Basın Açıklaması

Müslüman Ordularına Gazzeli Kadın ve Çocukları Kurtarmak ve Tüm Mescid-i Aksa Topraklarını Özgürleştirmek Çağrısında Bulunmak Üzere Uluslararası Kampanya ve Filistin İçin Uluslararası Kadın Eylem Günü

Cani “Siyonist” varlığın, Gazze’ye yönelik acımasız ve barbar bombardımanı devam ediyor. Bu toplu katliamın asıl yükünü kadınlar ve çocuklar çekiyor, şehit olanların yüzde 70’ini oluşturuyorlar. Siyonist varlığın sivil yerleşim yerlerine, mülteci kamplarına, okullara, hastanelere ve mahallelere düzenlediği yoğun hava bombardımanı sonucu Gazze kadın ve çocuk mezarlığına dönüştü. 7 Ekim’den bu yana 4500’den fazla çocuk ve 3000 kadın hayatını kaybetti. Mücrim işgal varlığı, yerinden edilmiş kadın ve çocukların barındığı El Mehdi Doğum Hastanesi ile El Nasr ve El Rantisi Çocuk Hastanelerini bombaladı. İşgal savaş uçakları, okulları fosfor bombası ile vurdu. Her 10 dakikada bir Filistinli çocuk öldürülüyor. Acımasız kuşatma, kadınların anestezisiz sezaryanla doğum yapmasına, doktorların yaralı çocukların organlarını anestezisiz kesmesine ve hastanelerde oksijen ve yakıtın bitmesi nedeniyle kuvözdeki bebeklerin ölmesine yol açtı. Belli ki amaç, gelecekte Filistinlileri Mübarek Mescid-i Aksa’dan tamamen yok etmek ve etnik temizlik yapmaktır.

21. yüzyıldaki bu soykırıma ve Nekbe’ye tepki olarak, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, dünyanın dört bir yanındaki Hizb-ut Tahrir’li kadınlarla koordineli olarak yoğun bir uluslararası kampanya başlattı. Kampanya kapsamında, Gazzeli kadın ve çocukları kurtarmak ve Mübarek Toprak Filistin’i bu kanserli işgalden temizlemek amacıyla İslam dünyasındaki orduları hemen harekete geçmeye çağırmak üzere 26 Kasım’da “Filistin için Uluslararası Kadın Eylem Günü” düzenlenecek. Eylem Günü, 5 kıtaya uzanacak olup, bu çerçevede Filistin, Türkiye, Endonezya, Tunus, Lübnan, Malezya, Kenya, Amerika, Avustralya, Danimarka, Hollanda, Belçika ve İngiltere’deki kadınlar tarafından protestolar, seminerler ve aktiviteler düzenlenecektir.

Dünyadaki bütün hükümetler, Gazzeli Müslüman kadın ve çocukları bu toplu katliamla baş başa bırakmışlardır. Batılı hükümetler, bu soykırımın suç ortağı olduklarını, işlediği suçların boyutuna ve uluslararası hukuku ne ölçüde ihlal ettiğine bakmaksızın, sömürgeci politikalarının ileri karakolu olan Siyonist varlığı korumaya ve desteklemeye hazır olduklarını kanıtlamışlardır. Bu arada İslam coğrafyasının yöneticileri ve rejimleri, içi boş açıklamalar yapmaya ve anlamsız zirveler düzenlemeye, ümmetlerinin kanları akarken ordularını kışlalarında tutmaya devam ediyorlar. Kariyerlerini Müslümanlara ve dinimize ihanet üzerine inşa etmişlerdir. Bu vahşi işgalle ilişkilerini normalleştirmişler ve yaptıkları milyarlarca dolarlık ticari anlaşmalarla elini güçlendirmişlerdir.

Bu asil İslam ümmetinin kadınları olarak bizler, Müslüman ordularındaki kardeşlerimizi, Müslümanların ve dinlerinin savunucuları olarak gerçek görevlerini yerine getirmeye, Filistinli erkekleri, kadınları ve çocukları bu şeytani varlıktan kurtarmak için Kudüs’e doğru yürümeye çağırıyoruz. Çünkü sadece ordular, bu kabusa tamamen son verebilecek uçaklara, tanklara, mühimmatlara ve askerlere sahiptirler. Müslüman ordularının subaylarını, sömürgecilerin topraklarımız arasına dayattığı ve biz Müslümanları bölmek, düşmanlarımıza boyun eğmek için kullanılan yapay sınırları ortadan kaldırmaya çağırıyoruz. Onları, bu Yahudi varlığının gerçek koruyucusu olarak işlev gören bu omurgasız hain yöneticilerin ve rejimlerin tahtlarını yıkmaya çağırıyoruz. Onları, Gazze’deki kederli annelerin, dul eşlerin ve yetim çocukların acı çığlıklarına yanıt vermeye, onları savunmaya ve gerçek İslami liderlik ve sistem olan Nübüvvet metodu üzere Hilafet’in kurulması için nusret vermeye çağırıyoruz. Hilafet, işgal altındaki Müslüman topraklarının her santimetrekaresini ve dünya çapındaki tüm mazlum Müslümanları kurtarmak için orduları harekete geçirecektir. Onlara Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözlerini hatırlatıyoruz:

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا “Size ne oluyor da: “Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lutfet” diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda katından bize bir yardımcı lutfet” diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” ^{[Nisa 75]}

Kampanyayı şu linklerden takip edilebilirsiniz: https://hizb-ut-tahrir.info/tr/index.php/dava-haberleri/merkezi-medya-ofisi/kampanyalar/19872.html ve Facebook: Women’s Section CMO – HT. Kampanya fragmanının linki: https://youtu.be/Ch06NCaahE0. Hashtag Kampanyası: #OrdularAksaya

Dr. Nesrin Navaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları Direktörü