Bugün birkaç medya, öğrencileri evlilik dışında cinsel ilişkiden uzak durmaya teşvik eden Kopenhag’daki Müslümanlara ait özel bir okulun hikâyesini gündeme taşıdı. Bu olay “Özgürlükler” adına bazı politikacıları çıldırttı, yerlerinde oturamaz oldular. Okula ekonomik yaptırım çağrısında bulundular. Ahlak dışı ve sorumsuz ilişkilere yönelik İslami tavır, “delilik” olarak nitelediler.

Bu durum da açıkça gösterdi ki çelişki, Batı kültürünün temel dayanağı olan özgürlükçü değerlerin yapısal bir parçasıdır. Özgürlük adına şimdi gene kültür zulmü işleniyor ve zorla görüş dayatılıyor.

İslam’a göre kadın erkek arasındaki ilişki tamamen doğal bir şeydir. Ancak yine de bu bir ilişkidir ve evlilik çerçevesinde kontrol edilip bir sorumluluğa bağlanmalıdır. Böylece bu ilişkinin, aile ve genel olarak toplum için sağlam bir temeli olsun. Gençleri sorumsuz ve ahlak dışı davranışa teşvik eden bir kültür aslında “deliliktir”. Böyle bir kültür, aile kurumunu yıkar. Bunun bedelini çocuklar, sonra da toplum öder.

Böyle durumlar, sıradan Batılı vatandaşları ve Danimarkalıları, ideolojik eğilimlerini tekrar gözden geçirmeye sevk etmelidir. Eğer kişinin temel değerlerinde çelişki hâkimse ve sürekli uzlaşıya maruz kalıyorsa, o zaman bu temelde yanlış bir şey var demektir ve akıllı kişi doğal olarak alternatifler arayacaktır. Müslümanlara gelince, tehdit veya basınç bizleri etkilememelidir. Aksine inancımızı güçlendirmeli ve duruşumuzu perçinlemelidir. Çünkü bizim karşıt duruşumuz, değer ve düşüncelerin sorgulanmasına yol açabilir. Sağlam bir temele dayalı olan İslami değerler, gerçek değerlerdir. Dünyada nerede olursak olalım bu değerlere sımsıkı sarılmalıyız ve çevremizdeki insanlara onları sunmak için çaba sarf etmeliyiz.