حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: u0130Su2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201307 |
H. 28 Cumâde’s Sânî 1436 M. Cuma, 17 Nisan 2015 |
Basın Açıklaması Radikalleşme "Korkusuyla" Çocukların Zorla Alınmasına Karşı 15.000 İmza Toplandı
Danimarka'daki Müslümanlar, net ve açık konuştular! Danimarka hükümeti ve radikalleşme tehlikesi bahanesi altında Müslüman çocukların zorla alınmasına teşvik eden diğer politikacılara bir tepki olarak çok sayıda Müslüman kuruluş ve onların temsilcileri bir araya geldi ve 14 Mart 2015'de ortak bir bildiri yayınladılar. Sonuç Bildirgesinde şu noktalara vurgu yapıldı:
"Radikalleşme şüphesinin, Müslüman çocukların zorla alınmasına bir neden teşkil etmesini şiddetle kınıyoruz. Biz, gününe kadar çocukları bu gerekçelerle zorla alınan ve emsal teşkil eden aşırı sağ veya sol örgütlerin olduğunu duymadık. Müslümanlar olarak bizim, çocuklarımızı İslami değer ve ilkelere göre eğitmek, İslami kültür ve düşünceye göre yetiştirme hakkımız ve görevimiz vardır. Yerel ve uluslararası siyasi konular yanı sıra toplumdaki kamuoyu görüşlerine yönelik eleştirel tutumlar da bu kapsamdadır. İdeal hükümet sistemi söz konusu olunca bu görüşleri radikal olarak yaftalamamalı ve yetkililer için bu, Müslüman ailelere müdahale nedeni olmamalıdır"
Bu açıklamaya dayanarak son dört hafta boyunca çoğunlukla Zealand, Odense ve Aarhus Müslümanları, Müslüman ailelerin düşüncelerini kontrol etmekten başka bir şey olmayan bu agresif uygulamayı protesto etmek amacıyla dilekçe sundular. Bazı Gayrimüslim Danimarka vatandaşı da hükümet, politikacı ve yetkililerin Müslümanlara karşı insanlık dışı davranışına tanık oldular. Ve dolayısıyla imzalarıyla kampanyaya destek verdiler.
15.000 imza gibi yoğun destek ve bu konuda Müslümanların kolektif tutumu, Müslümanların İslam'ın yanında yer aldıkları ve Sosyal işler Bakanı Manu Sareen tarafından dile getirilen İslami değerlere yönelik totaliter politik yaklaşımı kabul etmediklerinin açık göstergesidir. Bakan, "Radikalleşme korkusu söz konusu olduğunda, genç insanların zorla evlerinden alınması, dikkate alınması gereken yeni önlemin bir parçasıdır." demiş ve "Eğer engel olmazsanız, aşırılıktan kurtulamazsınız ve zorla alma da bu önlemin bir parçasıdır... Ben bunun makul olduğunu düşünüyorum." diye konuşmuştu.
Bu nedenle Müslümanlar ve onların temsilcileri, bu çok önemli konuda birlik oldukları için yüksek övgü ve teşekkürü hak ediyorlar. Genç jenerasyonu ve Müslümanların gelecek neslini korumak önemlidir. Ayrıca kültürel açıdan bu ülkede ardışık hükümetler tarafından yürütülen emperyalist asimilasyon politikası ve agresif uygulamalara rağmen onların İslami kimliklerini güvence altına almak da bir o kadar önemlidir. "Radikalleşme" kavramının, genel olarak İslam ilkeleri ve temel uygulamaları içeren son derece politik bir terim olduğu çok iyi bilinmektedir. Aslında siyasetçilerin, Müslüman gençler arasındaki radikalleşme ile mücadeleden kasıtları, Müslümanları laik zihin kontrolüne boyun eğdirmektir. Dünyanın her yerinde Müslümanların İslami uyanışı, ne İslam dünyasındaki Batı destekli işkenceci rejimler, ne de Danimarka gibi Batılı ülkeler tarafından asla durdurulamayacaktır. İslam karşısında çaresizlik içinde kalan Danimarka, zoraki gitgide totaliter bir yönde ilerlemektedir. Hatta o kadar ileri gitti ki ebeveynlerinin görüşlerini beğenmediği için Müslüman çocukları zorla almaya kalktı.
Danimarka'daki Müslümanlar, hayati konularda tek bir duruş sergileyebileceklerini kanıtladılar. Evet, İslam ümmeti aynı duyguları paylaşan tek bir vücut gibidir. Eğer sırt sırta verirlerse, kimse onlara karşı koyamaz. Bu, Müslümanların, Müslüman aile ve İslami kimliğe karşı yapılan sahtekâr saldırıları kabul etmeyecekleri yönünde politikacılara ve kamuoyuna yönelik verilmiş net bir sinyaldir.
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا
"Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın." [Ali İmran 103]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |