Bundan 10 yıl önce 25 Şubat’ta kurulan komplolar ve tuzaklar nedeniyle Pilkhana katliamı yaşandı. Bu tuzaklar halen devam ediyor. Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Vilayeti, zorba Hasina’nın ordu ve Sınır Muhafızlarımıza karşı kurduğu komploları protesto etmek amacıyla bugün Dakka’nın çeşitli yerlerinde ikindi namazına müteakiben gösteriler düzenledi. Göstericiler, sloganların yazılı olduğu pankartlar taşıdılar: “Pilkhana katliamından BGB-Köylüler çatışmasına kadar silahlı kuvvetlere sürekli komplo kuran Hasina rejimini reddedin” Gösteriler, Wari, Khilgaon, Shahbag, Dhanmondi, Mirpur ve Uttara gibi Dakka’nın önemli yerlerinde düzenlendi. Protestocular, kelimeyi şehadet yazılı bayraklar ve çeşitli metinler yazılı fistolar taşıdılar. Sloganlar attılar: “Ordu ve BGB’ye kurulan tuzağı bozun.”, “Ordu ve BGB’nin halka karşı kullanılmasına direnin.”, “Hasina’nın ordumuza karşı kurduğu komplodan tek kurtuluş yolu Hilafettir!”, “Hilâfet, ordumuzu korumanın tek yoludur!”, “Hilâfet, Sınır Muhafızlarımızı korumanın tek yoludur!”, “Hilâfet, Hasina’yı cezalandırmanın tek yoludur!”

10 yıl önce bugün zorba Hasina, Pilkhana’da ordumuzun güzide subaylarını acımasızca öldürmek için Hindistan’la işbirliği yaptı. Hepimiz 25-27 Şubat 2009’daki bu vahşeti hatırlıyoruz. Bu olay sonrasında Hasina, silahlı kuvvetlerimizi ve sınır muhafızlarımızı zayıflattı, birbirine kırdırttı. O andan itibaren halkımızın ordu ve paramiliter güçlere bakışını değiştirmek, güvensizlik ve kuşku yaratmak için çeşitli komplolar kurdu. BDR’lerin (Bangladeş Tüfekler) asil mirasçısı olan ve onlarca yıldır ülkeyi Hindistan işgallerinden koruyan BGB, şuan sınır yakınında yaşayan insanları tehdit ederek sanki (BSF’nin bir uzantısı gibi işlev görüyor. Geçen Salı (12.02.19) Bangladeş Sınır Muhafızları (BGB), Thakurgaon sınırında galeyana gelmiş köylülere ateş açtı, ateş sonucu 3 kişi öldü. Sınırı savunmak için konuşlandırmak yerine tiran Hasina, BGB’yi bir baskı aracı olarak kullanıyor. Hasina, yol güvenliği hareketi ve diğer protestolar sırasında olduğu gibi hükümete karşı gösteriler düzenlendiğinde halkı bastırmak BGB’yi kullandı. Dahası Hasina ordumuzun samimiyeti ve özverisi ile ilgili tartışmalar başlattı. Ordunun genel seçimlerde görevlendirilmesi yönündeki halkın taleplerine boyun eğdi. Ancak art niyetli olarak orduya hiçbir görev ya da yetki vermedi, komedi seçimlere sadece tanıklık etmelerini sağladı.

Ey Müslümanlar! Tiran Hasina, emeğiniz ve paranızla kurulan Müslüman ordunuzu ve paramiliter güçlerinizi tartışmalı hale getirdi. Çünkü zorba yönetimini ancak bu güçlerin durdurabileceğini, iktidarı Hizb-ut Tahrir’in samimi ve uyanık liderliğine ancak bu güçlerin devredebileceğini çok iyi biliyor. Ayrıca bu güçlerin ABD-Hindistan kâfir emperyalistlerinin paralı askerleri olmasını istiyor. Siz ve silahlı kuvvetleriniz karşıtı bir duruş sergiliyor. Hindistan ve Amerika’nın emriyle Pilkhana’da seçkin subaylarımızı öldürttü. Şimdi de Amerikan çıkarlarına hizmet etmek için ordumuzu “Suudi Arabistan’ın İslam karşıtı koalisyonunu” gönderiyor. BGB’yi orada eğitim almaya zorlayarak Hindistan’a boyun eğdirmeye çalışıyor. Diğer yandan meşru haklarını talep etmek amacıyla sokaklara dökülen insanları bastırmak için BGB’yi bir araç olarak kullanıyor. O yüzden ey Müslümanlar! Ona karşı gelin. Tiran Hasina’yı ortadan kaldırmak için Hizb-ut Tahrir liderliğinde birleşin. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için ordu içindeki samimi subaylardan Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini isteyin.

Ey ordu içindeki samimi subaylar! Subay katili Hasina, Pilkhana’da subaylarınızın katledilmesinin ve sakat bırakılmasının arkasında Hindistan’ın olduğunu unutmanızı, öldürülen kardeşlerinizin katillerine sarılmanızı istiyor. Sizi Müslümanların azılı düşmanı Hindistan ile piknik yapmaya zorladı. Öte yandan sınır muhafızlarınızı palyaço gibi davranmaya mecbur bıraktı. BSF personeli ile karşılıklı çiçek ve tatlı alışverişinde bulunulmasını sağladı. Ya da BGB ile katil BSF üyeleri arasında “rakhi bondhon” (Hintli erkeklerin kız kardeşleriyle birlikte uyguladıkları bir kültür) kardeşlik bağı kurdurttu. Ülkeyi ve sınır bölgesindeki insanları koruma görevini göz ardı eden Hasina, bu gücü kendi halkına karşı konuşlandırdı. Hain Hasina’nın aktivitelerine daha ne kadar dayanacaksınız? Kılıç ve silahlarınızı daha ne kadar paslandıracaksınız? Pilkhana’da kardeşlerinizi acımasızca öldüren Hasina’nın yargılandığını görmek istemiyor musunuz? Hadi tiran Hasina’yı bu topraklardan sürmek için hemen harekete geçin ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için iktidarı Hizb-ut Tahrir’e devredin. Hizb-ut Tahrir, Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in vaat ettiği gibi sizi zafer, güç, onur, haysiyet ve şerefli bir hayata çağırıyor:

وَعَدَنا رسولُ اللّـهِ صلى الله عليه وسلم غزوةَ الهند، فإنْ أدركتُها أُنْفِقْ نفسي ومالي، وإنْ قُتِلْتُ كنتُ أفضلَ الشهداء، وإنْ رجعتُ فأنا الملك هريرة الـمُحَرَّرُ“Ümmetimden bir kavim Hindistan’a gaza ederler ve oraların fethinin Allah onlara nasip eder. O kadar ki Hint hükümdarları boyunları demir zincirlerle bağlı (esir) olarak gelirler. İşte Allah onların bütünüyle günahlarını affedecektir. Sonra Şam’a yönelecekler ve Şam’da Meryem oğlu İsa ile karşılayacaklardır.” ^{[Naim b. Hammad El-Fiten]}