17 Mart 2017 günü intihar eylemcisi, Dakka Ashkona bölgesindeki Çevik Kuvvet Polisi yakınlarına kurulan geçici barikatta kendisini havaya uçurdu. Saldırının polis tarafından Chittagong Sitakunda bölgesine düzenlene operasyonun hemen ertesini günü gelmesi dikkat çekicidir. Polise göre gözaltına alınırken Militan Örgüt üyesi olduğu söylenen iki kişi kendisini patlattı. Her zamanki gibi biz, Cuma günkü saldırıyı resmen üstlenen “IŞİD” örgütünün varlığı hakkında tartışmaların yaşandığına şahit oluyoruz. Bangladeş Polisi, bu saldırıda IŞİD’in parmağı olduğu söylemini şiddetle reddetmektedir. Evde yetiştirilen militanların parmağı olduğu iddiaları üzerinde duruyor.>

Her halükarda bu saldırının ardından IŞİD’in varlığı hakkında devam eden tartışmalar, belli ki hükümet için hassas bir konudur. Son birkaç gündür haber kanalları özellikle bu konuyu işlemektedir. Diğer bir deyişle bazı askeri anlaşmalar imzalamak için Hasina’nın Hindistan’a yapacağı ziyaret, ana haber kanallarında gümbürtüye gitmiştir. Bu zorba rejim, adam kaçırma ve saptırma taktikleri yanı sıra art niyetli gündemini gerçekleştirmek konusunda da ısrar etmektedir. Yani ülkede İslami Hilafet kurma çalışmasını bastırmak istiyor. Cuma günkü saldırının ardından korku atmosferi yaratılmıştır. Güpegündüz polis tarafından yapılan kontrol ve aramalar nedeniyle insanlarda panik havası hâkimdir. Hükümet, halka açık yerlerde İslami çözümlerden ve İslami aktivistler ile kaynaşmaktan söz edilmesin diye insanlarda daha fazla korku atmosferinin oluşmasını istiyor. Ayrıca İslam karşıtı Hasina hükümeti, İslami siyasi partileri mevcut statükoya uyumlu hale getirerek ve terörle mücadele bahanesiyle gerçek siyasi muhalif olan ideolojik Hizb-ut Tahrir aktivistlerine baskı uygulayarak siyasi partileri felç etmek için elinden geleni yapacaktır.