi meselesini görüşmek üzere Hindistan’a gitti (Haziran, 2018). Azılı düşmanımız Hindistan da bu fırsat ve teklife balıklama atladı. Bu nedenle ister bu ziyarete yüksek düzeyde savunma işbirliği densin isterse iletişim yeteneğini geliştirme densin ziyarete hangi kılıf giydirilirse giydirilsin Bangladeş halkı bu ziyareti reddetmeli ve karşı çıkmalıdır.

Ey Bangladeş ordusu içindeki samimi subaylar! Hain Hasina sizi her şeyi unutmaya ve elinden hâlâ kardeşlerinizin kırmızı kanı damlayan düşman devlete dostluk elinizi uzatmaya zorluyor. Bu düşman devletin Pilkhana’da kardeşlerinize karşı işlediği vahşeti, Felany’de astıkları cesetleri ya da sınır bölgesinde kuşlar gibi öldürdükleri Müslümanların cesetlerini unutabilir misiniz? Ya da Keşmirli Müslümanların ağıtlarını inkâr edebilir misiniz? Bu gezinin gerçek maksadını bile bile sizi Müslümanların düşmanı devlette bir haftalık “piknik” gezisine zorlayan hain Hasina’ya nasıl tahammül edebiliyorsunuz? Hain Hasina’nın aktivitelerine daha ne kadar katlanacaksınız? Daha ne zamana kadar yetenek ve silahlarınızı kışlalarda paslandıracaksınız? Hadi bu topraklardan Hasina’yı sürün ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için iktidarı Hizb-ut Tahrir’e devredin. Hizb-ut Tahrir, Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in vaat ettiği gibi, sizi zafer, güç, onur, haysiyet ve şerefli bir hayata çağırıyor:

يَغْزُو قَوْمٌ مِنْ أُمَّتِي الْهِنْدَ، فَيَفْتَحُ اللَّهُ عَلَيْهِمْ حَتَّى يُلْقُوا بِمُلُوكِ الْهِنْدِ مَغْلُولِينَ فِي السَّلاسِلِ، يَغْفِرُ اللَّهُ لَهُمْ ذُنُوبَهُمْ، فَيَنْصَرِفُونَ إِلَى الشَّامِ فَيَجِدُونَ عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ بِالشَّامِ  “Ümmetimden bir kavim Hindistan’a gaza ederler ve oraların fethinin Allah onlara nasip eder. O kadar ki Hint hükümdarları boyunları demir zincirlerle bağlı (esir) olarak gelirler. İşte Allah onların bütünüyle günahlarını affedecektir. Sonra Şam’a yönelecekler ve Şam’da Meryem oğlu İsa ile karşılayacaklardır.”^{[Naim b. Hammad El-Fiten]}