Filistin İçin Uluslararası Kadın Eylem Günü
Ordulara Seferberlik Çağrısı

7 Ekim 2023’te Filistin direnişinin Gazze Şeridi’nde Yahudi varlığına karşı gerçekleştirdiği ve direniş savaşçılarının Gazze Şeridi’ndeki yerleşim yerlerine karadan, denizden ve havadan saldırı düzenlediği Aksa Tufanı’nın ardından tüm dünya bu metamorfoz varlığın kırılgan, zayıf ve cılız bir varlık olduğunu, sahte prestijin yıkıldığını ​​ve sözde gücünün bir yanılsama olduğunu gördü. Yahudi varlığınışok eden, şaşırtan ve tüm dünyayı hayrete ve dehşete düşüren bu saldırı, bu varlığın gerçekliğini gün yüzüne çıkardı ve kolayca ezilip yok edilebilecek kartondan bir varlık olduğunu gösterdi. Küçük bir grup Filistinli savaşçı bu kartondan varlığı yırttı ve ona büyük kayıplar verdirdi, en önemlisi prestijini yerle bir etti! Bunun üzerine bu gaspçı varlık, canice ve intikamca bir yanıt verdi, Gazze Şeridi’ne vahşi saldırılar düzenledi, her türlü silahı kullanmada uzmanlaştı, kasıtlı olarak yerleşim yerlerini, okulları ve hastaneleri hedef aldı... Amerika ve Batılı ülkelerin desteğiyle dünyanın gözleri önünde çeşitli katliamlar gerçekleştirdi, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere binlerce kişi hayatını kaybetti. Bu savaş tüm sahte maskeleri düşürdü, sahte sloganları yerle bir etti. Gururlu Gazze halkına karşı Yahudi haçlı seferi başlatan bu ülkelerin gerçek yüzünü ortaya çıkardı.

Gazze’de yaşananlar ve halen yaşanmakta olanlar sabotaj, yıkım, kıyım, aşırılık ve yerinden edilmedir... Bu durum, bu gaspçı varlığın yürüttüğü ve küfür milletinin desteklediği bu inançsal mücadelenin müzakereler ve ateşkesler yoluyla değil, askeri güç yoluyla çözüleceğini, güçle gasp edilen toprakların ancak güç yoluyla geri alınabileceğini doğruluyor. Yaşadıkları sıkıntılara, felaketlere, ailelerini ve çocuklarını kaybetmelerine, cesetleri ve parçalanmış organları bir araya toplamalarına rağmen Gazze halkının sabır ve metanet gösterdiğine tanık olduk, iman gücünü gördük. O yüzden ordulara çağrıda bulunmanın, Filistin halkını kurtarmak ve desteklemek için acil ve samimi çağrımıza yanıt vermelerinin elzem olduğuna inandık.

Bu yöneticiler bizi hayal kırıklığına uğrattılar, Gazze savaşı, onların ajanlık maskesini ve boyasını düşürdü, kendi ümmetlerine olan ihanetlerini ve düşmanlıklarını ortaya çıkardı. Gerçek konumlarını hatırlamaları, ümmete Gazze ve Filistin halkımızı desteklemenin doğru yolunu göstermeleri, sınırların açılması ve orduların harekete geçmesi talebinde bulunmaları için alimlere çağrıda bulunduk. İçlerinden çağrımıza kulak verenler oldu, minberlerden yaptıkları konuşmalar nedeniyle suçluların saldırısına uğradılar ve bugün zindanlarda çürüyorlar. Bazıları da para veya mevki uğruna kendilerini sattılar, masum çocuk ve kadınların katledilmesine sağır sultan kesildiler!

Hizb-ut Tahrir, Gazze’deki savaşın başlangıcından beri birçok protesto ve gösteri gerçekleştirdi. Pek çok ülkede, suçlu Yahudi varlığının gerçekleştirdiği bu soykırıma köklü çözüm üretmeye çağıran konuşmalar yaptı. Katliamların devam etmesi ve sürmesi üzerine Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, dünya çapındaki Hizb-ut Tahrir kadınlarıyla koordineli olarak, Gazze’deki kadın ve çocukların özgürleştirilmesi ve Mübarek Toprak Filistin’in bu gaspçı işgalden kurtarılması için Müslüman ülkelerdeki orduların acilen seferber edilmesi talebiyle 26 Kasım’da “Filistin İçin Uluslararası Kadın Eylem Günü” başlıklı küresel bir kampanya başlattı. Hizb-ut Tahrir kadınları, beş kıtada (Filistin, Türkiye, Endonezya, Tunus, Lübnan, Malezya, Kenya, Amerika, Avustralya, Danimarka, Hollanda, Belçika ve İngiltere) çeşitli etkinlikler düzenlediler (protestolar, duruşlar, seminerler, tartışma panelleri...). Konuşmacılar, durgun olanı hareket ettirecek, nefislerdeki umutları canlandıracak, yaraları iyileştirecek, acıları ve üzüntüleri dindirecek dokunaklı ve motive edici konuşmalar yaptılar, sunumları farklı olsa da amaçları aynıydı. Batı’nın çıkarlarını güvence altına alan ve Yahudi varlığıyla normalleşen kukla yöneticilerin rejimleri altında Gazze’deki halkımızın uğradığı soykırım ışığında Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, milletin samimi evlatlarına seslendi. Onlardan ordulara çağrıda bulunmalarını ve onları savaşa teşvik etmelerini istedi, Gazze’yi ve genel olarak İslam ümmetini kurtarmak için orduları savaşa kışkırtmaya çağırdı. Mübarek Beyt’ül Makdis topraklarını kurtarmak için ümmetin ordularına hemen seferber olmaları çağrısında bulundu. Bir kez daha İslam’ı ve Müslümanları şereflendirecek şan ve zafer için aralarından Selahaddin Eyyubi gibi bir komutan çıkarmalarını talep etti.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları olarak biz ve dünyadaki tüm Hizb-ut Tahrir kadınları, Müslüman ordularının annelerine, kadınlarına, kızlarına ve kız kardeşlerine sesleniyor ve onları görevlerini yapmaya, gayretlerini bilemeye, kardeşlerine destek olmaya çağırıyor ve onları suçluların kirli ellerini ümmetin temiz çocuklarından uzaklaştırmaya ve kadınlarının namusunu savunmaya davet ediyoruz.

Bu katliamlar sizi kışkırtmadı mı? İki iyilikten birine ya zafer ya da şehadete nail olmak için oğullarını savaş meydanlarına yollayan Hansalar haline getirmedi mi? İslam ve Müslümanları tekrar eski izzetlerine kavuşturmak için çocuklarınız ile birlikte Ensar mertebesine nail olmak istemiyor musunuz? Gazze’de, Filistin’de ve tüm Müslüman ülkelerde halkımıza yapılan bu zulmü def etmek için ordulardaki samimi evlatlarınızı harekete geçirmek zorundasınız. Bu katliamlara son vermek ve dinlerine yardım etmek için acele etmeliler.

إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.” ^{[Muhammed 7]} Allah katında samimi olduğunu düşündüğümüz bir avuç mücahit grubun kahramanca eylemi, taklit edilecek bir ibret ve ayettir. Hadi Allah için, dinine destek için ve kelimesini yüceltmek için gayretlerinizin bileyin.