Medya, gaspçı Yahudi varlığı güçlerinin işgal altındaki Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde Akabe El Halidiye Mahallesi’ndeki Kudüslü bir ailenin evini zorla sahiplerinin elinden aldığı görüntü ve videolarını yayımladı. Görüntülerde Yahudi polisinin saldırısından, ev sahibinin darba maruz kalmasından, gözaltına alınmasından, evlerine el konduktan sonra evsiz barksız kalmalarından şikâyet eden ve ağlayan kadınlar görülüyor.

Belirtilenlere göre çok sayıda işgal güçleri, eve baskın düzenleyip evin çevresini kordon altına aldılar. “Gaiplik Yasası” uyarınca Yahudi yerleşimci gruplar lehine 65 yıldır evinde oturan aileyi zorla evinden attılar. Oysa ailenin avukatı, bir hafta önce işgal mahkemesinden tahliye işleminin bu ayın sonuna kadar ertelenmesi için bir karar çıkartmıştı.

Kudüs’ü Yahudileştirme ve halkını oradan çıkarma işlemi çeşitli yöntemlerle devam ediyor. Mescidi Aksa’ya yapılan saldırı, yoğun bir şekilde ve çeşitli yönlerde sürüyor. Mescidi Aksa’ya bakan evler boşaltılıyor, zorla el konuluyor, ardından yerleşimcilere teslim ediliyor. Yahudileştirme politikası kapsamında Kudüslü sakinler semtten kovuluyor, doğu mahallelerindeki demografik yapı değiştiriliyor, Yahudiler çoğunluk haline getiriliyor. Kudüslülere ağır vergiler koymak ve inşaatı yasaklamak gibi kabul edilen bir takım ırkçı yasal prosedürler yoluyla Kudüslüleri göç ettirmek için sistematik planlar uygulanıyor. Yanı sıra Yahudi varlığı yıkım politikası izliyor. Belediyenin evi yıkması halinde alınan ağır yıkım masraflarından kaçınmak için Kudüslüler kendi elleriyle evlerini yıkmaya zorlanıyor. Kayıtlara göre geçen yıl 20 dükkân, 136 konut, bu yıl ise 20’den fazla konutun yıkım işlemi gerçekleşmiştir.

Yahudileştirme işlemi sadece evlere vurmuyor. Babı Rahmet mezarlığındaki yerleşimlere el koyma, ezanları yasaklama dâhil olmak üzere dini nişaneleri yok etme girişimleri de son sürat devam ediyor. Dünyanın gözleri ve kulakları önünde kadınlar ve çocuklar evsiz barksız kalmak üzere sokağa atılıyorlar. Kadınların çığlıkları, ağıtları, yardım çağrıları gökyüzünü inletiyor ama ne yardımlarına koşanlar ne de kurtarıcıları var! Rezil yönetim, en azından olanları kınamak için dudaklarını bile kıpırdatmıyor. Artık konuşamıyor bile, konulacak gücü yok!

Ey İslam ümmeti! Daha ne bekliyorsunuz? Şeri hüküm çerçevesinde şiddete maruz kaldığını iddia eden bir kadının ağıt ve haykırış görüntüleri yayınladığında dünya ayağa kalkarken, kişisel eşyalarını alma fırsatı bile verilmeden yaka paça evlerinden atılanların görüntüleri karşısında kör ve sağır kesiliyor! Bu, ne kötü bir kriterdir...

Ey mübarek ülke (Filistin) halkı! Olaylar, günden güne rezil yönetimin kusurunu, ülke ve halka karşı kurulan komploları kanıtlamaya devam ediyor. Yahudilere karşı kedi, insanlara karşı aslan kesilme politikası izliyor. Bu politikaya dur demek için tek vücut olmalısınız. İhaneti artık çuvala sığmıyor. Küçükler bile bu ihanetin farkındadır.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ “Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir.” ^{[Şuara 227]}