Elhamdülillah, 1437 Hicri yeni yıla girdik. Bir yılı daha geride bıraktık. Ama insanlar hâlâ büyük sıkıntı ve acı içindeler. Güzel vaatlerle bu ülkenin başına gelen Cumhurbaşkanı Jokowi ve ekibi, şuana kadar verdiği sözleri yerine getirmiş değil. Eski sorunlar ile birlikte yeni sorunlar da ortaya çıkmıştır. Sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitim hayatı karmakarış. Mal ve hizmetlerin artan fiyatları, hayatı çekilmez hale getirdi.  İnsanlar, kıt kanaat geçiniyor. Bunun sonucu, insanlar sefalet içinde yaşamaya devam ediyor. Yoksul insanların sayısı artıyor, işsizlik oranı da öyle. Her yerde suç işleniyor. Hükümet tarafından çeşitli adımlar atılsa da sorunlar iyice üstesinden gelinmez hale gelmiştir.

Hizb-ut Tahrir / Endonezya, hükümet tarafından alınan çeşitli önlemlerin, yeterli olmadığını savunuyor. Çünkü önlemler, farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olan temel sorunlar üzerine odaklanmıyor. Sorunun temeli, laik sistem, özellikle Endonezya’nın bağımsızlığından beri ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitim alanlarını düzenleyen liberal kapitalist sistemdir. Bilindiği üzere İslam sistemi dışında hiç bir sistem, tüm insanlar için kesinlikle iyi bir yaşam sunamaz. 70 yıldır bağımsız olan Endonezya’da uygulanan sistemler, ülkeyi art arda krizlere sürükledi. Neo emperyalizmin hegemonyası nedeniyle ülkedeki durum daha da kötüleşti. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Endonezya, Şeri hükümlerden fışkıran İslami sistemin toplum ve devlet bazında uygulanmasının ne kadar önemli olduğunu belirtiyor.

Hangi siyasi kurum ve kuruluş olursa olsun, mesleği, etnik yapısı ve pozisyonu ne olursa olsun İslami Şeriatı uygulamak, her Müslümana farzdır. Bugüne kadar ülkeyi kasıp kavuran farklı sorunların üstesinden gelmek için gerçekten bu davet, Hizb-ut Tahrir / Endonezya dâhil her Müslüman için ölüm kalım meselesi olmalıdır. Şeriatın uygulanması, ülkedeki tüm insanlara refah ve huzur getirecektir. Çünkü İslam, âlemlere rahmettir.

Bir çözüm olarak Şeriatın uygulanması talep edilse de, ancak Endonezya’nın farklı bölgelerinde çok boyutlu farklı krizler vardır. Bu yüzden Şeriatın uygulanması öyle kolay değildir. Bu hedefe ulaşmak için zaman ve farklı kesimlerin çabası gerekiyor. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Endonezya, kapsamlı bilgi, açıklama ve İslam Şeriatı hakkında bir bakış açısı vermek için yoğun çaba sarf edilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu, şunun için yapılmalıdır:

1- İslam Şeriatının uygulanmasının ne kadar önemli olduğu konusunda kamuoyu ve kamu uyanıklığı oluşturmak. Çünkü farklı sorunların altında ezilen Endonezya’yı dipsiz kuyuya düşmekten ancak İslam Şeriatı kurtaracaktır.

2- İslam Şeriatının hayatın sorunlarını çözmek için geniş, kapsamlı ve esnek olduğu, her Müslüman ve devlet tarafından bu Şeriatı uygulamanın farz olduğu hakkında kamuoyu ve kamu uyanıklığı oluşturmak.

3- İslam Şeriatının gölgesi altında yaşama yönünde insanlar nezdinde güçlü bir istek oluşturmak. Ayrıca önümüzdeki yıllarda İslam Şeriatının “halk tarafından daha çok kabul göreceğine” inanılıyor. Çünkü İslamofobi veya Şeriat fobi artık olmayacaktır. Şeriatın öneminin bilinci olan insanlar, devlet tarafından Şeriatın uygulanmasının baş aktörleri olacaktır.

Hizb-ut Tahrir / Endonezya, özellikle 1437 Hicri yılı nedeniyle bu sorunlar ile ilgili olarak şu kimselere bir çağrıda bulunuyor:

1. Müslümanlar, özellikle merkezi ve yerel hükümet yetkilileri, siyasi ve İslam örgütlerin liderleri, merkezi veya bölgesel sakinler, memurlar, Endonezya’nın polis ve askerleri, İslam âlimleri, gazeteciler, akademisyenler, girişimciler, işçi sendikaları, gençler ve öğrenciler, ülkede İslam Şeriatını uygulamak için ciddi çaba sarf etmelidir. Bunlar, Şeriatı uygulamak için verilen çaba ve mücadeleyi kasten ana gündem haline getirmelidir. Gerçekten de bireysel hayatta, toplum ve devlet bazında Şeri hükümleri uygulamak, ayrıca neoliberalizm ve neo emperyalizmi reddetmek, her Müslümana farzdır. Nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından da belirtildi gibi pratik olarak hicretin en belirgin tezahürü, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın haram kıldıklarını terk etmektir. Sosyalizm, kapitalizm, neoliberalizm ve neo emperyalizmin giderek sapkınlığı ortaya çıktıktan sonra İslam’a yönelmeyeceğiz de nereye yöneleceğiz?
2. 1437 yılın içinde Müslümanlar, takva, kardeşlik, birlik ve dayanışmayı güçlendirmeli, Şeriatı uygulamak ve Nübüvvet metodu üzere İslami Hilafeti yeniden kurmak için birlik olup seferber olmalıdır. Zira Hilafet, İslam ülkesinin her santimini neoliberalizm ve neo emperyalizmden kurtaracak, koruyacak, İslam’a ve Müslümanlara izzeti itibar verecektir.