18 Şubat 2016 Perşembe günü, Hizb-ut Tahrir üyesi 29 yaşındaki Muhammed Sohel Rana, Polis Soruşturma Bürosu’nun [PBI] sivil kıyafetli altı polisi tarafından öğle molası sırasında ofisinde gözaltına alındı. Gözaltına alınmasının üzerinden 24 saat geçtiği halde henüz mahkemeye sevk edilmiş değil. Rana’nın annesi, oğlu ile görüşmek üzere PBI’nın Kallyanpur’daki bürosuna gittiğinde, oradaki nöbetçi memur, alaycı bir şekilde bir daha buraya gelmemesini, zira uzun bir süre oğlunu gözaltında tutmayı planlandıklarını ona söyledi. Bu tür eylemlere artık pek fazla şaşırmıyoruz. Yürürlükteki gözaltı yasasına göre herhangi bir kişi 24 saatten fazla polis nezaretinde tutulamaz. Ancak bu yasa, İslam’a ve Müslümanlara topyekûn savaş açan bu zalim rejim altında Hizb-ut Tahrir’in güzide ve samimi üye ve sempatizanları için geçerli değil.

Hizb-ut Tahrir, bu korkakça gözaltı ve üyelerine yapılan işkenceleri şiddetle kınar. Devam eden aşağılık ve baskıcı devlet terörizmi, Hizb-ut Tahrir aktivistlerinin kararlılığı karşısında başarısız olmaya mahkûmdur. Böyle zorba davranışlar, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini yeniden kurma misyonlarından onları caydıramaz. Bu zulümler sadece bizim inancımızı güçlendirecek, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya olan tevekkülümüz ve O’nun zafer vaadine olan imanımız artacaktır.

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

“Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir. Öyleyse müminler, Allah’a tevekkül etsinler.” ^{[Ali İmran 160]}