Son birkaç gündür belirli internet ve yazılı medya, Hizb-ut Tahrir'in blogger Avijit Roy'un katliamına karıştığına dair belge ve bulgu ortaya koymak için hummalı şekilde çalışıyor. Böylece de Hizbin imajını karalamak için kısır döngü içine giriyor. Biz, bu medyanın böyle sahtekâr, temelsiz, kasıtlı ve aşağılık eylemlerini nefretle kınıyoruz.

Her şeyden önce bu cinayet davasının olası şüphelilerinden Şafir Rahman Farabi, Hizb-ut Tahrir üyesi ya da sempatizanı değildir. Ayrıca dedektifler ve kolluk kuvvetleri de onun Hizbin bir üyesi olduğunu iddia etmediler. Bu tür kötü amaçlı propagandaları servis eden medya, Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu konusunda gerek Farabi'nin kendi ağzından gerekse kolluk kuvvetlerinden yapılan tek bir açıklamaya dahi rastlayamazlar. Buna rağmen Hizbe iftira atarak Farabi'nin Hizbin bir aktivisti olduğunu söyleyerek rezil rüsva oldular. Dünyaca bilinen Hizbi, adı ve namı duyulmamış "Ensarullah Bangla" gibi bir grupla irtibatlandırmak, beyinleri sulandırmaktan başka bir şey değildir.

Daha da önemlisi bu cinayet, insanların kafasında pek çok soru işaretleri uyandıran sır ve gizemlerle dolu bir cinayettir. Özellikle de mevcut siyasi koşullar altında. Çünkü ülke, tam bir polis devleti haline geldi. Cinayetin işlendiği yer ve yordam, görgü tanıklarının ifadeleri ve cinayet davasının kilit tanığı Avijit'in eşinin sırra kadem basması, hükümetin baş şüpheli olduğunun apaçık göstergesidir. Ama hükümet, bu olay ile insanların dikkatini başka yöne çevirmek istiyor. Ve şimdi de birlikte çalışmak üzere FBI'dan yardım istedi. Ki bu olayı İslam'a karşı yürüttüğü savaşta lehine kullanabilsin.

Biz medyaya soruyoruz: Hükümetin Avijit'in cinayeti ile ilgili entrikasına ışık tutmak için neden yeterince samimiyet ve cesarete sahip değilsiniz? Gerçeği yayınlamak yerine, dibine kadar çamura batması için şeytanı çamura itiyorsunuz. Ve neden İslam'a karşı şeytani savaşında rejimin arsız ve yüzsüz müttefiki oluyorsunuz? Mademki İslam'ı hayata geri getirmek için yapılan çalışmalara etkin olarak katılmıyorsanız, o zaman en azından hükümetin emriyle İslam'a davet edenlere yönelik ileri geri konuşmaktan sakının.