11 Haziran’da medya kaynakları, Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu’ndan bildirdiğine göre Afgan çocukları güvende değil ve her gün savaşın yıkımından etkilenen altı milyon çocuk kritik koşullarda yaşıyor. 31 Mayıs Çarşamba günü, Afganistan’ın başkenti Kabil’de büyük çaplı bir patlama meydana geldi. Patlamada kadın ve çocuklar dâhil olmak üzere 500’den fazla kişi hayatını kaybetti ve yaralandı.

Bu saldırı öncesinde yılın ilk çeyreğinde en az 715 sivil yaşamını yitirmişti. 2017 Ocak-Nisan arasında Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA), 987 çocuğun savaştan zarar gördüğünü bildirdi (283 ölü ve 704 yaralı). Bu, 2016 yılının aynı dönemine göre yüzde 21 artış demektir (2016 yılında 900’den fazla çocuk hayatını kaybetmişti)

Sözde demokratik değerlere göre “Çocuk hakları, çocukların insan haklarıdır. Reşit olmayanlara tanınan bakım ve özel koruma haklarına özellikle özen gösterilmelidir.”Ancak Amerika, bu Müslüman ülkesini işgal edip kolonize ettiğinde, ayrım yapmaksızın masum erkek, kadın ve çocuklar arasında ölüm ve yıkım saçtı. Siyasi ve ekonomik çıkarları adına kendi batıl değerlerini bile göz ardı etti. Dahası Kabil’deki Batının ardışık laik kukla rejimleri, insanlara karşı olan görevlerini tamamen ihmal ettiler. Batılı efendilerinin talimatları yerine getirip ceplerini ülke zenginlikleri ile doldurdular. Amerika, Afganistan’ı savaş projeleri için bir üs olarak kullanıyor. Afganistan’da 8400 askeri bulunan, terörle mücadele eden ve bölgede Batı itaatkârı rejimleri yerleştiren Amerika’nın gerçek amacı, İslam dünyasındaki İslami diriliş ile mücadele etmek ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin kurulmasını önlemek için ümmetin İslam kimliğini yok etmektir. Çünkü Hilafet, topraklarımızdaki Amerikan sömürüsüne sona erdirecek, halkın güvenlik ve emniyetini sağlayacaktır.

Ümmet, laiklik prangalarından ve sömürgecilerin kanlı pençelerinden kurtulmadıkça Afganistan ve diğer Müslüman ülkelerdeki kan gölü, yıkım, yoksulluk ve sefalet kesinlikle son bulmayacaktır. Sadece Nübüvvet metodu üzere Hilafet, İslam değerlerini kapsamlı bir şekilde hayata geçirebilir. Hilafet, çocukların gerçek haklarının garantörü olduğu gibi bütün ümmetin güvenliğinin de sigortasıdır.

قَالَ اهْبِطَا مِنْهَا جَمِيعًا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى * وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Allah, şöyle dedi: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker.” “Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.” ^{[Taha 123-124]}