حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR-BA-2021-MB-TR-02 |
H. 8 Raceb 1442 M. Cumartesi, 20 Şubat 2021 |
Sorumluluğumuzu İnkâr ve Görevimizi İhmal Edemeyiz
Sömürgeciler ve ajanları Mustafa Kemal, yüz yıl önce Hilafeti kaldırıldığında, Allah’a, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e ve tüm Müslümanlara karşı işlenen bu suçu reddetmek için bazı âlimler kıyama kalkarken, bazıları da yenik düştü ve bu yeni gerçekliği modernleşme ruhu olarak kabul etti. Çok az kişi, gelecek yüzyılda dünyada bir dehşetin doğmak üzere olduğunu fark etti.
Laikliği açıkça reddetmek ve mutlak olarak İslam’a zıt olduğunu açıklamak yerine İslam ümmetinden bazıları onu yeni bir statüko olarak kabullendi, hatta savundular bile. Avrupalıları nasıl aydınlanma çağına eriştirmişse, Müslüman dünyasını da yeni ve parlak bir geleceğe götüreceği umuduna kapıldılar. Laiklik, Avrupa’da yüzyıllarca süren kanlı çatışmayı ve kilise baskısını sona erdirmek için ortaya çıkmış bir Avrupa uzlaşısıdır. Entelektüel bir temeli yoktur ve bu nedenle bariz bir biçimde yanlıştır.
Üzücü gerçek şu ki, Avrupa ve kolonileri, bir karanlıktan diğer karanlığa geçtiler. Ama ateşli sömürge hırsları ve Hilafetin yokluğu, bütün dünyayı bugün gördüğümüz korkunç baskıya sürükledi. Ne yazık ki, laik sömürgeci ajanlar Hilafeti ilga ettiklerinde Müslümanların büyük çoğunluğu pasif kaldı. Tehlikeyi anlamadılar, laik ve ateist Avrupa inancının, kontrol edilmezse, dünyayı helake sürükleyeceğini fark edemediler.
Bu nedenle biz, bir ümmet olarak, yüzyıllarca süren baskı ve savaşlara, yıkım ve köleliğe, sefalet ve sömürüye tanık olduk. Kapitalistlerin ve komünistlerin, hem kendi halklarını hem de kontrol altına aldıkları herkesi yozlaştırdığını, aralarındaki yıkıcı rekabetin, insanlığı defaten yıkımın eşiğine getirdiğini gördük. Bu şiddet ve umutsuzluk döngüsünün sonu yoktur. Gerçekten de, bu kötü insan yapımı ideolojiler özünde materyalisttir, yurtiçinde ve yurtdışında olsun gözünde insanlığın hiçbir değeri yoktur.
Yüz yıl önce yaklaşan kıyametin farkında değildik, ama bugün onu güneş gibi açıkça görebiliyoruz. Bugün, laik ideoloji, yanlış inancına rağmen ve küçük bir elit hariç insanlığın hayatını mahvetmesine rağmen dünyanın her köşesinde hüküm sürüyor. Özgürce saltanat sürüyor, çünkü savaş makinesinin dünyayı yağmalamasını önlemek için onu muhasebe edecek birileri yok. İkiyüzlülüğünü biliyoruz, ancak bunu dünyaya ilan edecek bir platformumuz yok. Sosyal, ekonomik ve tüm insani sorunlara ayrıntılı şekilde çözümlerimiz var, fakat İslami yaşam tarzı gerçeğini dünyaya gösterecek bir yolumuz yok. Dünyayı sefaletten kurtarmak ve sömürgeci işgalcilere karşı koymak için her türlü kaynak ve güce sahibiz, ancak laik ajan yöneticileri ve topraklarımız arasındaki yapay sınırları kabul etmemiz nedeniyle elimiz kolumuz bağlı durumda.
Biz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetiyiz, Peygamberimizi seviyoruz, üzerimizdeki hegemonya küstahlığını göstermek için kâfir Batı düzenli olarak Sevgili Peygamberimize hakaret ediyor. Daha ne zamana kadar sürecek? Yüzyıllık zillet yeterli değil mi? Allah’ın yönetimine boyun eğmeden, Peygamberinin sünnetini diriltmeden zulmü sona erdirmenin, insanlığı aydınlığa çıkarmanın, bu hayatta ve ahirette haysiyete ulaşmanın bir yolu var mı?
Hizb-ut Tahrir sizi Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için çalışmaya çağırıyor. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bize bunun yolunu gösterdi. Ardından gelecek felaketin farkında olmadan Hilafetin yıkılışını izleyenler ile aynı hataya düşmemeliyiz. Onlar, bu hain eylemi varoluşsal bir tehdit ve dünya için yaşamsal bir sorun olarak görmediler. Ama İslam Hilafet Devleti olmadan dünyada ne tür bir kötülük olduğunu biliyoruz. Laik demokratik modelin yanlışlığını ve en temel insan sorunlarını bile çözemediğini de biliyoruz.
İmam Maverdi, ünlü Ahkâmı Sultaniye kitabında şöyle der: “İmamet, dini korumak ve dünyevi işleri yürütmek için belirlenmiş Peygamberin Hilafetidir. Ümmet içinden birine imamet akdi yapmak, icma ile farzdır.”
Diğer tüm farzların bağlı olduğu bu en önemli sorumluluğun ihmalinden hesaba çekilmeden önce sizi Hilafeti kurmaya davet ediyoruz.
Yahya Nisbet
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Temsilcisi
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |