حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Doğu Afrika
Medya Bürosu
No: DAu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201304 |
H. 14 Cumâde’s Sânî 1436 M. Cuma, 03 Nisan 2015 |
Basın Açıklaması İslam'dan Nefret Eden Sömürgecilik Gündemini Gerçekleştirmek İçin Garissa Saldırısı İstismar Edilmemelidir
Küresel İslami siyasi parti Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika, Kenya'nın Kuzey Doğu bölgesi Garissa'da 147 öğrencinin vahşice katledilmesiyle şaşkınlık içindedir. Saldırı, özellikle de Mpeketoni katliamı ve Westgate kuşatması dâhil olmak üzere son yıllarda yer alan vahşet göz önüne alındığında pek çok Kenyalıyı derinden sarstı. Masum insanların kanının akıtılmasına tanıklık ederken, şunlara vurgu yapmaktan da geri kalamayız:
1- Bütün sorumluluk güvenlik güçlerine aittir. Çünkü üst düzey yetkililerin görevden alınması dâhil sözde yapılan onca büyük değişikliklere rağmen hâlâ bu tür katliamlar ısrarla devam etmektedir. Marketler, okullar ve yollarda olsun vatandaşların güvenliğinden tek sorumlu hükümettir. Biz, en güçlü ifadelerle şunu vurgulamak isteriz ki bu elim verici olay, Gayrimüslimler arasında Müslümanlara veya belirli bir kabilenin diğerine karşı nefret propaganda aracı olarak kullanılmamalıdır.
2- Sorumluluğu üstlenen el-Şebab örgütüne gelince, bunun hiçbir önemi yoktur. Önemli olan bu iğrenç saldırının sonucudur. Bu tür olayların ardından hükümete bağlı güvenlik güçlerinin sözde radikalizm veya genel olarak terörle mücadele bahanesiyle Müslümanları boyun eğdirmek için nasıl tarifsiz vahşet işlediklerine defaatla tanık olduk. Hep birlikte Batı ülkeleri kasten saldırı başlatarak, gelişmekte olan çeşitli ülkelerde sömürgecilik gündeminin devamı için bir çaba içindeler. Bu sömürgeci devletler, sömürgeci amaç ve gündemlerini gerçekleştirmenin bir aracı olarak her zaman bu tür olayları istismar ediyorlar. Özellikle de bu olaylar aracılığıyla Doğu Afrika bölgesi boyunca petrol ve maden arama çalışmaları yapmanın hesabını yaparlar. İngiliz hükümetinin bu tür olayların meydana geleceği tahmininde bulunması ve ABD'nin de terörist saldırı olasılığına karşın Uganda hükümetini uyarması hiç de şaşırtıcı değildir. Kısacası Batı ülkeleri, birçok bahaneyi kullanarak İslam'a karşı küresel bir savaş ve iğrenç bir kampanya yürütüyorlar.
3- Biz, eğer Kenya iç ve dış politikada bağımsız bir siyaset gütseydi, bunların olmayacağına inanmıyoruz. Herhangi bir hükümet, vatandaşları için barış ve huzur istiyorsa, o zaman tüm politikalarının iyi olduğundan emin olmalıdır. Kenya gibi birçok Afrika ülkesinin politikalarının şeytani içerikli olması oldukça talihsizliktir. Zira bu politikalar, Batılı sömürgeci ülkelerin ve onların emperyalist motiflerinin etkisi altındadır. Somali'nin doğal kaynaklarına ulaşmak için Amerika ve İngiltere bu politikaları kullanıyor. Terörizme karşı mücadele iddiası da bu politikanın kılıfı oluyor. Daha da kötüsü, bu ülkeler teröre karşı mücadelede diğer ülkeleri ikna etmeye çalışıyorlar. Şu an olduğu gibi de çoğu zaman bir sürü hayatın yok olmasına neden oluyorlar. Bu apaçık ortadadır. Zira pek çok Kenyalı Somali'deki Linda nchi operasyonuna olan güvenlerini kaybettiler.
4- Son olarak özetle şunu demek isteriz ki bir ideoloji olarak İslam, kan, mal ve onura saygı duyulmasını ister. Bu yüzden masum kanın akıtılmasını yasaklar. İslami hükümetten [Hilafetten] din, renk veya ırkına bakmaksızın tüm vatandaşların güvenliğini garanti altına almasını talep eder. Hizb ut Tahrir olarak biz, İslam ideolojisine ve Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti altında İslami hayatın yeniden başlatılmasına davet ediyoruz. Zira Hilafet, Müslüman veya Gayrimüslim olsun bütün vatandaşların can, mal ve onurunu koruyacaktır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Doğu Afrika Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: Mob: +254(0737)606667 / +254(0717)606667 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: abuhusna84@yahoo.com |