حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Fas
Medya Bürosu
No: FSu2013BAu20132012u2013MB-TRu20130001 |
H. 15 Rabi-ul Evve 1433 M. Çarşamba, 08 Şubat 2012 |
-Basın Açıklaması- Dengesini Kaybeden Fas Rejimi, Hizb-ut Tahrir Şebabına Yönelik Cürümlerini Haklı Çıkarmak İçin Yalanlar Üretmeye Başlamıştır
Rejimin, dengesini kaybettiğinin ve gelecek olan İslam'dan korktuğunun ilk işaretleri, İçişleri Bakanlığı'nın 04. Şubat cumartesi günü yaptığı şu açıklamasında görülmektedir: "Yargı polisine bağlı ulusal polis gücü, uluslararası boyuttaki terör örgütleri listesinde yer alan "İslami Hizb-ut Tahrir" adlı örgüte bağlı üç kişiden oluşan bir hücreyi dağıtmıştır."
Açıktır ki İçişleri Bakanlığı'nın, bildiriminde "hücre dağıtımı" ifadesini kullanması, ülkenin ve insanların güvenliğini tehdit eden silahlı askeri bir hücre gibi bahsedilmesi şeklindeki önerisinden dolayıdır. Bunu da özgürlükler, demokrasi ve reform süreci gibi iddialarının gölgesinde yaptığı iğrençliklerini ve dengesizliğini haklı çıkarmak için yapmaktadır. Zira o, hizbin, ülkenin güvenliğini tehdit eden ve risk altına sokan maddi sabotaj eylemler yapma niyetinde olduğu şeklinde insanları, gözlemcileri ve okuyucuları aldatmaya çalışmaktadır. Ayrıca İçişleri Bakanlığı, bu "maddi sabotaj eylemeleri" hakkında yaptığı açıklama sırasında, "Fas'ın birçok şehirlerinde, demokratik süreçteki etkinliğe şüpheyle bakan ve fitneyi tahrik eden birçok neşriyat dağıtılmıştır" şeklindeki aynı bildirimde kendi kendini yalanlamıştır. Zira İçişleri Bakanlığı'nın, kafir Batı'nın kucağından ithal edilen demokrasisine inanmayanları fitneyi tahrik etmek ve sabotaj eylemlerinde bulunmak için çalışıyor olarak görmesi bir alaydan ibarettir. Halbuki Hizb-ut Tahrir şebabının tek silahı, söz ve üstün fikri ve siyasi bir çalışmadır!!!
Ardından bunu, İçişleri Banklığı'nın insanların, okuyucuların ve gözlemcilerin akıllarıyla alay etmesi takip etmiştir. Zira o, ülkesi ve dini için yanıp tutuşan ülke vatandaşlarından bir Müslüman'a sırf Danimarka vatandaşlığına sahip olduğu için şüpheyle bakmıştır. Sanki Danimarka vatandaşlığına sahip olan herkes, belli bir süre yaşayıp yada yabancı ülkede okuyup sonra da ilmiyle ülkesine faydalı olmak için geri dönmüyormuş gibi ve sanki İçişleri Bakanlığı'nın mantığında şüphecilik ve güvensizlik yer etmiş gibidir!! Sadece bununla da kalmamış dahası İçişleri Bakanlığı'nın insanların akıllarıyla alay etmesi, hizbin Avrupa'nın desteğini aldığını bir kanıt olarak göstermesi boyutuna kadar ulaşmıştır!! Zira bildirimde şöyle geçmiştir: "Dağıtılan hücre elemanları, Fas'ın birçok şehirlerinde, demokratik süreçteki etkinliğe şüpheyle bakan ve fitneyi tahrik eden birçok neşriyat dağıtarak nihilist (felsefi) fikirlerinin propagandasını yapmak yoluyla Avrupa'da ikamet eden ve aynı örgüte bağlı olan aktivistlerden maddi destek almaktadırlar."
Dini için yanıp tutuşan bu Müslüman mühendisin tek suçu, neşriyatlar ve fikri kitaplar dağıtma niyetinde olmasıdır. Zira Elektronik Enval Gazetesi'nin yayınladığı haberde şöyle geçmiştir: "Kenitra güvenlik birimleri, bu Şubat'ın 3'ü Cuma günü akşam saat dokuz sularında "Necim-T" adlı bir vatandaşı İslamî Hizb-ut Tahrir mensubu olduğu suçlamasıyla tutuklamıştır." Enval bölgesine bağlı "Nesim-ul Bahr'da" ikamet eden sakinlerden birinin ifadesine göre tutuklamayı gerçekleştiren güvenlik birimleri, neşriyatların hizbin Dár-ul Baydâ'daki faaliyetiyle bir ilişkisi olabilir diye dağıtılma niyetinde olunan neşriyatların yanı sıra Takıyyuddin en-Nebhâni'nin kitaplarına el koymuştur. Nitekim Suçlanan kişi, Bi'ril Râmi'deki Nesim-ul Bahr'da ikamet etmekte olup 1975 doğumlu ve dört erkek çocuk babası olmasının yanı sıra Fas'a yerleşmeden önce yıllarca Danimarka'da medya mühendisi olarak ikamet etmiştir.
Fas rejiminin iddia ettiği demokrasi ve reform süreci işte budur. Zira o, rejime övgüler yağdırmayan ve onun sütunlarını pekiştirmek için çalışmayan herkesi hapse atmakta, tutuklamakta ve takip etmektedir. Ayrıca rejimden hoşnut olanlar, sadece onun gölgesinde yürüyen ve değişimin, makamın yükselmesi ve rejimin olduğu gibi kalmasıyla olacağını iddia edenlerdir ki buda; Batı ile fikrinin ülkemize egemen olması, Batı tarafından topraklarımıza ve servetlerimize el konulması, ülke halkımızın fakirleşmesi ve aşağılanması demektir.
Fas rejimi ve kuyrukları çok iyi bilsinler ki artık ümmet olduğu yerde saymamaktadır. Dolayısıyla korkutma, sindirme, saptırma ve yalan hususunda rejime yardımcı olmaya çalışanlar, artık hiç kimseyi aptal yerine koyamayacaklardır. Zira Müslümanlar, artık Hilafet Devleti'ndeki İslam'ı ister hale gelmişlerdir ve bu hususta da çok kararlıdırlar. Dolayısıyla hapis, iftira ve korkutma asla onları bundan vazgeçiremeyecektir. Hatta İçişleri Bakanlığı'nın, peygamberimizin doğum günü münasebetiyle 500 tutukluyu serbest bırakacağı söylentileri de bir fayda sağlamayacaktır. Zira ümmet, artık ne sakinleştiricilere nede yamalara razı olmaktadır. Bilakis ümmet, zulmün ve Batı hadaratının ortadan kalkıp onun yerine İslam'ın ve alemlerin Rabbinin şeriatının geleceği gerçek köklü bir değişim istemektedir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Fas Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-ut-tahrir-almaghreb.info/ |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir-almaghreb.info |