Hasina hükümeti, iki yıl içinde ikinci kez doğal gaz fiyatlarına zam yapılacağını açıkladı. Mart 2017’den başlayacak olan zam, kademeli olarak 22,7 oranında artırılacak. İnsanlar bu karardan mustarip iken insanların yarasına tuz basan Maliye Bakanı, alaycı bir şekilde açıklamada bulunarak “Ülkede gaz fiyatları çok ucuz olduğu için fiyatları artırmak zorunda kaldıklarını” belirtti. Bu açgözlü kapitalist politikacılar, sanki doğal gaz kamu mülkiyetinden değilmiş gibi hareket ederek kendilerini kamu kaynaklarının bekçisi değil sahibi sanıyorlar.

Kapitalist hükümetler, sürekli doğal gaz fiyatlarına zam yapıyorlar. Bu, bize onların halkın refahını düşünmediğini gösteriyor. Doğal gaz ve diğer doğal kaynakları hortumlamak dışında bu hükümetin hiçbir siyasi iradesi yok. Hükümet, gaz sektörünü kötü idare ediyor. Bir de bu kötü yönetimi gizliyor. Bu amaçla IMF’den kredi kolaylığı elde etmek için bu sektöre sağlanan sübvansiyonlarda indirime giderek yükü halkın omuzuna atıyor. Oysa çoğu zaman evlere ve fabrikalara sağlanan doğal gazda aksaklıklar yaşanıyor. Soruyoruz, sübvansiyonlarda bir kesintiye gidilecekse, peki neden o zaman aynısı kiralarda yapılmıyor? Kapitalist demokrasinin gerçek yüzü budur. Halkın mağduriyetine rağmen ayrıcalıklı elitler korunuyor.

Biz insanları bu krizin gerçek nedenini gözden kaçırmamaya davet ediyoruz. Krizin gerçek nedeni, “kapitalist devletin” kamu kaynakları üzerine babasının malı gibi çöreklenmesidir. Kapitalist devlet, kamu mülkiyeti, özel mülkiyet ve devlet mülkiyeti arasında ayrım yapmıyor. İslam ekonomik sistemine göre petrol, gaz, tükenmez madenler, denizler, nehirler, meralar vb. kamu mülkiyetidir. Kamu mülkiyeti aynı zamanda Beytül Malın gelirlerindendir. Hilafette devlet kurumları, bu kaynakların kamuya dağıtımını sağlayacaktır. Ama bugün tam tersine tanık oluyoruz. Titas gaz gibi devlete ait çeşitli dağıtım şirketleri, kar amacıyla borsada işlem görmektedir. Ayrıca hayati öneme sahip enerji sektörü, azami kar elde etmek amacıyla özel kuruluşlar tarafından işletiliyor. Hilafette kamu mülkiyeti, kamu mülkiyeti olarak kalır ve “özelleştirme” gerekçesiyle özel mülkiyete dönüştürülemez. İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

المسلمون شركاء في ثلاث الماء، والكلأ، والنار  “Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Su, mera ve ateş” ^{[İbn Mace]}

Bu nedenle kapitalist demokrasinin acı meyvesi olan bu daimi sefalete kalıcı olarak son vermek amacıyla insanlar, İslam ekonomik sisteminin mevcut krize pratik çözüm sunduğunun bilincine varmalıdır. Bu yüzden bizler, bir kez daha bu sistemi ikame etmek için yoğun çaba sarf etmeliyiz.