Cumartesi, 30 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu

No: BG-BA-2024-MB-TR-06 H. 27 Ramazan 1445
M. Cumartesi, 06 Nisan 2024

Hasina Hükümeti, Halkın Can ve Mal Güvenliğini ve Ülkenin Egemenliğini Ayrılıkçı Silahlı Grup Kuki-Chin Ulusal Cephesi’nden (KNF) Koruyamazken, İktidarda Kalmak İçin Halkı Baskılamaktan Çekinmemektedir

 

2 Nisan 2024 Salı günü 20.30 ve 3 Nisan 2024 Çarşamba günü 13.00 sularında Thanhci ve Ruma bölgelerinde Sonali Bank ve Krishi Bank’ın şubelerine sinema gibi bir soygun düzenlendi. Soyguncular, Ruma’da insanları silah zoruyla rehin aldılar. Thanchi’de ise pazar yerinde havaya kurusıkı mermi sıkarak halk arasında paniğe neden oldular. Thanchi’deki Sonali Bank ve Bangladeş Krishi Bank şubelerine düzenledikleri saldırıda soyguncular, 17.5 milyon taka aldılar. Ruma’da Sonali Bank’ın şube müdürünü rehin aldılar. Rehin alınan banka müdürü, yaklaşık 48 saat sonra Perşembe akşamı RAB’ın (Hızlı Eylem Taburu) düzenlediği operasyonu ile kurtarıldı. Polis ve Ensar üyelerine ait 14 silah ve 415 mermiyi de yağmalayan soyguncular, pazarda bulunan vatandaşların cep telefonlarına da el koydular. Bu olay, insanlarda soru işaretlerine neden oldu. Hasina rejimi (‘İsrail’ tabanlı casus yazılımlar kullanarak) insanları gözetlemekte, okul ve üniversite öğrencilerini bastırmak için silah kullanmaktan çekinmemektedir. Hal böyleyken neden istihbarat servisi, küçük ayrılıkçı grubun bu boyuttaki saldırısına engel olamadı? İlk saldırıdan 17 saat sonra neden bölgede güvenlik boşluğu oluştu ve bu silahlı grubun ikinci bir saldırı düzenlemesine olanak tanındı? Bu olay hükümetin bir başarısızlığı mı yoksa sahnelenen bir tiyatro mu? Ruma ve Thanchi’deki soygun olayının ardından KNF, nasıl Alikadam’daki polis ve ordunun ortak kontrol noktasına saldırı düzenleyebilir? Daha da şaşırtıcı olan, hükümetin, güvenlik analistlerinin tavsiyesi doğrultusunda yeterli askeri güç seferber ederek hızlı bir şekilde insanların can ve mal güvenliğini sağlamak yerine sadece Sınır Muhafaza Polisi aracılığıyla müdahale etmeye yeğlemesidir! Halk arasında artan panik nedeniyle vatandaşlar, evlerinden kaçmak zorunda kalmışlardır.

Ey insanlar! Bandarban da dahil olmak üzere Chittagong Tepe Bölgeleri (CHT) stratejik ve jeopolitik açıdan oldukça önemlidir. Ancak Hasina hükümeti, 1997 Chittagong Tepe Bölgeleri Barış Anlaşması bahanesiyle Hindistan yararına askeri gücümüzü oradan çekerek ülkenin egemenliğini tehlikeye atmıştır. Jeopolitik açıdan önemli olan bu bölge, sömürgeci güçler için bir cazibe merkezidir. Aralarında üst düzey diplomatların da bulunduğu ABD büyükelçilerinin, bölgeyi ziyaret ettiklerini ve azınlık topluluklarına yönelik çeşitli STK faaliyetlerinde bulunduklarını görüyoruz. Örneğin, “ABD’nin Dakka Büyükelçisi Peter D. Haas, Bangladeş’in Chittagong Tepe Bölgelerini ziyaret etti. Uzun süre orada kaldı. Büyükelçi Haas, USAID, ABD Büyükelçiliği ve UNDP’nin finanse ettiği ve denetlediği bölgedeki çeşitli projeleri ziyaret etti. (Human Land, 12 Mart 2023)

Soygun olayının ardından KNF, Facebook’ta niyetlerini açıkça ortaya koyan çeşitli paylaşımlarda bulundu: “Geri kalmış toplulukların sorunlarını baskınlar ve savaşlar yoluyla çözme çabaları, çocukça ve inatçı bir adımdır. Chittagong Tepe Bölgeleri’nin 1860 yılında Kuki İsyanı nedeniyle kurulduğunu ve binlerce İngiliz askerinin bu savaşta ağır kayıplar verdiğini iddia ediyorlar. Yine 2021-22 yıllarında Kuki-Chin halkı, ata topraklarını korumak için bir isyan başlattı ve devlet güçleriyle şiddetli bir savaş yaşandı” (Samakal, 05 April 2024) Peki hükümetin, onları ayrılıkçı gruplar olarak değil de terörist gruplar olarak etiketlemesi kimin yararına? Hükümetin, onları yok etmek yerine onlarla barış görüşmeleri yapması kimin yararına? Gerçek şu ki, ülkemizin ajan yöneticileri, sömürgecilerin çıkarlarına hizmet etmek için ülkenin egemenliğini yok etmekten ve tüm halkı felakete sürüklemekten çekinmemektedir.

Ey insanlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ canlarımızı ve mallarımızı bu Ruveybida yöneticilerine emanet etmemiz konusunda bizi uyarıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَلاَ تُؤْتُوا السُّفَهَاءَ أَمْوَالَكُمْ الَّتِي جَعَلَ اللَّهُ لَكُمْ قِيَامًا“Allah’ın sizin için geçim kaynağı kıldığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin.” [Nisa 5] Kaldı ki İslam ümmetinin egemenliği bu ajan yöneticilerin elinde asla güvende değildir. Güvenliğimiz ve egemenliğimiz hakkında Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَاالْإِمَامُجُنَّةٌيُقَاتَلُمِنْوَرَائِهِوَيُتَّقَىبِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”

Aslında Batılı sömürgeci İngiltere-Amerika’nın Hilafet’in yıkılmasından sonra bize dayattığı bu yönetici grup, sömürgecilerin jeopolitik çıkarlarına hizmet etmektedir. Müslüman topraklarının egemenliğini satarak ve halkı ezerek iktidarını korumaktadır. İnsanların can ve mal güvenliği umurlarında değil. Bu nedenle Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’in samimi liderliği ile birleşmeli ve ordudaki cesur evlatlarımızı Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeye çağırmalısınız.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh
Telefon: +(880) 17 13 00 88 22
www.khilafat.org
Fax: +(880) 29 55 88 54
E-Mail: info@khilafat.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER