حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
No: FLu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130003 |
H. 28 Rabi-ul Evve 1434 M. Cumartesi, 09 Şubat 2013 |
-Basın Açıklaması- Tulkerim ve Cenin'deki Sembol Gösterilerimiz, Filistin Otoritesinin Güvenlik Birimlerinin Şam Halkına Dönük Destek Film Sunumumuzu Engellemesini Protesto Etmek İçindir
Hizb-ut Tahrir / Filistin 09.02.2013 Cumartesi öğlen vakti Tulkerim ve Cenin'in her birinde Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in râyelerini ve üzerinde "Ağızları Tıkayan Politikaya Hayır", "Sizden Önceki Yöneticilerden İbret Alın Ey Zalimler!"ve "Şam Halkına Destek Veren Ağızlar mı Tıkanıyor?" yazılı afişler taşıyan onlarca hizbin şebâbının katıldığı iki sembol gösteri düzenledi. Bu gösteriler; güvenlik birimlerinin temsil ettiği otoritenin, kapalı salonlarda "Ümmet İslamî Hilafet'i İstiyor" başlığı altında mübarek Şam ayaklanması hakkındaki filmin sunulacağı -ki salonlar bu maksat için kiralanmıştır- sempozyumların düzenlenmesini engellemesinin ve boş gerekçeler altında salon sahiplerini tehdit etmesinin akabinde gerçekleşti.
Hizb-ut Tahrir olarak bizler, siyasî amellerimize yönelik bu engeli ve bu vesayeti reddederiz. Ayrıca otoritenin herhangi bir müdahalesi olmaksızın siyasî amel hakkımızı koruyan tüm prosedür ve meşru işleri yerine getirecek olmamızın yanı sıra aşağıdaki hususları da vurgularız:
1-Otoritenin sunumunu engellediği kültürel film, medyanın Şam ayaklanması hakkında gizlediği birçok hakikatleri açıklamaktadır. Mesela ayaklanmanın nasıl Allah için bir ayaklanma olduğu, ayaklanmanın Hilafet'i ve Allah'ın şeriatını talep ettiği, kiralık medya organlarının iddia ettiği gibi demokratik ve sivil devleti talep eden bir ayaklanma olmadığı, ayaklanmacılardan birçoğunun nasıl da Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in râyesini taşıdıkları, onların Hilafet fikri etrafında toplandıkları, Hizb-ut Tahrir'i ve onun davetini destekledikleri şeklindeki hakikatleri açıklaması gibi. Dolayısıyla ayaklanan halk, kafirlerin ayaklamanın gidişatını çarpıtmak için getirdiği kimselerden oluşan Türkiye ve Avrupa'daki otellerin öncülerinden değillerdir.
2-Amellerimizin meşruiyetini, İslam'ı taşımamızı, ona daveti ve tagut ve mücrimlere karşı siyasî mücadelede bulunmamızı bizlere vacip kılan İslam'dan aldık. Yoksa kendisini ümmetin düşmanlarına ipotek eden ve ülkeyi ve insanları helak eden otoriteden almadık.
3-Kendisine dayananların övünüp durdukları otoritenin yasası bizlere, siyasî ve kültürel aktiviteler yapma hakkı vermektedir. Dolayısıyla kapalı salonlarda siyasî aktiveteler yapılırken, herhangi bir izne veya otoriteye bildirimde bulunmaya ihtiyaç duyulmaz. Zira bu, otoritenin yasasının kendisine vurgu yaptığı bir husustur. Nitekim temel yasanın "26." Maddesinde şöyle geçmektedir: İnsanların, polis bulunmaksızın ve ister sözlü isterse de yazılı olsun herhangi bir bildirime gerek duyulmaksızın özel toplantılar düzenleme hakları vardır... Dolayısıyla bu, İnsan Hakları Örgütleri'nin otoritenin ihlallerini gözlemlediği periyodik raporlarında vurguladıkları bir husustur.
4-Batı Şeria'da, Şam halkına destek vermek için onlarca amel düzenledik ve el-Halil, Kudüs, Ramallah, Kalkilya, Beyt Lahim ve benzerleri gibi birçok bölgelerdeki onlarca salonda bu filmin sunumu yapıldı. Dolayısıyla bu, Tulkerim ve Cenin şehirlerinden her birine dayananların ve bunların güvenlik birimlerinin yasayı sırtlarının arkasına attıklarını ve İslam'a ve ona davet edenlere dönük savaşlarında çok ileri gittiklerini göstermektedir.
5-Genel olarak otoritenin uygulamaları özel olarak da Cenin ve Tulkerim'deki emniyet birimlerinin uygulamaları bizleri, daveti taşımaya ve İslam için çalışmaya devam etmekten asla vazgeçiremeyecektir. Zira onlar, bu yaptıklarıyla bizimle insanlar arasına engel koyabileceklerini zannetmektedirler. Halbuki onlarınki sadece bir vehimden ibarettir. Bilakis sokaklar, meydanlar, mescitler ve samimi aile meclisleri, İslam'a davet etmek ve Nübüvvet Minhacı Üzere İkinci Raşidi Hilafet'i kurmak için bizim minberlerimiz olacaklardır.
Bizler, Allah'ın dinine yönelik eylemleri ve saldırılarının sonuçları hususunda otoriteyi uyarır, kendisini Filistin halkı ile onu muhlis davet taşıyıcılarının üzerinden elini çekmeye davet eder ve otoriteye deriz ki; güzel akıbet muttakilerindir ve saldırganlık da zalimleredir. O halde geçmişteki zorba ve küstak olanlardan ibret alın. Zira, Firavun ve Karun'da sizler için bir ibret vardır. İşte Mübarek ve Bin Ali'de de sizler için bir ibret vardır. Dahası İslam'ın fecri doğmak üzeredir ve Allah, Kendisine nusret verenlere kesinlikle nusret verecektir. Şüphesiz Allah, Kavî'dir ve Azîz'dir. Nitekim Subhânehu, şöyle buyurmaktadır:
إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأَشْهَادُ يَوْمَ لا يَنْفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّار "Muhakkak ki Resullerimize ve iman edenlere hem bu dünya hayatında hem de şahitlerin (şahitlik için) kalkacakları günde nusret vereceğiz. O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lanet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!" [Mümin 51 52]
Son olarak bugün yapılan bu sembol gösteriler, kamuoyunun dikkatlerini tüm Filistin halkını etkileyen bu meseleye çekmek için olup bu tür ameller devam edecek ve Allah'ın izniyle hakkımızı eksiksiz bir şekilde tam olarak alıncaya kadar da yükselip genişleyecektir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 0598819100 www.pal-tahrir.info |
E-Mail: info@pal-tahrir.info |