حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: u0130Su2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201304 |
H. 7 Cumâde’l Ûlâ 1436 M. Perşembe, 26 Şubat 2015 |
Basın Açıklaması Hizb-ut Tahrir'i Yasaklama Önerisi Entelektüel İflasın Açık Göstergesidir
25 Şubat 2015'de pek çok medya, Danimarka parlamentosunun ezici çoğunluğunun, hükümetin Hizb-ut Tahrir'i yasaklama önerisini desteklediğini bildirdi. Böylece milletvekilleri, cumhuriyet başsavcısının bir kez daha Hizbi yasaklama olasılığını gözden geçirmesini istiyorlar.
Danimarka'da Hizbi yasaklama önerisi ilk kez gündeme gelmiyor. 2008 yılında başsavcı, yapılan incelemeler sonucunda Hizb-ut Tahrir'i yasaklayabilecek hiçbir kanuni dayanak olmadığı sonucuna varmıştı. Çünkü küresel olarak herkes, Hizb-ut Tahrir'in ideolojik siyasi bir parti olduğunu bilmektedir. Siyaset bizim işimizdir. Biz, belirli fikirlere davet ederiz. Şiddet eylemleri, kesinlikle işimizin bir parçası değildir. Çünkü Hizb-ut Tahrir, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metoduna sımsıkı bağlıdır.
Milletvekilleri, sürekli yasaklamaktan bahsederken, hatta buna yönelik temennilerini dile getirirken başsavcı böyle bir ortamda bunu hukuken yapabilir. Ama bu onların ilkelerine ve değerlerine olan güvenin düzeyini gösterir. Tabii eğer ilkeleri ve değerleri varsa. Adalet Bakanı Mette Frederiksen yaptığı açıklamada "Benim kişisel görüşüm, bu örgütün beli kırılmalıdır." dedi. Böylece bakan, hiçbir kanıt olmadan Müslümanların suçlu olabileceği gibi gerçekler bunun aksini kanıtlasa da suçlu olabileceklerini ifade etti.
Danimarkalı politikacılar, delile karşılık delil ile yüzleşemedikleri siyasi muhalefet ve fikirlere karşı şiddet kullanmak ve yasaklamak konusunda yıllarca destekledikleri İslam dünyasındaki diktatör rejimlerin peşinden gidiyorlar.
Bir kez daha bu politikacılar, İslami değerlere ve siyasi çözümlere fikir ve düşünce yoluyla çağrı yapan Hizb-ut Tahrir'in yasaklanmasını öneriyorlar. Ama aynı zamanda da ifade özgürlüğünden dem vuruyorlar. Daha henüz bu herkes için aşikâr değilse, o zaman sınırsız ikiyüzlülük dikkat çekmekte fayda vardır. Partimiz, uzun zamandır ifade özgürlüğünün sadece bir illüzyondan ibaret olduğunu ve farklı düşünenleri kötülemek için siyasi bir araç olarak kullanıldığını dile getirdi. Yıllarca parlamento kürsüsünden nefret ve fitne tohumlarını eken politikacılar, şimdi bir kez daha bunu bizzat eylemleri ile doğrulamış oldular. İç ve dış politikaları ile şimdi bu politikacılar, korku ve kitlesel histeri oyunları ile hanelerine seçim puanı yazmak istiyorlar. Bu son yasak isteğinin ulusal güvenlik ile hiçbir ilgisi yok. Aksine daha çok yaklaşan seçim beklentileri ile bir ilgisi vardır.
Danimarkalı politikacılar, özellikle de Adalet Bakanı, umutsuz olanların akıllarını çeldiler. Aslında fikirlerin yayılması yasak ya da zorlama ile önlenemez. Bizim tavrımız, stabildir. Faaliyet yürüttüğümüz her ülkede fikirlerimize olan destek çığ gibi büyüyor. Hizb yasaklanmış yasaklanmamış hiç önemi yoktur. İnandığımız fikir ve değerlerin doğru olduğunda hiç şüphemiz yoktur. Onun için her zaman onlara davet etmeye devam edeceğiz.
قُلْ هَـذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَاْ وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَ اللّه وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ "De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim." [Yusuf 108]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |