حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2021–MO–TR–13 |
H. 29 Muharrem 1443 M. Pazartesi, 06 Eylül 2021 |
İşgal Hapishanelerindeki Mahkûmlar Sorunu, Kanayan Bir Yaradır!
Yahudi varlığı, 9 aylık hamile Enhar ed-Diyk’i 40 bin şekel (yaklaşık 12 bin 500 dolar) kefaletle serbest kalmasına ve ailesinin yanında ev hapsinde tutulmasına karar verdi. Enhar ed-Diyk, bölgedeki bir yerleşim biriminde yerleşimcilere bıçaklı saldırı girişiminde bulunduğu suçlamasıyla geçtiğimiz Mart ayında gözaltına alınmıştı.
Enhar ed-Diyk, 25 Ağustos’ta cezaevinden ailesine yazdığı mektup sonrası kamuoyunun gündemine gelmiş, çocuğunu Yahudi varlığı cezaevleri dışında doğurmak için uluslararası kurumların devreye girmesi çağrısında bulunmuştu. Bunun üzerine serbest kalması için uluslararası bir kampanya başlatılmıştı.
ed-Diyk, Yahudi varlığını, tutuklanmasının ardından kendisini ve karnındaki bebeğini öldürmeye çalışmakla suçladı. Başından, sırtından ve karnından şiddetli bir şekilde dövüldüğünü, hamile olduğuna aldırış edilmeksizin acı ve psikolojik endişe dışında hiç bir yaşam belirtisinin olmadığı bir hücrede 1 ay boyunca tutulduğunu, bebeğini hapiste doğurmaya zorlandığını söyledi.
Mektubunda ed-Diyk, hasta, anne ve eş de dâhil olmak üzere Damon hapishanesinde mahkûmların çektiği sıkıntılardan bahsetti. Yahudi varlığı cezaevlerinde 41 kadın ve 225 çocuk esaret altında bulunuyor.
Tüm bunlar olurken Dayton yönetimi, Yahudilere zelil bir şekilde boyun eğmekte, güvenlik koordinasyonunda bulunmakta, mahkûmlar veya diğer meselelere aldırış etmeksizin onurlu insanları takip etmektedir. Ayrıca sanki sadece sözde (aile içi şiddet) umurlarındaymış gibi dernekler ve kadın hareketleri, esaret altındaki Enhar’ın haklarını ve işgalin hamile bir kadına uyguladığı şiddeti hiç gündeme getirmiyorlar. Baba veya kocanın vasiliğini yobazlık ve kadının özgürlüğüne tecavüz olarak kabul ediyorlar. Seslerinin çıktığını, yürüyüş yaptıklarını ya da Enhar ve kötü koşullardaki diğer mahkûmların serbest kalması için işgale çağrıda bulunduklarını görmedik. Sonra da kalkıyorlar bu feminist kadın dernekleri, yalandan ed-Diyk’in serbest kalmasında rollerinin olduğunu iddia ediyorlar!
Ey mübarek toprak halkı! Tüm bu kanıtlar, alçak Filistin yönetimini Filistin sorunu ve Filistin halkından dışlamak için yeterli değil mi? Kadın hareketleri, aile ve toplumu yıkmak, İslam’ın aile temellerini baltalamak için Batı gündemlerinin bir acentesidir. İslam’ın temellerini karalamak, değiştirmek, kadınları ve gençleri o değerlerden uzaklaştırmak için canhıraş çabalıyorlar. Ki böylece kendileri hem de kötü planları için kolay lokma olsunlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ “Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür.”[Ali İmran 118]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |