حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR–BA–2020–MB–TR–20 |
H. 21 Rabi-ul Evve 1442 M. Cumartesi, 07 Kasım 2020 |
Trump, Sahtekâr Demokratik Sistemin Sahtekâr Yüzüydü
Trump’tan önceki başkanlar, Amerika’nın sömürgeci maceracılığını daha ilerilere taşımak için savaş suçuna iştirak oldular. Tıpkı Trump’ın yurtdışındaki Amerikan kontrolünü pekiştirmeye devam ettiği gibi. Başkanlar değiştikçe, çok fazla şey değişmez. Bu nedenle bir ya da başka bir ata bahis oynayarak kısa vadeli kazançlar elde etmek yerine Müslümanlar, yozlaşmış laik ideoloji, kapitalist sistem ve dünyayı hak etmeyen zengin seçkinlerin hegemonyasına zorlamak için kullanılan başarısız demokrasi gerçekliğini deşifre etmeye odaklanmalıdır.
Donald Trump, 2016 seçim kampanyasının başında Cumhuriyetçi Parti Başkan adayı için popüler bir seçim değildi, ama bir şekilde zirveye çıktı ve hatta halkoylarını kaybetmesine rağmen seçimleri kazandı. Çok fazla para, dış müdahale ve sosyal medya reklam manipülasyonu onu Beyaz Saray’a taşıdı. Kampanyası, popülist bir anti-kurum mesajına dayanıyordu. Birçok Amerikalı bunun doğru bir mesaj olduğunu düşünüyordu. Geleneksel kapitalist politika, dünyanın dört bir yanındaki insanları gözle görülür bir şekilde hayal kırıklığına uğrattı. Bu yüzden Avrupa ve Amerika genelindeki oportünistlerin güce ulaşmak için bu durumdan yararlanmaları sürpriz değildi.
Değişim önerisinde bulundular, ama hiçbir şey yapmadılar. Aslında, onlar yaratıcı kampanyalar üreten bir gruptu. Seçmenlerin duygularını manipüle etmek için yeni teknolojiye sahiptiler. Ancak, iktidara geldiklerinde, tam olarak nasıl yönetileceğinden emin değillerdi. Manipülatif kampanya teknikleri daha sonra deşifre oldu. Koronavirüs salgını beceriksizliklerini daha da deşifre etti.
Ebu Hurayra’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
سَيَأْتِي عَلَى النَّاسِ سَنَوَاتٌ خَدَّاعَاتُ يُصَدَّقُ فِيهَا الْكَاذِبُ وَيُكَذَّبُ فِيهَا الصَّادِقُ وَيُؤْتَمَنُ فِيهَا الْخَائِنُ وَيُخَوَّنُ فِيهَا الْأَمِينُ وَيَنْطِقُ فِيهَا الرُّوَيْبِضَةُ قِيلَ وَمَا الرُّوَيْبِضَةُ قَالَ الرَّجُلُ التَّافِهُ فِي أَمْرِ الْعَامَّةِ“İnsanlar üzerine aldatıcı yıllar gelecektir. O dönemde yalancı adam doğrulanacak, doğru adam yalanlanacak, hain adama güvenilecek, güvenilir adam hainlikle itham edilecek ve kamu işinde Ruveybida adam söz sahibi olacaktır. Ruveybida nedir? Sorusunu: Önemsiz, bilgisi kıt adam, diye cevapladı.” [İbn Mace]
Trump’ı iktidara taşıyan azınlık desteğine rağmen görevde kaldığı süre içinde sağcı duyguları ön plana çıkardı. Neredeyse sadece ırkçı, komplocu destek tabanına yönelik konuştu. On yıllardır reddedildiklerine dikkat çekti. Trump, milyonlarca insanın doğru ve yanlışa karşı tutumunu duyarsızlaştırdı. Öyle ki, artık hiçbir şeye dair neredeyse hiçbir nesnel kanıt yok gibi görünüyor. Çünkü sadece görüşlerin popülaritesi önemlidir. Trumpizm, göreceli düşüncenin yayılması ivmesini kolaylaştırdı. Ama demokrasinin kaçınılmaz bir yan ürünü olarak Trump her zaman yükselişteydi.
Laikler gerçeği ve yalanı nesnel bir şekilde tanımazlar, bu nedenle, demokrasiyi, herhangi bir politikada herhangi bir göreceli gerçeğe kutsallık vermenin bir yolu haline getirdiler، Böyle bir kavramın bariz kusurlarını gizlemek için, özgür basının yaptığı titiz tartışmaların tüm politikaların uygun şekilde incelenmesini sağlayacağını iddia ettiler. Gerçekte, basını ve medya kuruluşlarını kontrol eden güçlü seçkinler, tartışmanın yüzeysel olmasını sağlarlar. Çünkü insanları kendi çıkarları için manipüle ederler. Demokrasi her zaman güçlüleri zayıflara tercih edecektir. Zira sistem bu şekilde tasarlanmıştır.
Amerika’daki 2020 seçimleri, Avrupa’daki son ve yaklaşan seçimlerle birlikte, seçkinler arasında bir güç mücadelesi olacaktır. Herkes, güç için yarışır, insanların geri kalanı kendi çıkarları için manipüle edilir. 21. yüzyılda hayatta kalmak için kapitalizm yüzeysel olsa bile ciddi bir yeniden yapılanma geçirmelidir, yoksa seçkinler, sıradan insanların huzursuz olduğunu ve daha iyi bir alternatif arayışı içinde olduğunu bulacaklardır.
Patolojik olarak kısa vadeli olan, kişisel fayda ve popülariteyi doğru ya da yanlış tüm meselelere karar vermek için kriterler haline getiren demokrasi sistemi, bir fikir olarak tamamen reddedilmelidir. Demokrasi her yaştaki insanlık için uygun değildir. Bir araç olarak deşifre edilmelidir, çünkü demokrasi, insanları bastırmayı ve güçlü seçkinlere boyun eğmeyi kabul etmelerini sağlar. Bu elit grubun şu anki yüzünün kim olduğuna bakmaz.
Müslümanlar, Batıdaki siyasi sürecin ne kadar doğru olduğunu sorgulamak için bu siyasi tartışma atmosferini kullanabilirler. İslami siyasal sistem olan Nübüvvet metodu üzere Hilafete teşvik edebiliriz.
Ebu Meryem El Ezdi’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَنْ وَلاَّهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ شَيْئًا مِنْ أَمْرِ الْمُسْلِمِينَ فَاحْتَجَبَ دُونَ حَاجَتِهِمْ وَخَلَّتِهِمْ وَفَقْرِهِمُ احْتَجَبَ اللَّهُ عَنْهُ دُونَ حَاجَتِهِ وَخَلَّتِهِ وَفَقْرِهِ “Allah kime Müslümanların işlerinden bir şeyler tevdi eder, o da onların ihtiyaçlarına, isteklerine, darlıklarına perde olur (giderirse), kıyamet gününde Allah da onun ihtiyaç, istek ve darlıklarına perde olur (giderir).” [Ebu Davud]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |