ABD Başkanı Donald Trump, Somali’de El Kaide’ye bağlı militanları takip etmek için ABD ordusuna daha geniş yetkiler verileceğini açıklayarak, Pentagon’un isteği üzerine daha “agresif” hava saldırılarına izin vereceğini belirtti. 2 Nisan 2017 tarihinde Arabi 21 sitesinin Military Times gazetesinden aktardığına göre “Başkan Trump’ın bu yeni kararı, ABD özel kuvvetlerinin Somali Ulusal Ordu Güçleri ve Afrikalı müttefikler eşliğinde savaşa katılmalarına izin veriyor. Hava saldırılarına kapıyı aralıyor.” ABD’nin Afrika’daki kuvvetlerinin komutanı Thomas Waldhauser, sivil kayıplarda artış olacağı uyarılara rağmen Somali’de ABD kuvvetlerinin operasyon özgürlüğüne kısıtlama getirilmesini şiddetle reddetti.

Somali’de Pentagon’un yetkilerinin artırıldığı haberlerinden bir kaç gün önce Somali’yi etkisi altına alan kuraklık, açlık, kolera ve anlaşmazlık haberleri yayımlandı. Yemen ve Somali’de milyonlarca insanı kıtlıktan kurtarmak için dünya ülkelerinin önünde en fazla üç ya da dört ay olduğu belirtildi. Son birkaç gündür de sosyal medyada kuzey ve güney Somali’yi vuran kuraklık görüntüleri yer almaktadır. Dünya, yüzlerce insanın ölümüne, binlercesinin evsiz barksız kalmasına ve çok sayıda hayvanın da ölümüne tanık oldu. Açık yerlere saçılmış cesetler ekranlara yansıdı. İnsanlar, boş kuyulara, susuzluktan kurumuş ağızlara, bitkin yüzlere, güçlükle soluyan kadın ve çocuk resimlerine şahit oldular. Bu görüntüler, 2010-2012 yılları arasında Somali’yi vuran kıtlık heyulasını akıllara getirdi. Bu yıllarda uluslararası toplumun Somali’de kıtlık uyarılarına duyarsız kalması nedeniyle çeyrek milyon insan hayatını kaybetmişti.

Somali’de kıtlık olduğu bir sır değil. Doğu Afrika’yı vuran İklim fenomeni El Nino, Somali’de kuraklığı mükerrer bir fenomen haline getirmiştir. Dünya, kuraklık ve kıtlığın ülke halkına verdiği zararı çok iyi biliyor. Halk, birazcık nefes almak ve ciğerlerine nefes solumak için mülteci kamplarına sığınıyorlar. Birleşmiş Milletler, Kuzey Nijerya, Yemen ve Güney Sudan yanı sıra Somali’yi de kıtlık riskiyle karşı karşıya kalan dört ülke arasına koydu. Bu dört ülkeyi savaş bölgesi olarak belirledi. Çatışmalar bu ülkede kol gezmektedir. Bu ülkelerdeki çatışmalar nedeniyle halka yardımlar ulaştırılamıyor, kalkınma projeleri yerine getirilemiyor. İşte böyle bir zamanda ABD, radikal grupları izlemek bahanesiyle mülteci masum kadın ve çocukların tepesine bomba yağdırmıştır.

Yirmi küsur yıldır Somali, siyasi boşluk, devletsizlik ve bitap ekonomiyle bocalıyor. Yabancı müdahale ülkeye kaos saçmıştır, insanlara hiçbir faydası olmamıştır. Somali’yi uluslararası güçler yönetiyor. Bunlar, Somali halkı hakkında ne bir ahit ne de bir zimmet gözetiyorlar. Somali trajedisinin nedeni, kuraklık, kıtlık ve başarısız hasat değil, siyasi boşluk ve birbirine kenetlenen tek bir ümmet kavramından yoksun oluşudur. Ümmet, şiddetlenen Somali krizini yabancı güçlere, Etiyopya, Kenya ve diğer ülkelerin emellerine terk etmiştir. Yardım kampanyaları bireysel girişimler ve ümmetin samimi evlatlarının hayır işleriyle sınırlıdır. Sefihler ve diktatörler ise ümmetin zenginliklerini heder etmek için yarışıyorlar.

Amerikan saldırısı, Somali’yi acil durum ve insani felaket bölgesinden “aktif hasmane faaliyetler bölgesine” dönüştürüyor. İnsanlar, mağdurları kadın ve çocuklar olan yanlışlıkla hava saldırılarına maruz kalmaktan kurtulamayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bize Müslüman ülkelerde aç bir kuş kalmasın diye dağların tepesine buğday saçan yöneticiler nasip eylesin.

وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ سَيُؤْتِينَا اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَرَسُولُهُ إِنَّا إِلَى اللَّهِ رَاغِبُونَ“Allah bize yeter, yakında bize Allah da lütfundan verecek, Rasûlü de. Biz yalnız Allah’a rağbet edenleriz deselerdi (daha iyi olurdu)”^{[Tevbe 59]}