Saygıdeğer Ma’an Ajansı editörü,

Ajansınızda, İslam ümmeti düşmanlarının maşası olmayı yeğleyen, ümmetin sabiteleri, kahramanları, sembolleri ve dili hakkındaki kuşkuculuğu için kriter edindiği ateist Marksist düşünceye hayranlığını gizlemeyen bir yazarın makalesini okuyunca şok olduk. Yazar, Nebevi Sünnet, sahih kitaplar ve sahabe hakkındaki şüpheciliğini bile dile getirme cesaretini gösterdi. Ebu Hurayra’ya “İbn Hurayra” diyerek dil uzattı. Oryantalistler ve müfterilerin kitaplarını okuduğunu, Ebu Hurayra’nın ismini doğru telaffuz etmek için tek bir hadis kitabını bile açma zahmetine girmediğini göstererek cehaletini ortaya koymuş oldu! Nesillerden nesillere gururla ve övünçle aktarılan, rahmet ve hidayet dini İslam’ın bize ulaşmasının sebebi olan, tefekkürün yüce İslam gerçeklerine erişmesini önlemek için akılların önünde duran engelleri, zorbaları ve putları ortadan kaldıran Müslümanların kahramanlıkları hakkında kuşkulanmakta hiç tereddüt etmedi. Yazar, utanmadan çekinmeden bu kahramanlıklara saldırdı. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in dininin şiddet ve zorlama yoluyla yayıldığını iddia eden sömürgeci kâfirler ve kindar oryantalistlerin, İslam’ın akıllara ve kalplere erişimini önlemek için ileri sürdükleri söylemlerini terennüm etti. İslam, haktır, sağlıklı akıllar onun doğruluğuna inanır, nefisler ve kalpler ondan mutmain olur...

Başlığını ve yazarın ismini dilimize almak istemediğimiz yazıda daha nice iftiralar var. Yazıda İslam ümmetinin uygarlığına, diline, yüce tarihine ve üstün kahramanlıklarına benzersiz bir saldırı söz konusu. Arap diline, Kadisiyye ve Nihavent gibi ümmetin görkemli ve parlak savaşlarına, siyer ve sahih hadis kitaplarına dil uzatılıyor. Hatta yazar, İslam ümmeti ve mensubu olduğu Filistin halkından beri olduğunu açıkladı. Arapları reddetti, “Friedrich Engels” ve “Hegel” gibi hayran olduğu idollerinin mantığıyla Araplığa saldırdı.

Makale, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden ve mücrimlerin İslam’a saldırmak için yarışa giriştikleri karikatür kadar tehlikelidir. Hatta Mübarek topraktaki Müslümanlar arasında meşhur Ma’an Haber Ajansında yayınlanmış olması nedeniyle çok daha tehlikelidir. Zira bu, Paris, Londra ve Washington’u düşüncelerinin kıblesi olarak kabul eden ve gelirlerinin kaynağı yapan yeni oryantalistlere kapı aralayacaktır. 

Dolayısıyla yazının derhal sitenizden kaldırılmasını, İslam’a olan gizli düşmanlığını ve azgın dişlerini açıkça göstermesinin ardından yazara ait yazıların bir daha sitenizde yayınlanmamasını istiyoruz. Ayrıca okuyucularınıza özür de borçlusunuz. Çünkü böyle bir makale yanlışlıkla ya da sehven yayınlanmış olamaz. İslam’ı savunan ya da Filistin yönetiminin peşkeşçi politikasını eleştiren yazıları yayınlamamak gibi işinize ne kadar özen gösterdiğinizi biliyoruz. Pervasızlık yapıyorsunuz. Hangisi dikkat edilmeye değer? İslam’a ve Müslümanlara hakareti sansürlemek mi yoksa yönetimi eleştiren ve muhasebe edenleri sansürlemek mi? Size göre yönetim, uşakları ve Batının hoşnutluğu, Allah’ın hoşnutluğundan ve İslam’ın kutsallarını koruyup kollamaktan daha öncelikli mi? Gerçekten bu büyük bir günahtır.