Hizb-ut Tahrir, 27 Aralık 2013 Cuma günü Hizbin önceden kamuoyuna duyurduğu gösteri ve mitinge katılmak için Dakka Muktangon'a doğru yürüyen Hizbin üyelerine, sempatizanlarına, destekçilerine ve dindar Müslümanlara yapılan acımasız polis saldırısını şiddetle kınar. Zalim Hasina'nın emri üzerine polis gelişigüzel bir şekilde onlara ateş açtı. Neredeyse kırk kişiyi tutukladı, çok daha fazlasını yaraladı. Tutuklandıktan sonra bazılarını da darp etti. Daha kötü olanı polis, yakındaki hastanelerde tedavi gören kimi yaralıları arayıp buldu ve bunlardan yedi tanesini tutukladı. Hükümet ağzıyla konuşan ve polis gibi hareket eden bazı sahtekâr medya da zalim Hasina ve polis güruhuna katıldı. Bu düzenbaz medya, Hizbin üyelerinin, sempatizanların, destekçilerin ve dindar Müslümanların polise tuğla, taş ve bomba attılar gibi mutlak yalan haber yayınlandı.

Hizb-ut Tahrir, zalim Hasina'yı, onun güvenlik güçleri içindeki uşaklarını ve yalancı medyayı işledikleri vahşet ve yalanları için şiddetli bir azapla karşı karşıya kalacak olmalarından uyarıyor. Samimi Müslüman subayların maddi desteği ile kaçınılmaz olarak kurulacak olan Hilâfet Devleti, [yakında olacak İnşaAllah] sizi yaptıklarınıza karşılık muhasebe etmeksizin bırakmayacaktır. Şeyh Hasina ile onun birlikte karar aldıkları yardımcıları, ahirette şiddetli bir azap ile karşı karşıya gelecekler.  إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ "Şüphesiz mümin erkeklerle mümin kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır." ^{[Buruc 10]}

Güvenlik güçlerine gelince, Hizb-ut Tahrir üyeleri ve sempatizanlarına karşı hükümetin baskısı, sırf onlar Allah Subhânehu ve Teâlâ'ya iman ettikleri ve O'nun dinine davet ettikleri için olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Eğer sadece kendinize verilen emirleri uyguladığınız için Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın sizleri bu eylemlerinizden dolayı hesaba çekmeyeceğini düşünüyorsanız, o zaman Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın şu sözüne kulak verin:  يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَ وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَ "Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, "Keşke Allah'a ve Rasûl'e itaat edeydik" diyecekler. Yine şöyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar." ^{[Ahzab 66-67]}

Medyaya gelince, düpedüz yalan yayınladığınız için hiç utanmıyor musunuz? Sizin kendi fotoğraf ve videolarınız da herhangi bir tuğla veya taş ya da kokteyl atıldığına dair hiç bir ize rastlanmamaktadır. Eğer ahiretin cezasından kurtulmak istiyorsanız, sizleri Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in şu hadisinden öğüt almaya davet ediyoruz:  مِن أفرى الفرى أن يُريَ الرجل عينيه ما لم تريا   "Yalanların en büyüğü kişinin görmediği rüyayı gördüm demesidir." ^[Buhari]

Son olarak biz, bir kez daha şunu açıkça söylüyoruz ki Hasina rejimi, kaç mermi ateş ederse etsin ya da ne tür baskı uygularsa uygulasın Hizb-ut Tahrir ve insanları asla susturamayacaktır. Aksine Hizbin ve insanların azim ve kararlılığını güçlendirilecek, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın yardımı ile bu rejimi devirmek için çabalarını artıracaklardır.  الَّذِينَ قَالَ لَهُمْ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَانًا وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ "Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, "İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun" dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!" Dediler." ^{[Ali İmran 173]}