Ocak 2014 tarihinde, Tataristan güvenlik güçleri birkaç Müslümanı tutukladı. Soruşturma, gözaltı, adam kaçırma, işkence ve yargılamalar olağan hale geldi. Artık bu gibi elem verici haberleri, insan aktarmakta zorlanıyor. Müslümanların, sadece Tataristan'da değil tüm Rusya'da zulme maruz kalmaları gerçekten üzüntü vericidir.

Hizb-ut Tahrir / Rusya'ya göre, Kasım 2013'te tutuklanıp Neftekhimik ve Chistopol şehirleri cezaevlerinde yatan onlarca Müslüman vardır. Vahşice elektrik akımı ile işkence edildiler, boğuldular, omurga, göğüs kafesi ve bazı tutukluların bacakları kırıldı, kardeşlerimizden birinin erkeklik organı yakıldı.

Bu tutuklamalar, Volgagrad kentinde bir tren istasyonunda meydana gelen patlamanın protesto edilmesinden hemen sonra gerçekleşti. Yetkililer, patlamadan hemen sonra doğrudan Hizb-ut Tahrir'i suçladılar. Web sitesi rt.rbc.ru tarafından bildirildiğine göre Tataristan İçişleri Bakanı A Jukhurin "Bu patlamaların faillerinin -ki Hizb-ut Tahrir'idirler- yargılanmalarını sağlamak için biz ve Rus istihbaratındaki dostlarımız elimizden geleni yapıyoruz. Onlardan hiç biri cezasız kalmayacaktır." dedi.

Rusya'nın hükümeti, şimdi dünyanın her yerinde bir İslam devletinin kurulmasından korkuyor. Çünkü Rusya'daki Müslümanları karıştıracağından ve kışkırtacağından çekiniyor. Bu, dış baskılar nedeniyle bu Müslümanlara karşı insani duygulardan yoksun vahşeti arttırmaktadır. Rusya ve Batı, Cenevre 2 Konferansı aracılığıyla Suriye sorununu kontrol etmeye çalışıyorlar. Konferans sadece ümmetin Hilafeti kurma çalışmalarını durdurmak anlamına gelmektedir.

Hizb-ut Tahrir / Endonezya, yukarıdaki konu bağlamında Cakarta Rusya Büyükelçiliği önünde miting yaptığını kamuoyu ile paylaşarak şunu ifade etmektedir:

1- Rusya'da tutuklanan Hizb-ut Tahrir üyeleri derhal serbest bırakılmalı ve haklarındaki suçlamalar düşürülerek isimleri temize çıkarılmalıdır. Hizb-ut Tahrir'in patlamalara karıştığını iddia etmek, kuyruklu bir yalandır. Rusya'da dâhil olmak üzere her yerde çalışan Hizb-ut Tahrir'in Hilâfeti yeniden kurmak için yaptığı çalışmalarda asla şiddet kullanmadığını herkes bilir. Hizb-ut Tahrir'in tek üyesi bile üstelik bir tren istasyonu gibi kamu tesislerini bombalamayı asla aklının ucundan geçirmez. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir / Rusya'ya Tataristan güvenlik güçleri tarafından atılan suçlamanın kuyruklu yalan olduğu açıktır. Rusya rejimi, kendi halkına yaptığı zulüm ve vahşette Sovyetler Birliği'nden pek farklı değildir. قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآياتِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ "Kin ve öfkeleri ağızlarından belli olmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şey daha da büyüktür. Akıl etmiş olsaydınız, size ayetleri açıklamıştık." ^{[Ali İmran 118]}

2- Bütün Müslümanları, özellikle de Rusya'daki Müslümanları Allah'ın kopmaz sapa sağlam ipine tutunmaya, rejim tarafından yürütülen zulüm ve işkenceden korkmadan hak sözü haykırmaya davet ediyoruz. Raşidi Hilafetin kurulması için Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın yardım ve inayeti gelene dek güçlü ve samimi kalınmalıdır. Yalnızca Hilâfet, tüm insanlığı kölelik prangasından kurtararak onur ve izzeti geri getirebilir, etnik ve dine dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırıp adil yönetimi kurabilir.

Muhammed İsmâîl Yusanto
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Endonezya Resmi Sözcüsü