Suriye’de sivillere yönelik devam eden acımasız savaş, 15 Mart’ta dokuzuncu yılına girdi. Yayınlanan uluslararası raporlara göre savaşta yarım milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 2011’den bu yana 19800 çocuğun öldüğünü belgeledi. Acil yardıma ihtiyacı olan çocuk sayısının yaklaşık 8,6 milyon olduğu tahmin ediliyor. 6 milyondan fazla çocuk şuan ya yerinden edilmiş ya da mülteci olarak yaşıyor. Yaklaşık 2,5 milyon çocuk, eğitim görmüyor. 3 milyondan fazla çocuk mayın tehlikesi altında. Mayınlardan ölenlerin yaklaşık yüzde 40’ı çocuktur.

Birleşmiş Milletler ve ona bağlı diğer insani yardım kuruluşları, tehlike çanları çalmaya devam ediyor ve devam eden bu savaşın özellikle çocuklar üzerinde yaratacağı tehlikeler konusunda uyarıyor. 11 Mart’ta BM Uluslararası Acil Durum Fonu (UNICEF), “Suriye’de geçen yıl yani 2018’de ölen çocuk sayısının bugüne kadarki yıllardan çok daha fazla olduğunu” söyledi. Suriye savaşı sonucunda 2018’de en az 1.106 çocuk ölmüştür. 2018’in başında Suriye’deki UNICEF temsilcisi, “Suriye’de yeni yıl kanlı başladı. 2018’in ilk iki haftasında 30’dan fazla çocuk öldürüldü.” başlığıyla benzer bir açıklama yayımladı. Önceki raporlar, Suriye’deki savaşın yükünü gittikçe daha fazla çocukların taşıdığını gösteriyor. Zira 2016’da sivil kurbanların yaklaşık yüzde 23’ünü çocuklar oluşturuyor. Birleşmiş Milletler 2016 ve 2018 yılları arasında yaklaşık 2.500 çocuğun hayatını kaybettiğini kaydetti. UNICEF Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölge müdürü daha önce yaptığı açıklamada “Bu, çocuklara karşı bir savaştır. Binlerce çocuk öldürüldü ve hâlâ öldürülüyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Tüm sivillere özellikle de çocuklara karşı acımasızca ve pervasızca devam etmekte olan bu savaşın gölgesi altında artan rakamlar yeni değil, dahası tuhaf değil. Bazılarına göre bu rakamlar, diğer savaşlarda olduğu gibi kaçınılmaz bir sonuçtur.

Sekiz yıldır bu kuruluşlar, çocuk ölümlerinin sürekli artmasının çok endişe verici olduğunu belirten her yıl değişen oranlarda benzeri raporlar ve uyarılar yayımlıyor...

Rakamlar, finansal müzayedeler için kullanılıyor. Birleşmiş Milletler, 14 Mart Perşembe günü gerçekleştirilen Suriye ve bölgenin geleceğini desteklemek için donör ülkelerin Brüksel Konferansından birkaç gün önce bir açıklama yaptı. BM temsilcisine göre katkılar beklenenden çok düşüktü. “9 milyar dolar istedik, ancak toplam taahhütler 6 milyar dolara ulaştı.” dedi. Birleşmiş Milletler, ülke dışındaki 5,6 milyon Suriyeli mülteciye yardım etmek için 2019 yılındaki mali ihtiyacı 5,5 milyar dolar olarak belirledi. Öte yandan ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için tahminen 3,3 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu söyledi!

Ölüm rakamları sürekli olarak arttıkça finansal rakamlar da artıyor. O yüzden soruyoruz: Planlandığı gibi gerçekten bu yardımlar muhtaçlara ve mültecilere harcanıyor mu? Bunlar, uluslararası barbar savaş makinesinden ötürü ölen çocukların durumunu değiştirir mi?

Sömürgeci ülkeler, zenginliklerin yağmalanmasına kuruludur, insanları aç bırakmayı amaçlar. Bayraktarlığını yaptıkları insanlık karakterinden oldukça uzaktırlar. Dünyadaki politikalarını uygulamak için büyük sömürgeci güçlerin aracı olan kuruluşlara muazzam fonlar sağlarlar! Çocuklarımızı öldürürler, sonra onlar için ağıt yakarlar. Yağmalamak, çocuklarımız ve İslam dünyası, daha doğrusu tüm dünya üzerindeki kontrollerini pekiştirmek, devam ettirmek için timsah gözyaşları dökerler.

Batılın bir çağı var, keza hakkın da gücü ve çağı ​olacaktır. Güvenlik ve emniyet yaygınlaşacak, Müslüman çocuklar huzur ve sükûnetin tadını çıkaracaklar ve İslam adaletinin gölgesinde çocukluklarını yaşayacaklar. Bu uzak değil. Bu, âlemlerin Rabbinin bir vaadidir. Akıbet muttakiler içindir.

Ey Müslümanlar!

Bilin ki sadece çocukların değil tüm insanlığın ıstırabını gidermenin yolu, Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet ile İslami hayatı yeniden başlatmak için bir Halifeye şeri biattir. Halife, güvenlik ve emniyetimize uzanan istismarcıların ellerini kesecek, bizim ve çocuklarımızın acılarını dindirecektir. Yüreklerimize derman olacak, kalplerimize neşe verecek, izzetimiz ve milletler arasındaki prestijimizi bize yeniden kazandıracaktır. Bu yüzden onlara bir iç acısı olacak paralarını ummayın. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ “Şüphe yok ki, kâfirler mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. Kâfirler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.” ^{[Enfal 36]}