05 Aralık 2014 Cuma günü, Hizb-ut Tahrir'in on bir üyesi Dakka ve Chittagong'da Hizb tarafından H. 13 Safer 1436, M. 05 Aralık 2014 tarihinde yayınlanan bildirinin dağıtımı sırasında tutuklandı. Hasina ve onun hükümetine ne oluyor ki? Yarım asır geçti ama hâlâ şunu anlamadı, tutuklama, zulüm ve kurşunlar Hizb-ut Tahrir'e vız gelir tırıs gider. Hasina hükümeti yarım asırdır Hizbin yüzlerce üye ve sempatizanını tutukladı. 2009 yılının başından şimdiye kadar yaptığı tutuklamalar ile Hilafet Devletini kurarak ümmeti kurtarma amacından Hizbi kıl payı dahi saptıramadı. Aksine Hizb-ut Tahrir, daha da güçlendi ve ülkenin her tarafına kök saldı. Hasina ve onun uşakları, belki diğer partilere karşı işe yarayan, ama Hizb-ut Tahrir'e karşı asla işe yaramayan sığ taktik ve eylemlerden vazgeçip bizim karşımıza bizim siyasi ideolojimizden, yani İslam ve siyasi mesajımızdan daha güçlü bir siyasi ideoloji koymalıdır. Faydalı olacağını düşündüğümüz için şu başlık altında yayınlanan bildirimizdeki mesajı kısaca özetliyoruz: "Ey İnsanlar! Yeter artık bundan sonra insanlara bir kurşun dahi atılmayacak diyebilecek subaylar nerede? Zorba Hasina, sizi kendi yönetimine boyun eğdirmek için kılıç ve sopa aracını kullanıyor. Kendinizi ondan kurtarmanın yegâne yolu, samimi subaylardan onu devirmelerini ve Hilafeti kurmak için iktidarı Hizb-ut Tahrir'e teslim etmelerini istemektir."

1- İnsanlar, ihaneti nedeniyle Şeyh Hasina yönetimini, ülke çıkarları aleyhine çalışan hükümetini, insanların servetini yağmalayan, işlerini güdemeyen, Allah'a, Rasûlü'ne ve müminlere düşman olan onun dinsiz rejimini reddettiler. Her şeytan gibi o ve hükümeti, insanlar tarafından reddedilen yönetimine insanları boyun eğdirmek için kaba kuvvete başvurdu.

2- İnsanların tek alternatifi, ikinci Raşidi Hilâfet Devletini kurmaktır. Ki Hilafet onları şefkatle yönetecek, işlerini güdecek ve bugün zorbaların yaptığı gibi onlara düşman olmaktan ziyade gerçek bir koruyucu gibi onları gözetip kollayacaktır.

3- İnsanlar, mevcut küfür yönetimini reddetmek, sözde özgür ve adil demokratik seçimler sirkine dur demek zorundadır. Siyasete girip onu yozlaştıran, iktidara ulaşmak için Hasina gibilerine yol veren, hatta onları üreten bu çürük demokrasidir. ABD-İngiltere-Hindistan tarafından ülkenin içişlerine yapılan müdahalenin her türlüsü reddedilmelidir. Seçimlerin yenilenmesi için dış baskı ve müdahalelere yol verenler ihanetle suçlanmalıdır.

4- İnsanlar, ordu içindeki tanıdık ve karşılaştıkları samimi subaylardan Şeyh Hasina hükümetini devirmek ve Hilafeti kurmak için iktidarı Hizb-ut Tahrir'e teslim etmeyi talep etmelidir. Samimi subayların taraf değiştirmelerini, rejimi terk edip halkın tarafını tutmalarını temin etmek, rejimi değiştirmenin en güvenilir yoludur. Onlar rejimi, iktidarı ele geçirmek için devirmemelidir. Aksine rejimi yeni temele, İslami temele dayayan ve Bangladeş'i Hilafet olarak ilan eden samimi ve uyanık politikacılara devretmek için devirmelidirler. Kur'an ve sünnete göre halkın sorunlarının nasıl çözüleceğini, ülkenin nasıl sanayileşeceğini, bölgesel ve küresel sorunlar ile nasıl baş edileceğini bilen bu samimi ve uyanık politikacılar, Hizb-ut Tahrir saflarındadır. Başka bir partide değil. Samimiyet ve derin uyanıklık kombinasyonunu başka bir partide bulmak mümkün değildir. Yayınlanan bildiri ordu içindeki samimi subaylara yapılan şu çağrı ile son bulmaktadır: "Ey samimi subaylar, güç ve kuvvet ehli! Hilafet geri gelecektir. O, Allah'ın hükmüdür ve yakında İnşaAllah bu olacaktır. Ama tabii ki gökten zembille inmeyecektir. Bu yüzden mesele, Hilafetin yeniden kurulup kurulmayacağı meselesi değildir. Aksine mesele, kimin eliyle gerçekleşeceği ve Allah'ın kimi onurlandıracağı meseledir. Aranızda bu onur ve şerefe nail olacak biri yok mu? Aranızda İslam'ın iktidara gelmesi için aracı olacak yiğit biri yok mu? Aranızda insanları bu zulüm prangasından azat edecek bir kurtarıcı yok mu? Sizden kimde İslam'a ve insanlara destek çıkarak subayda olması gereken cesaret var? Biz, rejimin, size Hasina ve rejime sadık kalmaktan başka bir şey ifade etmeyen "Anayasayı koruma" ve diğer bu tür saçma sloganlar aşıladığının farkındayız. Peki ya Allah'a, Rasûlü'ne ve insanlara sadakatiniz nerede? Peki ya insanların kanı hürmetine aranızda zorba Hasina ve onun uşakları tarafından insanlara kurşun sıkılmasına dur diyecek subay ve subaylar yok mu? Ey subaylar! İcabet edin, sakın geç kalmayın, Allah ve Rasûlü'nün emrine yanıt verin, insanların çağrısına yanıt verin. Allah'ın vaadinin yerine getirilmesinin aracı olun; Şeyh Hasina rejimini devirin ve Hilafeti kurmak için iktidarı Hizb-ut Tahrir'e teslim edin. Umulur ki Allah Subhânehu ve Teâlâ Ensar ve onların ailelerini onurlandırdığı gibi sizi ve ailelerinizi de hem dünyada hem de ahirette onurlandırır."