حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: DNK-2024-MB-TR-07 |
H. 17 Cumâde’l Ûlâ 1446 M. Salı, 19 Kasım 2024 |
Danimarka’da Yaşayan Müslümanlar Hükümetin Soykırım Değerlerine Asla Uyum Sağlamayacak
Başbakan Mette Frederiksen, 18 Kasım 2024’te Jyllands-Posten’e verdiği röportajda, ülkede yaşayan Müslüman topluluğu aşırılık yanlısı bir grup olarak resmetmek için yoğun çaba sarf etti. Kur’an’ı, Müslümanları suç işlemeye, çocuklarını dövmeye ve toplumda güvensizlik yaratmaya teşvik etmekle suçladı. Dahası, Danimarka’da yaşayan Müslümanların oluşturduğu sözde tehlikeyi ‘Rusya ve Putin tehdidi’ ile eşdeğer tuttu.
Röportajda Başbakan, Müslümanlardan ‘değer temelli asimilasyon’ adı altında, İslami değerlerini terk etmelerini istedi. Eşcinsellik, Filistin ve Kur’an’ın bir referans kaynağı olarak kabul edilmesi konularındaki görüşler, Müslümanları toplum düşmanı olarak gösteren unsurlar arasında yer almaktadır.
Bu röportaj, hükümetin bugüne kadarki siyasi girişimlerinin tarihsel olarak düşük seyreden anket sonuçlarını tersine çevirememiş olduğu bir dönemde gerçekleşmiştir. Başbakanın daha insancıl bir imaj yaratma çabaları, onun fırsatçı ve hesapçı bir kariyer politikacısı olduğu algısını değiştirmemiştir. Şimdi ise çaresizce ‘İslam kartını’ oynayarak siyasi puan kazanmaya çalışmaktadır.
Kur’an’ı suç ve çocuklara yönelik şiddetin kaynağı olarak gösteren her türlü yanıltıcı suçlamalar, bir Danimarka Başbakanı tarafından şimdiye kadar yapılmış en çirkin ifadelerden biridir. Başbakan, İslami değerleri manipülatif bir şekilde suç, şiddet ve işsizlikle ilişkilendirmektedir; oysa genç Müslümanlar arasındaki çete suçlarının, Batı kültürüne olan hayranlıktan kaynaklandığını çok iyi bilmektedir. Aslında İslami kimlik, gençleri bu acınası Batı yaşam tarzından uzaklaştırmanın en etkili yoludur.
Başbakan, güvensizlik ve şiddetin, İslam’a bağlı Müslümanlarla ilişkilendirilemeyeceğini çok iyi bilmektedir. Gençler arasındaki suç oranları tarihsel olarak düşük seviyelerdedir ve her yıl daha da azalmaktadır. Bunun nedeni tam da Mette Frederiksen’in röportajda kabul ettiği gibi, genç nesillerin önceki nesillere göre İslam’a daha sıkı sarılıyor olmasından kaynaklanmaktadır.
Müslümanları toplumsal parazitler olarak göstermeye yönelik çabası, ‘Batı dışı göçmenlerin’ yüksek istihdam oranlarının, Danimarka’nın son yıllardaki ekonomik büyümesinin temel unsurlarından biri olduğunu ortaya koyan çok sayıda ekonomik analizle çelişmektedir.
Danimarka toplumu için gerçek tehdit, Müslüman topluluk değil, Başbakan’ın acımasızlığı ve duyarsızlığıdır, nitekim Gazze’deki soykırıma destek vererek bunu açıkça ortaya koymuştur. Müslümanlar, bu insanlık dışı soykırım değerlerine asla uyum sağlamayacaktır. Zira bu değerler ne Müslümanlara ne de insanlığa dair en ufak bir vicdan taşıyan herhangi bir insana hitap etmemektedir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |