حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR–BA–2019–MB–TR–08 |
H. 20 Raceb 1440 M. Çarşamba, 27 Mart 2019 |
Brexit Maskaralığı, Demokrasinin İnsanları Birleştirememesinin Bir Belirtisidir
İngiliz Kurumu, kendisini dünyanın gözü önünde gülünç bir duruma düşürdü. Şuan İngiltere, Avrupa’nın yeni hasta adamı olarak görülüyor. Üzerine güneşin batmadığı imparatorlukla alay ediliyor. Bunu bir partinin veya başka bir partinin hatası olarak görmek yanlış olur. Bu, insanları bir iyilik üzerinde birleştiremeyen, ayrıcalıklı olanlar hariç onları bölünme ve sefalete sürükleyen demokratik sistemin bir belirtisidir.
Yoksul ve hak mahrumiyeti yaşayan sıradan İngilizler için bu bir şaka değil. Zengin elit, Brexit’ten ne kadar kazanç elde edebileceği konusunda kaygılanırken, sıradan insanlar, kayıplarının ne olacağı konusunda endişeleniyorlar. Gerçekte zenginlerin hiçbir şekilde kaybetme olasılıkları yoktur. Diğer insanlar ise her halükarda kaybedeceklerdir.
Cameron’un 2016 yılındaki talihsiz referandumundan önce Muhafazakâr Partisi, Avrupa yanlıları ile Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin yabancı düşmanlığı söylemini satın alan ve gittikçe artan Avrupa karşıtları arasında ikiye bölünmüştü. Parti içi muhalifleri bastırmak için yapılan jestler, şu an İngiliz toplumunda derin çatlaklar olduğunu açığa çıkardı. Ufukta insanları birleştirecek bir çözüm veya beceri görünmüyor. Kapitalizm, kamusal değişim talebini karşılamak için popülist beceriksiz liderlere yönelen Fransızlar ve Amerikalılar için başarısız olduğu gibi İngiliz halkı için de başarısız olmuştur. Bunlar, demokratik bayrağı en yükseğe taşıyan, ancak sistemlerinin oluşturduğu sıkıntıdan kendilerini kurtaramayan dünyanın önde gelen kapitalist devletleridir.
Demokrasi, ayrıcalıklılar, hak yoksunları, iktidar sahibi olanlar ve azla yetinenler grubu üreten bir sistemdir. Demokratik seçim çılgınlığı, temel sosyal haklardan mahrum yoksulların beklentilerinin artması anlamına gelir. Öyle ki artık siyasetçiler bu talebi karşılayamazlar ama popülistlik yaparak yine de taleplerini karşılama sözü verirler.
Demokrasi, ülkeyi derinden yaralamıştır, Brexit bu bölünmüşlük yarasını sadece açığa çıkarmıştır. Referandum öncesinde, hatta şimdi bile çoğu insan, uluslararası ticaret anlaşmaları ve Avrupa Ortak Pazarı hakkında çok az bilgiye sahiptir. Yine de insanlardan Avrupa Birliği’ndeki üyeliğin devamından yana oy kullanmaları istenmiştir. Seçkinlerden güçlü çıkar grupları, medya makinesini kullanarak durumu manipüle edemediler. Konuyu teknik gerçeklikten uzaklaştırarak, entelektüel bir temele sahip olmayan ya da erdemliliği hak eden popülist duygusal argümanlara yönlendiremediler.
Dolayısıyla bölücü demokratik sistem, gerçekten bünyesine uygun tek şeyi yaptı: daha fazla bölünme. Gerçekte ister temelinde isterse ayrıntılarında olsun demokratik model işlevsizdir, dolayısıyla daha iyi bir alternatif düşünülmelidir. İslami siyasal sistem, hayat işlerini yönetmek için hükümler türetilen yasal kaynakları ayrıntılarıyla açıklar. Araştırma gerektiren teknik konular ya da kişilerden görüş istendiği yerler gibi ilahi yasaların bağlayıcı olmadığı alanlarda Şeriat, yönetici ile yönetilen arasında istişareye izin verir. Bu istişareye şura denir ve Şeriat, sürecin nasıl işlediğini, istişare konularını, istişare mercilerini, kararın devlet için bağlayıcı olup olmayacağını ayrıntılı olarak açıklamıştır. Teknik meselelerde şura, alanında uzman olan kişilerle yapılır, uzman olmayanlarla yapılmaz. Teknik konularda uzman olmayanlara danışmak ve ümmet meclisinin kararına bağlamak, azami sorumsuzluktur. İnsanların işlerini liyakatle ve adil bir şekilde yönetmemektir. Bu, Brexit’te olduğu gibi manipülasyona kapı aralar.
Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti, sahte katılım vaatleriyle insanları kandırmaz. Ya da güçlü bencil elitin manipülasyonundan dolayı onları bölünme ve yıkıma götürmez.
وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.”[Taha 124]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |